Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bugün Anneler Günü. Bugün sayın okuyucularıma hem bir gencin başarı öyküsünü anlatmak, hem de bu vesile ile rahmetli annemi anmak için bu yazıyı yazdım.
Annem elbise ihtiyacı olduğunda karımdan "Kızım birlikte Faik Sönmez’e gidebilir miyiz? Etek alacağım, tayyör alacağım..." diyerek yardım isterdi. Bir alışverişinde anneme ben refakat ettim. Böylece Faik Sönmez’i tanıdım.
Nişantaşı’nda bir mağazada karısı ile birlikte diktikleri hanım elbiselerini satıyordu. Başkalarından farklı bir çizgi tutturmuştu. Her yaşta, orta ve büyük bedene de uyacak, klasik giysilere ağırlık veriyordu.
Yakışıklı, efendi, kibar, düzgün konuşan, müşteriye saygılı biri idi. İlgimi çekti. Dostluğu ilerlettim. İşindeki gelişmelerden, oğlunun yetişmesinden söz ederdi.

Hanımı erken yaşta öldü. O oğlunun yetişmesine daha fazla zaman ayırdı. Oğlunu Amerikan Koleji’nde daha sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde okuttu. Oğlu Boğaziçi’nde ekonomi okudu.
Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme eğitimi gördü. Arthur Andersen danışmanlık şirketinde çalıştı. Sonra ABD’ye gitti. Ünlü North Western Üniversitesi’nin Kellog Okulu’na (MBA) iş idaresi yüksek derecesini aldı. ABD’de finans sektöründe çalışacaktı. Ama babasının sağlığı bozulmaya başlamıştı. Türkiye’ye döndü. Terzilikten, giyim işinden anlamamasına, tamamen farklı bir alanda tahsil etmesine rağmen babasının yanında, babasına yardımcı olmak için çalışmaya başladı. Babasının hastalığı ilerledi. Ve o da erken öldü. Faik Sönmez’in mağazası oğlu Mete Sönmez’e kaldı. Çok kişi Mete Sönmez’in bilmediği baba işini kapatacağını veya başkasına devredeceğini sanıyordu. Ama o, babası ile çalışan sanatkarları toplayarak baba adını markalaştırdı. İşi büyüttü.
Geçen hafta sonu Milliyet gazetesi ile birlikte 4 sayfalık Faik Sönmez eki yayımlanmıştı. Ekteki bilgilerden etkilendim.
Faik Sönmez’in ölümü ile elli yıl önce kurulan müessese ölmemiş. Geriye gitmemiş. Anne ve babasının işi ile hiç ilgisi olmayan ama ekonomi bilgisi olan oğulları işi büyütmüş. Ortaya bir başarı öyküsü çıkmış.

Faik Sönmez ve eşi Nesrin Sönmez 1950 yılında işe terzi olarak başlamışlar. 1976 yılında ısmarlama dikişten konfeksiyona geçmişler. 1983 yılında kendi mağazalarını açmışlar. Babasının ölümünden sonra babasının ismini markalaştıran Mete Sönmez ise son dört yılda 5 mağaza açmış. Bayilikler oluşturmuş. Türkiye çapında Faik Sönmez adı ile 10 mağazada satış yapılıyormuş. Ayrıca 80 satış noktasında da Faik Sönmez ürünleri değişik markalarla bir arada satılıyormuş...
Mete Sönmez anne ve babasının büyük beden giysi üretimini sürdürüyor. "Sadece örtünmeye yarayan büyük beden giysilere değil, günün modasını, günün çizgisini yansıtan büyük bedene büyük ilgi var, büyük talep var ama sadece anneler için ve büyük bedenli gençler için değil, klasik büyük beden çizgisi dışında gençler için, küçük bedenler için de üretim yapıyoruz. Özel koleksiyonlar hazırlıyoruz" diyor.

Anneler Günü’nde, annemin elbise aldığı dükkandaki gelişmeleri, anne ve babası öldükten sonra, anne ve babasının kurduğu müesseseyi yaşatma sorumluluğunu üstlenen, yaşatmakla kalmayıp geliştiren bir gencin başarı öyküsünü sayın okuyucularıma aktarmaya çalıştım.
Unutmayınız bu başarıda eğitimin rolü büyük. Anne ve baba, çocuklarına en iyi eğitim için şans tanımış. Çocukları anne ve baba mesleği dışında bir eğitim görmesine rağmen iyi bir eğitimin verdiği güç ile işi sırtlamış ve başarı ile taşıyor.