Uçakların New York’taki ikiz kulelere çarpmasından bu yana nerede ise yedi ay geçti. Eski "güzel" günlerde New York sokaklarını dolduran yerli ve yabancı turist kalabalığı şimdilerde yok olmuş. New York sokaklarındaki yabancı turistin hemen yarısını oluşturan Japonlar ortalıkta görünmüyor. Japonların ortalıkta görünmemelerinde terör eyleminin ötesinde Japon ekonomisindeki durgunluğun da etkisi olsa gerek.
New York’ta genelde bir dükkan batar, bir dükkan açılır. Açılıp - kapanma hızı yüksektir. Ama şimdilerde kapanıp da açılmayan dükkan sayısının fazlalığı dikkati çekiyor.
Kapanan ve kiracı arayan dükkanları sokakta gezenler gözleriyle görüyor. Ama ya gözle görünmeyen boş ofislerin sayısı?
New Yok’un iş merkezi (downtown) olan bölgesindeki ofis binalarında boş yer oranının yüzde 13.7’ye tırmandığı belirtiliyor. Yapılan hesaplamalara göre, New York’un ünlü gökdeleni "Empire State Building" gibi 19 gökdelen binasının sahip olduğu alan büyüklüğünde ofis alanı kiracı bekliyor.
Yıllık faiz yüzde 7.1
ABD’de konut sahibi olmak isteyenler binaların satış fiyatının yüzde 80’i dolayında 30 yıla kadar vade ile kredi temin edebiliyor. 30 yıl vadeli ipotekli kredilerin şimdilerde yıllık faizi (sabit faiz) yüzde 7.1 dolayında.
Geçen yıla göre eski ev satışlarında yüzde 8.9 oranında gerilemeden söz ediliyor.
Ekonomik kriz ve işsizlik ipotekli kredi taksitleri ödemelerinde önemli gecikmelere yol açmış. ABD genelinde sorunlu kredi oranı yüzde 4.9’a, New York şehrinde yüzde 11.7’ye tırmanmış.
New York’ta 4.1 milyon çalışan var. İş imkanı sıralamasında 505 bin ile perakende ticaret, 383 bin ile sağlık hizmetleri, 338 bin ile büro hizmetleri, 267 bin ile imalat sanayii, 227 bin ile ulaştırma sektörü, 146 bin ile inşaat sektörü, 173 bin ile finans - borsa kesimi, 49 bin ile tekstil ve giyim sektörü, 40 bin ile otel ve lokanta kesimi yer alıyor. Geçen yıla göre büro hizmetlerinde yüzde 39, finans - borsa kesiminde, imalat sanayiinde, ulaştırma hizmetlerinde yüzde 17 dolayında, perakende ticarette yüzde 11 işgücü kaybı var. Sadece sağlık hizmetlerinde çalışan sayısı yüzde 5 artmış.
Ülke genelinde işsizlik oranı yüzde 5.6’dan yüzde 5.5’a düştüğüne göre bir iyileşme var. Ama New Yok’ta işsizlik artmaya devam ediyor. İşsizlik oranı yüzde 7.1’den yüzde 7.2’ye yükselmiş. Geçen şubat ayında bir ay içinde New Yok’ta işini kaybedenlerin sayısının 14 bine ulaştığı açıklandı. Şubatta Wall Street’te finans kesiminde 2.300, reklamcılık ve bilgisayar kesiminde 4.800 kişinin işini kaybettiği belirtiliyor.
Bunlar ekonominin sokağa yansıyan yanı. Sokaktaki insan işsiz kalınca, geliri düşünce, yarın endişesini üzerinden atamayınca, yemiyor, içmiyor, alışveriş yapmıyor.
Ünlü mağazalar zorda
Eskiden arı gibi işleyen ünlü mağazalar şimdilerde sinek avlıyor. Eskiden günler önce yer ayırtmadan içeriye girilemeyen lokantalar şimdilerde boş...
Ancak... ABD ekonomisi bir dev. "Sokak" ayrı "ülke ekonomisi" ayrı... Kamu harcamalarındaki artışın etkisinde ekonomide aşağıya inişin durduğu az da olsa yukarıya çıkışın başladığı görülüyor. Ülke genelindeki eğilimi ortaya koyan "The Conferance Board"un on temel göstergeyi içeren "Genel Eğilim" endeksi 109’lardan 112’nin üzerine tırmanmış durumda. "Genel Tüketici Güveni"ni belirleyen ve 2000 yılında 100’ün üzerinde seyrederken 2001’de 65’lere kadar gerileyen endeks şimdilerde 85’lere doğru yükseliyor.
Taksiler boş geziyor
Gene sokağa dönelim... Damasız siyah otomobili ile "telefon taksi"de çalışan Tony Correa diyor ki: "11 Eylül’den önce günde 12 saat çalışır 8 veya 10 iş alırdım. Bir ara işler tamamen durdu. Şimdilerde normal gelirimin yüzde 40’ını ancak alıyorum. Günde 300 dolarlık iş yapamadığım sürece iflas etmeye mahkumum. Gelirimin üçte birini telefonlu taksi işletmesine ödüyorum. Plaka vergisi olarak yılda 7.200 dolar ödemem gerekiyor. Sigorta masrafı, tamir masrafı eklenince yaşam güçleşiyor. Bütün birikimlerim eridi. Şimdi borç ile işlerin düzelmesini bekliyorum." Bu da sokaktaki insanın "gerçek hayat hikayesi".