Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Hisse senetleri borsada işlem gören ve "İMKB Ulusal 50" diye adlandırılan şirketler listesine giren halka açık 43 sanayi şirketinin mart ayı bilançolarında gösterdikleri döviz açığı 4.3 milyar dolar.
Bu 4.3 milyar dolar döviz açığı sadece borsanın "en baba" 50 sanayi şirketindeki döviz açığı. Borsadaki diğer şirketler ile borsaya girmeyen şirketlerin döviz açığı bilinmiyor. Onlar da dikkate alındığında şu günlerde Türk özel sektörünün büyük ölçüde döviz açığı ve de dolayısıyla "döviz riski" taşıdığı ortaya çıkıyor.
(1) Türk banka sistemi şirketlere kredi veremediğinden, şirketler dış krediye yöneldi.
(2) Dolar kurunun enflasyonu izlediği, dolardaki fiyat artışı ile enflasyondaki artışın birbirine eşit olduğu dönemde bile net döviz kredisi maliyeti (reel maliyet) Türkiye'de Türk lirası kredi kullanmanın maliyetinden düşük olduğundan dolarla borçlanmanın cazibesi arttı.
(3) Son bir yıldır Türk lirasının değer kazanması, doların aşırı ucuzlaması, dolarla borçlanmayı hızlandırdı.

Durumun tahlili
Bunlar "durumun açıklaması". Şimdi de durumun tahliline bakalım: (1) Şirketler döviz kurlarındaki gerilemeyi bilançolarında gelir olarak gösteriyor. Bilançolar bu yüzden kazançlı görünüm veriyor. (2) Yüksek döviz borçları nedeniyle bırakınız döviz fiyatındaki önemli sıçramayı, normal bir kur düzenlemesinde bile şirketlerin güç duruma düşecekleri anlaşılıyor.
Es Yatırım Menkul Değerler Genel Müdürü Berra Kılıç, borsa şirketlerinin mart sonunda açıklanan bilançolarını teker teker ayıklayarak Ulusal 50 listesine giren 43 şirketin döviz varlıklarını, borçlarını, toplam borçlar içindeki döviz borçlarının miktarını ve 43 şirketin teker teker döviz pozisyonunu belirlemiş. İdil Tarakçı, "Dünya Borsa"da yayımlanan araştırmasında önümüzdeki günlerde açıklanacak şirketlerin ilk yarı yıl bilançoları ile ilgili olarak uyarıda bulunuyor.

Esas faaliyet kârı önemli
Döviz kurundaki gerileme sonucu kur farklarının bilançolara gelir yazılması nedeniyle bilançoların fiktif kar göstereceğini hatırlatıyor.
Bu nedenle şirketin durumunu değerlendirmek için bilançolardaki nihai kar rakamına değil de "esas faaliyet karı" rakamına bakmak önem kazanıyor.
Eski günlerde döviz kuru yükseldiğinde canları yanan şirketler, "Biz esas faaliyetten kar ediyoruz ama kambiyo zararı bizi yıkıyor..." diye yakınırdı. O günleri unutan şirketler "açığı büyüttü"... Karın kambiyo karı olduğunu dikkate almaz oldu... Döviz fiyatının kıpırdaması, döviz açığı büyük şirketleri üzer... He mi de çok üzer... Bugünden tedbir alırlar ise sarsıntıyı kolay atlatır, yıkılmazlar...