AKP illa yüzde 30larda oyuyla Anayasa değiştirecek Meclis çoğunluğuna sahip mi olmalı? Yüzde 30larda oyla, Mecliste yüzde 60larda milletvekili mi bulundurmalı?. Şu manzara seçimlerin iki temel ilkesinden birincisi olan "istikrar"ın ikincisi olan "adalet"in önüne geçtiğini gösterir. Eğer...Halkın çeşitli eğilimlerinin mümkün olduğunca yüksek oranda Meclise yansıması demek olan "adalet" ilkesi ile sandıklardan güçlü ve karar alabilir hükümetler çıkmasını öngören "istikrar" ilkesi dengelenmişse, bu, "yönetebilir demokrasi" olur.Yüzde 30lardaki oylarla, yüzde 60larda milletvekilliği kazanmak ve Anayasayı bile değiştirebilir çoğunluğu elde tutmak "yönetebilir" demokrasi değil "hükmedebilir" demokrasi olur. Ayrıca...Parlamentoda hiç temsil edilmeyen DYPnin 66 milletvekili alması, Parlamentodan dışlanmış oy oranını da düşürecektir. Demokrasi "hükmedebilir" çizgiden "yönetebilir" çizgisine geçerken, daha güçlenmiş muhalefet ile "denetleyebilir" kalitesini de kazanacaktır.Ve...Bütün bunlar, AKPnin karar almak, yasa çıkarmak, yönetmekte hiç aksamadan iktidarını sürdüreceği Parlamento sayısını da hiç bozmayacaktır. AKP, muhalefet, Türkiye ve demokrasi adına tutarlı bir bileşkedir bu. O halde, yazının başına dönerek aynı soruyu soralım:"AKPnin mutlak sayı çoğunluğunu hiç etkilememesi gereken 44 milletvekili kaybı neden hadise haline getiriliyor?Demokrasi ve Türkiyenin istikrarı için yararlı olabilecek çözüme tepki neden?Her şey düzenli gidecekken, Türkiyeyi seçim kaosuna sokmanın, mantığı nedir?Galiba mantığı görünmüyor ama kaygısı sezilmekte.AKPye dışarıdan yapılan sayısal hesaplarla, bu partinin içsel sayı hesapları farklı olabilir.Buna kaygı ya da kuşku hesapları diyenler de var.Ama bence güvenli çoğunluk hesapları demek daha doğru. Açayım...Partide, Bülent Arınçın çevresindeki milletvekilleri bir grup.Daha köktenci olan ve Erbakandan etkilenebilecek olanlar diğer grup.Anavatan kökenlilerden bazılarının da bir grup olduğu söylenebilir.İlk tezkere oylamasında AKPnin verdiği fire bu içsel sayı hesabında güvenlik kuşkularının haksız olmadığını gösterdi.Şimdi...AKPnin önünde, zorlu bir süreç var.Örneğin, Iraka asker gönderilmesi kararı... Bir olasılıkla 8 buçuk milyar dolarlık kredi anlaşması...Ardından, gündeme Kıbrıs gelecek.Ve AB ile görüşmelerin başlamasının anahtar yasaları.Hele hele Üniversitelerarası Kuruldan gelecek olan, İHLye ve türbana duyarlılıkları yansıtan yeni YÖK yasası..AKP katarı bu istasyonlarda, tutukluk yapabilir. İçsel aritmetik AKPnin Anayasayı bile değiştirebilecek çoğunluğu nedeniyle, bu grupların, yönetim üzerine ipotekleri "yok" gibi.Tezkere gibi bir önemli olayda bile sorun büyümedi.Ama, AKP, Meclis çoğunluğu 44 eksikle, bu gruplardan birinin ya da ikisinin tavır koyması halinde tehlikeye girecekse, tehlikeli olabilir.Demirelin 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra söylediği gibi "çok büyük sayıda grubu olan bir partiyi yönetmek zordur".Öte yandan...Cumhurbaşkanı seçimi 2007de...Normal olarak yeni cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek Erdoğan için cumhurbaşkanı seçiminde - sadece parmak sayısı dikkate alınırsa bugünkü sayı - nispeten güvenli.Ama 44 eksik, parti içindeki diğer grupları daha ağırlıklı hale getirebilir. Cumhurbaşkanı seçimi puslu ortama kayabilir......Bütün bunların yekûnu olan son söz:"Siyasette olması gereken ile olabilen çoğu kez örtüşmez." g.civaoglu@milliyet.com.tr Yağmurda şemsiyesiz