Ayşe Hanım Teyzem repodaki 2 milyar lirasını ne yapacağını bilemedi... Bugüne kadar bellediği tek şey faiz idi... Repo geliri yüzde 70 - 80 - 90 ve hatta 100 iken Ayşe Hanım Teyzem "paramı ne yapacağım?" diye hiç mi hiç dertlenmiyordu. Ama "repo" faizi yüzde 30'lara inince, Ayşe Hanım Teyzem borsaya mahkum oldu... Durdu durdu geçen perşembe saat 15.30'da borsaya 2 milyar 41 milyon 894 bin lira yatırdı... Dün (pazartesi) saat 16.000'da Ayşe Hanım Teyzem'in borsadaki yatırımının değeri 1 milyar 910 milyon 186 bin liraya düşmüştü. Açık anlatımıyla perşembeden bu yana Ayşe Hanım Teyzem borsada 131 milyon 708 bin lira kayba uğramıştı...
Ayşe Hanım Teyzem şaşkın... "Borsadan çıkayım mı?" diye soruyor.
Ben de bilenlere sordum. Bana anlatılan şu: "Ayşe Hanım şimdilik borsaya mahkum... Alternatifi yok... Faizler henüz yerine oturmadı. Madem ki Ayşe Hanım Teyze borsaya girdi... Paniğe gerek yok. Bekleyecek!.."
Sonra bana neyin ne olduğunu, neyin ne olacağını anlattılar. Ayşe Hanım Teyzem'e naklettim. Sayın okuyucularıma da özetleyeyim.
Türkiye'de yüksek faizden yararlanan büyük miktarlarda para vardı.
Faiz düşünce, faize bağlı paraların bir bölümü çözüldü. Bir bölümü daha çözülmeye niyetli ama gidecek yer bulamıyor...
Devlet tahvili ve Hazine bonusuna bağlı kurumsal tasarruflardan çözülen veya çözülmeye niyetli para miktarı 10 milyar dolar dolayında. Repoya bağlı 10 milyar dolarlık tasarruf da gidecek yer arıyor...
Bu paraların bugünkü şartlarda gidebileceği tek yer borsa... Borsaya her girenin adına hisse senetlerini saklayan devlet kuruluşu Takasbank'ta bir hesap açılıyor. Bu nedenle borsaya girenlerin kimliği ve sayısı belli. Bir yatırımcı birden fazla aracı kurum ile çalışıyor ise, birden fazla hesabı olabilir. Ama bu gibi yatırımcıların da sayısı azdır. Bu nedenle Takasbank'taki hesap sayısı borsada kaç kişinin yatırımı olduğunu ortaya koyar.
Takasbank kayıtlarına göre, faizler aşağı inmeden borsada 700 bin kurumsal yatırımcı ve gerçek kişi alış - satış yapıyordu. Faizler inince borsaya öyle bir hücum oldu ki, (inanılamaz) 130 bin dolayında yeni yatırımcı borsaya girdi. Takasbank Genel Müdürü şimdilerde her gün 10 bin kişinin borsaya girmeye devam ettiğini açıkladı... (Ayşe Hanım Teyzem, geçen perşembe borsaya giren 10 bin kişiden biri imiş!..)
Borsaya girenler mevcut kağıtlara hücum etti... Kağıt sayısı sınırlı, talep yoğun... Bu hücumda fiyatlar beklenen çizginin üzerine çıktı. Fiyatlar beklenen çizginin üzerine çıkınca insanlar "N'oluyor be kardeşim?" diyerek durakladı... Şimdi duraklama ve değerleme zamanı... Fiyatlar bu yüzden aşağıya iniyor. Borsadaki paranın borsadan dışarıya kaçma şansı yok... Çünkü alternatif yatırım aracı yok. Faiz düşük... Dolar değeri artmıyor. Altın para etmiyor. Gayrimenkul cazip değil... Borsadaki para borsadan çıkmayacak... Buna ek olarak borsaya faizden çözülen paralar akmaya devam edecek...
Açık anlatım ile talep artacak... Arz sınırlı... Borsaya yeni kağıt girişi yok. O zaman ne olacak? Borsada fiyatlar gene yavaş yavaş yukarıya doğru oynamaya başlayacak...
Ancaaaaakkkk... Bu defa daha şuurlu bir artış olacak... Bütün kağıtların fiyatı aynı oranda artmayacak... Sağlam şirketlerin ve sağlam kağıtların seçimi başlayacak... Sağlam şirketlerin kağıtlarının fiyatı artacak...
Bunları Ayşe Hanım Teyzem'e anlattım... "- N'apalım evladım... Madem ki mahkumuz... Borsada kalacağız... Ama acaba bizim kağıtlar sağlam mı?" diye sordu. "- Bilemem ki Ayşe Hanım Teyzeciğim" diye cevapladım... "- Uzman tavsiyesine güvenerek kağıt aldınız. Ses çıkarmaya hakkınız yok... Bekleyeceksiniz... Kar da sizin, zarar da sizin..."
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr