Annan planı iktidara göre "tuzak" muhalefete göre "çözüm"

Kıbrıs'ta, Annan planını iktidar partileri "tuzak" olarak, muhalefet partileri ise "çözüm" olarak değerlendiriyor.
KKTC Ekonomi Bakanı Salih Coşar, Annan planının Kıbrıs'a neler getireceğini şöyle özetliyor:

KKTC halen Ada'daki toplam toprağın yüzde 36'sına sahip. Türklerin sahip olacağı toprak yüzde 29'a inecek.

Türklerin terk edeceği yüzde 7'lik toprak üzerinde halen 47 bin kişi yaşıyor. Bunların 2 yılda bu toprakları terk etmesi gerekiyor.

İlk 2 yıl Karpaz'daki 4 köye sınırsız sayıda Rum dönebilecek. Buraya 8.400 Rum'un geleceği tahmin ediliyor.

65 yaş üzerindeki Rumlardan isteyenler, bir refakatçiyle birlikte Kuzey topraklarına dönme hakkına sahip. Bu yolla 12.500 Rum'un Kuzey'e geçmesi bekleniyor.

Bu nedenlerle 2 yılda Kuzey Kıbrıs'ta Türk ve Rum 68 bin kişiye iskan imkanı yaratmak, bunları rehabilite etmek zorunluluğu var.

Kuzey Kıbrıs'ta daha önce bir Rum'a ait mülke sahip olanlar koçanlarını (tapularını) Mülkiyet Kurulu'na teslim edecek. Kurul bu koçanları değerlendirerek her mülk için, sahiplik kararı verecek.

Tazminat yolu açıldı

İlk 6 yıl Rumlar Kuzey Kıbrıs'taki mülklerine geri dönemeyecek. 6 yıl sonra sırasıyla yüzde 7, yüzde 15 ve nihayet yüzde 21 oranında mülk Rum sahiplerine iade edilecek. Rumlar gelip mülklerinde yaşamaya başlayacak.

Koçan sorunu Kuzey'de belirsizlik ve huzursuzluk yaratacak.

Rum mallarına tazminat gündeme gelecek. Rum Cumhuriyeti Maliyet Bakanlığı 40 milyar dolarlık bir tazminattan söz ediyor. Loizidu davası bu tazminatın yolunu açtı.

Bu çerçevede Annan planı kabul edilemez. Annan planı Kıbrıs'ı terkrar bütünü ile Rumlara teslim etmek için bir "tuzak"tır.
İktidar bunları söylerken, Çözüm ve AB Partisi Başkanı Ali Erel ile CTP lideri Mehmet Ali Talat ise Annan planı "çözüm" için bir fırsattır diyor. Annan planının yarattığı fırsatı şöyle özetliyor:

Bugünkü statükonun sürdürülmesi imkansız. Hele 1 Mayıs 2004'e Güney Kesimi AB'ye tam üye olunca Türkiye Güney'i tanıyacak ve Güney ile "Gümrük Birliği" anlaşması çerçevesinde ticari ilişki kurmak zorunda kalacak. İşte bunun için bir an önce "çözüm"e gitmek gerekiyor.

Annan planı "çözüm" kapısını açıyor. İktidar "statükoyu korumak" için Annan planını çarpıtarak yorumluyor. Felaket gibi gösteriyor. Plan o kadar da kötü değil.

Her şeyden önce ambargo kalkacak. Kıbrıs'a insanlar Türkiye üzerinden giriş çıkış yapmak zorunda kalmayacak. Türkler her ülke ile ticari ilişki kurabilecek. Her ülkenin uçağı Türk kesimine inip kalkabilecek.

Bugün oteller yüzde 33 kapasite ile çalışıyor. 10 bin yatak var. 5 bin yatak inşa halinde. Türk kesimine 80 bin turist gelirken Rum kesimine 2 milyon 600 bin turist geliyor. Ambargo kalkar kalkmaz kapasite kullanımı hemen 2 katına çıkacak. Bu, yılda 200 milyon dolar ek gelir demektir. Turizm 39 sektörü dolaylı olarak besler. Ardından hızla yeni oteller açılacak.

Ambargo nedeniyle ihracat yapılamadığından narenciye üretimi 70 bin dönümden 30 bin dönüme düştü. 50 bin ton Kıbrıs patatesi ihraç edenler bu yıl bin ton satamadı. Bu sektörlerde ihracat başlayacak. İhracat üretimi teşvik edecek.

İnşaat kesiminde 15 bin kişi çalışıyor. 3 yılda 12 bin yeni konuta ihtiyaç olacak. bu 40 - 45 bin kişiye ek istihdam yaratacak.

Türklerin sorunu izolasyondur, tecrit olmaktır, dünya ile bağlarının kesilmesidir. Türkler ambargodan kurtulunca kendi kendilerini besler hale gelecek.

Annan planının Türklere maliyeti, tazminat mükellefiyetleri dahil 2 milyar dolardır. Buna karşılık Türk kesimi AB'nin "Regional" (Bölgesel) programlarından yararlanacak. AB ortalamasının yüzde 75 altında olan bölgelere özel kalkınma programları uygulanıyor.

Annan planı KKTC'nin bugüne kadar aldığı kararları ve uygulamaları yok saymıyor. Rum mallarının tapuları dışında bütün kararlar geçerli olacak.

Bu çerçevede Annan planı "çözüm yolu açmaktadır". Ama bu demek değildir ki, plan olduğu gibi kabul edilecek... Muhalefet çoğunluğun oyunu aldığında TC Hükümeti ile birlikte planı müzakere edecek. Çünkü TC Hükümeti garantör devlet olarak imzalamaz ise plan zaten kabul edilemez.
Muhalefet de bunları söylüyor.
Sayın okuyucularım, iki tarafın Annan planını nasıl yorumladıklarını özetledim. Siz bu yorumlara göre istediğiniz tarafın yanında yer alabilirsiniz.