Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Bakû... 14 Ekim...
Azerbaycan'da Başkan seçimi için buradayım. Beynimin duygusal sağ lobu tepki veriyor. Akılcı sol lobu ise "Şu aşamada macera olmaz.
Bir süre içe sindirilmeli" diyor.
Anlatayım..
8 başkan adayı var.
Ama..
Bir önceki başkan Haydar Aliyev'in oğlu İlham Aliyev'in seçileceği neredeyse kesin.
Neden oğul Aliyev?
Yeni bir eğilim oluşmakta.
Tıpkı hanedanlık gibi, cumhuriyetlerde de yönetim babadan oğula mı geçmeye başlıyor?
Suriye'de Hafız Esad'ın ölümünden sonra Başkanlığa, oğlu Beşir Esad seçilmişti.
Şimdi de aynı görüntü Azerbaycan'da tekrarlanmakta. İşte tepkim...
Gerçi arada farklar var; örneğin...
Beşir Esad, tıp doktoruydu, politikayla, devlet yönetimiyle hiç ilgisi olmamıştı.
İlham Aliyev ise 1994'ten başlayarak, Başbakan oluncaya kadar Azarbeycan'ın hayat suyu ve tüm politikalarının dayanağı petrol işlerinin başındaydı.
Başkanlığa adaylığını koymadan bir süre Başbakanlık deneyimi var.
Ancak gene de bunlar "babadan oğula başkanlık" gibi bir uygulamaya demokrasi gustosu kazandırmak için yeterli değil.

Balkanlaşma olmasın
Beynimin duygusal sağ lobundan gelen bu isyan sinyallerine karşın, sol lobu akılcı olmak gereğine çağrı yapıyor.
Ortadoğu ve Kafkaslar, giderek Balkanlaşmak, yani yıllar sürecek iç savaşlar, ve çok yönlü dış müdahalelerden sonra, bir sürü ufak devletin oluşabileceği mitoz bölünmenin eşiğinde.
Bu karanlık dönem parantezi açılmasını önlemek bağlamında yöredeki her ülke adına, ilk ve öncelikle hedef "istikrar" olmalı. Tercihler de "istikrarı sağlayacak ve sürdürecek" yöneticilere yönelmeli.
Başkan Haydar Aliyev, yöredeki, en çalkantılı, en kaygan zeminli ülkelerden biri olan Azerbaycan'ı çok zorlanarak da olsa büyük deneyim birikimi ve geçmişinden de gelen kişisel ağırlığı ile istikrara ulaştırmıştı.
Bu istikrarı, - galiba - ancak İlham Aliyev sürdürebilir. Arkasında - sağlığı düzelirse - babasının katkıları önemli olur. Diğerlerinin, ülkeye egemen olmaları zor.

Karışık pizza
Yöredeki hareketlenmelerin perdeye yansıyan gölge oyunlarına bakınız...
Buralarda ABD'nin, Azerbaycan'a 15 bin askerlik bir güç göndereceği konuşuluyor. İran'ı güneyden Irak ve kuzeyden Azerbaycan'la sandviç yapmak, ABD'nin proje taslağı.
Bu durumda İran'daki Güney Azerbaycan diye anılan bölgedeki Azerbaycan kökenliler, ABD'ye güvenerek başkaldırabilir. Azerbaycan'la bütünleşmek isteyebilir.
Bu karışıklık bir başlarsa, Azerbaycan azınlığı olan Laçin merkezli Kürtleri bağımsız bir devlet kurmaları için, İran tetikler. Böylece İran, Azerbaycan'ı Türkiye ile karşı karşıya getirir.
Çünkü...
Hem Kuzey Irak'ta hem Azerbaycan - Ermenistan sınırında yeni Kürt devletinin oluşumlarının kıvılcımları Türkiye'ye ve Suriye'ye de sıçrar.
Bu arada İranlılar kendilerine yakın, Talaş diye anılan Azerbaycan azınlığını da harekete geçirmeyi deneyebilir.
Ruslar da Lezgileri, Dağıstan'dan ayaklandırabilir. Beslediği Vahabileri Azerbaycan ve Kazakistan'da teröre sürer. Gürcistan'daki 500 bin Azeri ise bu zemberek boşanmasından neden pay istemesin?..
Irak zaten üçe bölünmüş. Acarya Gürcistan'dan kopabilir...
Uzatmayalım... Yüzlerce etnik ve dinsel parça yerlerinden oynar.

Mermi ve insan
Bir soru daha:
"Bütün bu belalar zincirinin boşanmasını bir tek adamın seçimi mi önleyecek?"
İki cevap:
Önce birincisi... Yörede, zincirin boşanmaması için bir istikrarsızlık nedeninin bile devre dışı kalması önemli.
İkincisi... Aslan Asker Şvayk yapıtında "Koca Birinci Dünya Savaşı'nı bir Karadağ tabancasından çıkan mermi mi başlattı?" söylemini anımsayalım. Bir merminin etkisini, bir yanlış seçim, bir yanlış insan da yapamaz mı? Dünkü yazısında Sami Kohen de, Aliyev'in seçilmesinin istikrara oy verilmesi anlamına geleceği, Azerbaycan halkının, komşu ülkelerin, çokuluslu ülkelerin, projelerin arkasındaki kuruluşların da bu görüşte olduğu mesajını vermişti.