Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Washington

Brzezinski bugün Washington’da Brookings Enstitüsü’ndeki “Sabancı Konferansı”nda, “Batı ve Türkiye Geniş Küresel Mimarinin Şekillendirilmesi” konusunda bir konuşma yapacak.
Dünyanın en önemli stratejistleri arasında ismi sayılan Brzezinski ABD’de 1977-1981 yılları arasında Jimmy Carter’ın Ulusal güvenlik yardımcılığını yaptı. Samuel Huntington’la birlikte çalışarak, bir strateji belgesi hazırladı. Bu belgede ortaya konulan politikaların günümüze kadar uygulamalara esas teşkil ettiği söylenir.
Brzezinski’nin son yıllarda yayınlanan 3 kitabında yer alan görüşlerin ABD‘nin dünya politikasının yönünü belirlediğine inanılır. Bu kitapların ilki olan Büyük Satranç Tahtası’nda, (Game Plan,1986) “Büyük Ortadoğu Projesi”nin altyapısı anlatılır..
Büyük Satranç Tahtası’nda Brzezinski şunları yazdı: Beş yüz yıl Ortadoğu-Avrasya dünya iktidarının merkezi oldu. Avrasya’daki güçler ve halklar beş yüz yıl dünya olaylarının gidişini belirledi. Şimdi Avrasyalı olmayan bir güç, ABD, dünya lideri.
Fakat dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 75’i Avrasya’da yaşıyor. Dünya enerji kaynaklarının yüzde 75’i, yaratılan gelirin yüzde 60’ı bu bölgede. Fakat Avrasya ülkeleri siyasi bir bütünlük yaratamıyor. ABD dünya liderliğini sürdürebilmek için Avrasya’ya-Ortadoğu’ya şekil vermek zorundadır.
ABD’nin küresel liderliği, Avrasya-Ortadoğu bölgesinde hâkimiyetini ne kadar süreyle ve ne kadar güçlü biçimde sürdüreceğine bağlıdır.

ABD için çok önemli
Avrasya-Ortadoğu bölgesi “Büyük Satranç Tahtası”dır. ABD’nin bir oyuncu olarak görevi, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’daki anlaşmazlıkları başka güçlerin ortaya çıkarak ABD’nin çıkarlarını zayıflatmasını engelleyecek şekilde oyunu bıkmadan usanmadan sürdürmesidir.
ABD’nin kendi gücüyle Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulamasında bölgesel dirençler ortaya çıkınca, Irak savaşının hata olduğunu söyleyen Brzezinski, ikinci kitabı olan “Seçenek-Tercih” kitabı ile yeni bir seçenek ortaya attı. “Avrupa’nın parası ve ABD’nin silahı ile Büyük Ortadoğu Projesi’nin devamının yolunu açtı.
“Seçenek-Tercih”te (The Choice,2004) “Küresel hakimiyet mi?-Kürsel liderlik mi?” konusu işlenmiştir.
Küresel kriz öncesi yazılan kitapta “Amerika’nın küresel bir rakibi yok. Yakın zamanda da olamayacak” denildikten sonra, bu yüzden Amerikalıların karşı karşıya oldukları paradoks anlatılıyor. Deniliyor ki, “Tek küresel süper güç olmalarına rağmen Amerikalılar çok daha güçsüzler. Düşmanlarından gelen tehditlere fazlasıyla muhatap oluyorlar.”

ABD nefret odağı oluyor
Rakipsiz küresel lider konumu ABD’yi nefret odağı haline getiriyor. Bu durumda ABD güvenlik endişesi ile kendini düşmandan izole etme arayışına girerek kendi içine kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir.
Amerika tercihini yapmalıdır. “Dünyaya hakim mi olacak, yoksa dünya lideri mi olacak?” ABD’nin karşı karşıya olduğu soru şudur: Hegemonya... Neyin uğruna?”
Üçüncü ve yeni kitabı olan “Stratejik Bakış: Küresel Gücün Krizi”nde (Strategic Vision, 2012) ise Brzezinski, ABD’nin zayıflamasının dünya düzeninde ne gibi değişime yol açacağını anlatıyor. ABD’nin Batılı ülkeleri bir araya getirerek, daha büyük Batı inşa ederek Çin’i dengeleyebileceğini belirtiyor. İlginç olan da şu: Brzezinski’ye göre “Daha Büyük Batı ancak ABD’nin, Rusya ve Türkiye ile yakın bir şekilde çalışması ile mümkün olabilir.”
Yeni kitabında Türkiye’ye geniş bir yer veren Brzezinski, Batı’nın dünyadaki politik dinamiklerini belirleme rolünün son birkaç on yıl içinde giderek düşüşe geçtiğini vurgularken, küresel gücün batıdan doğuya geçmesi halinde ortaya çıkabilecek olasılıkları sıralıyor. ABD’nin küresel imajının neden zayıfladığını sorguluyor.