Attila İlhan'ın ilk "şiir kaseti" çıktı. Attila İlhan 1940 yılından bu yana yazdığı şiirlerinden seçtiklerini kendi sesiyle kasete ve diske kaydettirmiş.
Attila İlhan şiirlerini duyarak, etkili sesi ve tertemiz Türkçesi ile okuyor: "ben sana mecburum bilemezsin / adını mıh gibi aklımda tutuyorum / büyüdükçe büyüyor gözlerin /.. /ne vakit bir yaşamak düşünsem / bu kurdlar sofrasında belki zor / ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden / ne vakit bir yaşamak düşünsem / sus deyip adınla başlıyorum / içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin / hayır başka türlü olmayacak / ben sana mecburum bilemezsin."
Attila İlhan şiirlerini okurken geride Ruhi Ayangil'in yirmi iki müzik sanatçısı ile birlikte yaptığı özgün müzik duyuluyor. Her şiire uygun biçimde düzenlenen müzik, Attila İlhan'ın mısralarını derinleştiriyor, okuyuşunun etkisini artırıyor.
Attila İlhan Sisler Bulvarı'ndan okuyor: "sisler bulvarı'nda seni kaybettim / sokak lambaları öksürüyordu / yukarda bulutlar yürüyordu / terkedilmiş bir çocuk gibiydim / dokunsanız ağlayacaktım."
Sonra İstanbul Ağrısı'nı dizlere döküyor: "Sen / eğer yine İstanbul'san / eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi / her tarafımda hissettiğim / ulan yine sen kazandın İstanbul / sen kazandın ben yenildim / kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar / yine emrindeyim..."
Sonra da Cebbar oğlu Mehemmed: "cebbar oğlu mehemmed / Fransız'a silah çekmiş / hür yaşamak uğruna / ırz uğruna, namus uğruna / ana için, baba ve kardeş için / şu mubarek topraklar / şu mubarek vatan için /..."
Attila İlhan "Cebbar oğlu Mehemmed" şiiriyle, 1946 yılında CHP Şiir Yarışması'nda ikincilik ödülünü almış. Yarışmada birincilik ödülü Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuzbeş Yaş" şiirine verilmiş.
"Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / yağmur giyerlerdi sonbaharla bir / azıcık okşasam sanki çocuktular / bıraksam korkudan gözleri sislenir / ne kadınlar sevdim zaten yoktular / böyle bir sevmek görülmemiştir / hayır sanmayın ki beni unuttular / hala arasıra mektupları gelir / gerçek değildiler birer umuttular / eski bir şarkı belki bir şiir / ne kadınlar sevdim zaten yoktular / böyle bir sevmek görülmemiştir / yalnızlıklarımda elimden tuttular / uzak fısıltıları içimi ürpertir / sanki gökyüzünde bir buluttular / nereye kayboldular şimdi kimbilir / ne kadınlar sevdim zaten yoktular / böyle bir sevmek görülmemiştir."
Nuriye Akman, Divan Pastahanesi'nde pencerenin önündeki masada oturan "Şaire soruyor: "- Demek, 'zaten yoktular' ha! Zehra olmasaydı, 'yıldızlar uyanıp gözlerinizden geçebilir miydi'? Hem o kadınların 'gözlerini alıp iki siyah karanfil yakanıza takan' siz değil miydiniz?"
"Tabii bendim... Tıpkı liseli bir çocuk gibi hala aşık oluyorum. İnanılmaz bir şey. Her sabah buraya yürüyerek gelirim. Nişantaşı ile Harbiye arasında bir genç kıza rastlıyorum. 5 aydır bakışıyoruz. Ne olacak bilmiyorum bu işin sonu? Aramızda herhalde bir 40 yaş fark var."
İşte Atilla İlhan bu.
Sevgiyi derin derin yaşayan, sevgiyi derin derin anlatabilen Büyük Yolların Haydut'u..
Bilgi Yayınevi "Büyük Yolların Haydut'u"nun tüm eserlerini yayımlayan 11 şiir kitabı, 10 roman, 19 deneme - anı, 1 öykü, 3 çeviri, toplam 44 kitap.
Ben Sana Mecburum isimli şiir kitabı 11'inci, Sisler Bulvarı 10'uncu, Duvar ve Yağmur Kaçağı 9'uncu, Fena Halde Leman 8'inci baskı yaptı.
Ben Sana Mecburum isimli kaseti alıp dinleyiniz, hoşunuza gidecek.