Alev, İstanbul'daki Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra Viyana'ya gitti. Devlet Üniversitesi'nden Sosyal Bilimler diploması aldı. Üniversite öğrencisi iken "Yeşiller Grubu" ile ilgi kurdu. Üniversiteyi bitirince Yeşiller için çalışmaya başladı.2000 yılında bir yazımda ondan söz etmiştim. Daha sonra ne yaptığını izleyemedim. Geçen gün İstanbul'da ziyaretime geldi. Avusturya'dan vatandaşlık hakkı almış. Ve de profesyonel politikacı olmuş. Avusturya'da eyalet meclislerinde 3 Türk kadın parlamenter var. Üçü de farklı partilerden. Alev Korun "Yeşiller"den, Nurten Yılmaz "Sosyal Demokrat Grubu"ndan, Şirvan Ekici, "Hıristiyan Demokrat Grubu"ndan. Alev, Türkiye'den Viyana'ya okumaya giden bir genç kızımız. Diğer kadın parlamenter, Viyana'ya işçi olarak giden Türklerin ikinci kuşağının iyi eğitim görmüş kızları. Avusturya'nın 9 eyaletinin en büyüğü Viyana. 2005 yılı seçimlerinde Alev, Viyana'nın üçüncü bölgesinden birinci sırada hem belediye meclisine hem eyalet parlamentosuna Yeşillerin temsilcisi olarak seçilmiş.Bana nasıl seçildiğini anlattı. Partilerin semt komiteleri, semt meclisleri varmış. Bu komitelerde, meclislerde çalışan partililerden öne çıkanlar partinin daha ileri kademeli toplantılarına katılırmış.Oralardaki faaliyetleriyle sivrilenler, partililerin oylarıyla aday listesinde yer alırmış.Alev'in ailesi İstanbul'da. O Viyana'da tek başına yaşıyor. Altı yıl önce de sormuştum: "Neden Türkiye'ye gelmiyorsun? Mademki politikayı seviyorsun, mademki Yeşilcisin... Ne yapacaksan gel de burada yap..." Altı yıl önceki cevabı tekrarladı: "Türkiye'ye gelirsem ne yapabilirim ki? Bir parti başkanı beni tanımıyor ise ben politikaya nasıl girebilirim ki? Seçmenler için nasıl çalışabilirim, hangi seçmen benim çalışmalarımı beğenerek aday listesinde yer almamı sağlayabilir ki?"Türkiye'de seçmenler için çalışma şansı olmayan, seçmenlerin beğenisiyle politikada yükselme ve de oylarıyla aday listelerine girme şansı olmayan bir Türk kızı Viyana'da bu şansları kullanarak politikada sivriliyor. Belediye ve eyalet meclislerine giriyor. Türk halkının sorunları yerine Viyanalıların sorunlarını çözmeye çalışıyor... Biz yetiştiriyoruz Bir çocuk yetiştirmenin manevi boyutu kadar parasal bir faturası var. Biz çocuklarımızı yetiştiriyoruz. Başkaları alıyor. MKM salonunda Mülkiye belgeselini izlerken yanımdaki koltuğa kızlarıyla birlikte Mülkiyeli bir anne baba oturdu. Sohbet ettik. Tek kızlarının iyi eğitim görmesi için yaptıklarını anlattılar. Anaokulundan beri özel okulda okutuyorlarmış. Kızlarının devam ettiği okul çok iyi eğitim veriyormuş. İki yabancı dil öğrenmiş. Derslerde başarılı imiş. Özel okulun yıllık ücretini sordum. "Yılda 20 milyar TL / 20 bin YTL" cevabını alınca inanamadım... "Şimdi özel okullarda ücretler bu rakamlar dolayında. Çok zorlanıyoruz ama, karı koca çalışıyor, tek kızımızın iyi bir eğitim görmesi için fedakârlığa katlanıyoruz" dediler. Güzel, tatlı cin gibi bir kızları var. "Hangi üniversiteye gideceksin?" diye sordum. "Üniversiteyi ABD'de okuyacağım. Hukukçu olacağım. New York'ta avukatlık yapmak istiyorum" demez mi? Gözlerimden akan yaşları göstermemek için başımı yana çevirdim... guras@milliyet.com.tr Onlar alıyor