Dün Gaziantep’te Elmacı Pazarı’nda “Elmacı Çay Ocağı” önünde ayakta çayımı yudumlarken, içinde bir kişinin zor hareket ettiği dükkânında çay-kahve yapan Mustafa Yazar ile “laflıyorum”. “Amerika’da işler kötü... Bize de zararı dokunur mu?” sorumu ciddi ciddi cevaplıyor, “Amerika batarsa batsın. Bize ne Amca? Bize bir şey olmaz!” diyor. “Dolardan haberin var mı sorumu, “He ya... 1.31 YTL olmuş. Ama meraklanma. Bugün çıkar, yarın iner” diye cevaplıyor.
Belediye “Bey Mahallesi”ndeki eski taş evleri restore ettiriyor. Taş işleyen ustayla konuşuyorum. Veli Çiraz (67) Gaziantep’in Çiraz köyünden. 15 yaşından bu yana taş yontarmış. Amerika’daki sarsıntıdan haberdar. “Zenginin işi iyi. Fakir ölüyor. Çünkü iş yok” diyor. ”Amerika’da olanın ucu bize dokunmaz olur mu? Dokunur tabii... Hemi de fena dokunur” diye ekliyor. Günde 45 YTL yevmiye alıyormuş.” Bankada paran var mı? sorusunu şöyle cevaplıyor: “Gençliğimde biraz para biriktirdim. Tarla aldım. Şimdi aldığım parayla ancak çoluk çocuk geçiniyor.”
Onarılan Zincirli Bedesten’in arkasında Gül Ticaret’in kapısında 3 halı asılı. Halılarda Hoca Efendi’nin, Che Guevara’nın ve Alparslan Türkeş’in portreleri var. “Kaça bunlar?” diye soruyorum. “10 YTL” diyorlar.
Halıcıların işi kötü
Gül Halı’nın sahibi Zeyrek Sünger’e “İşler nasıl?” diyorum. Cevaplıyor: “Hiç sorma... Dükkânı kapayacağım da sonra ne yapacağım? Para yok. Kimse alışverişe çıkmıyor.”
Başbakan’ın yaptığı konuşmayı TV’den izlemiş. “Başbakan da kabul ediyor... Milleti borçlandırdılar. Ev borcu, araba borcu, kart borcu derken herkes borçlandı. Şimdi millet borç ödemekten alışveriş edemiyor” diyor. Ve ekliyor: “Bunlar ülkeyi idare edemiyorlar. Milleti top etmişler, bir Erdoğan vuruyor, bir Baykal... Milletle top oynar gibi oynuyorlar.”
Konuşmayı dinleyenlerden biri atılıyor: ”Rahmetli Ecevit’ten nefret ederdim. O bile bunlardan iyi idi...” Bir başkası ona takılıyor: “Ecevit yok... Şimdi ne yapacağız?” Bir başkası yarı ciddi yarı şaka, sohbete karışıyor: “Abi, Demirel gelsin... Daha iyidir...”
Murat Bulut’un (32) babası Mustafa Bulut makine halısı dokurmuş. Murat Bulut anlatıyor: “Babam 30 yıl önce işe başlamıştı. Ben onun işini devralmıştım. 250 kişi çalıştırıyorduk. İşçileri çıkardık. Fabrikayı kapattık. Makineleri sattık. Borçları karşıladık.”
Hayat devam ediyor
Sergen Halı’nın sahibi Mahmut Yolcu (55), “Halı üreten tesisim vardı. 55 kişi çalıştırırdım. Fabrikayı kapattım. Makineler duruyor. İşler düzelirse tekrar çalıştırırım” diyor.
Bu sohbetlerde, Gaziantep’te makine halısı dokuyan irili ufaklı 1.500 işyerinden şimdilerde 100 dolayındakinin ayakta kaldığını söylüyorlar. İnanılması güç bir tablo!
Gaziantep’te iplik, dokuma işiyle uğraşanlar olumsuz gelişmelerden etkilenmiş ve etkileniyor. Ancak şehirde, imalat sanayiinde çeşitlilik var. Sektör sorunları şehirde ekonomiyi aşağıya çekse de hayat devam ediyor.
Gelelim dolar fiyatının etkisine... Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da tüm sınır illerinde ve Gaziantep’te sınır ticareti önem taşıyor. Alış dolarla, satış YTL ile yapılıyor. Bu nedenle, ihracatçı dolar fiyatının artmasını beklerken, tüccar dolar fiyatının düşük kalmasını istiyor.