Olayların içinden Anlatmaya çalıştım. "Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim. "Eğer hisse senediniz yoksa, eğer tasarrufunuz dövize bağlı değilse, bizim piyasalarda bugüne kadar olan dalgalanmadan zarar görmediniz demektir.Hisse senedi olanların hisse senedi varlıklarının değeri düştü ama, eğer paniğe kapılarak satmadılarsa, eğer yakın tarihte satmak zorunda değillerse, hisse senetleri eski değerine ulaşır. Hatta geçer bile... Bugüne kadar kaç kere indi kaç kere çıktı...Tasarruflarını dövize bağlayanlardan, dövizi yüksek fiyatla satın alanlar, döviz ucuzladıkça varlıklarının değerinin azaldığına üzülüyordu. Döviz fiyatının artması onları sevindirecekti. Kusura bakmasınlar. Dolar şimdilik 1.19 YTL'ye takıldı kaldı.Ama döviz borcu olanlar için, dolar fiyatının artmaması, artışın durması iyi bir şey. Unutmayınız, dolar fiyatının artması birçok malın fiyatını da artırır. O nedenle dolar fiyatındaki tırmanışın durması hem sizin, hem mahallelinin yararınadır." Ayşe Hanım Teyzem soruyor: "Borsa devamlı çöküyor diyorlardı. Dün gerileme durdu. Hatta tırmanışa başladı. Dolar başını aldı gidiyor diyorlardı. Dün 1.19 YTL'ye indi. Kriz tehlikesi ortadan kalktı mı? Bundan sonra benim durumum, mahallelinin durumu ne olacak? Ben ne yapayım?" Ayşe Hanım Teyzem sordu: "Bizde durum böyle de, ABD'de neden bizden kötü?" Anlatmaya çalıştım: "ABD'de konut fiyatları balon yapmıştı. 100 paralık konut 200 paraya alınıp satılıyordu. 100 paralık konutu olanlar sanki 200 paralık varlığa sahipmiş havasında bankalara borçlanıyor, harcama yapıyordu. Bankalar da 100 paralık evleri hesaplarında 200 paralık ev gibi gösteriyordu. Konut balonu patlayıp da, 200 para sanılan evler gerçek değerleri olan 100 paralık ev haline gelince, insanların (sanal/yanıltıcı) varlıkları azaldı. Bankaların (sanal/yanıltıcı) alacakları karşılıksız kaldı.Varlıkları azalınca insanlar harcama yapamaz, tüketemez hale geldi. Bankaların alacaklarının sanal olduğu anlaşılınca bankaların durumu sarsıldı. Bankalar yatırıma ve üretime kredi veremez oldu.Finans kesimindeki bu dalgalanma sonucu, harcama ve talep kesilince kriz reel sektöre atladı. Talep olmazsa ne yatırım yapılır ne de üretim. Yatırım ve üretim yapılmazsa işsizlik artar. Ekonominin büyümesi durur... Durgunluk bir defa başladı mı, sürer gider. İşte Amerika'nın sorunu ve durumu budur. Amerika'daki çaba, ülke ekonomisinin durgunluk kısır döngüsüne girmesini önleme çabasıdır.Bizdeki finans piyasaları Amerika'dan esen dalgalanma rüzgârından etkilendi. Dünya piyasalarında borsalar çöküyor diye bizim borsa da geriledi. Türkiye'de de kriz mi başlıyor endişesine kapılanlar dolar alımına başlayınca dolar fiyatı biraz arttı. Bugüne kadar çok etkilenmedik Bizde şimdilik varlık değerlerinde bir düşme yok. Bankalarımızın sanal alacakları yok. Bizde bu dalgalanmaya bağlı olarak şirketler ve insanlar harcamalarını, taleplerini henüz kısmadı. Bu nedenle bizde şimdilik üretim ve istihdam kısılması tehlikesi yok. Ayşe Hanım Teyzem sordu:"Bize bir şey olmaz mı diyorsun?"Anlatmaya çalıştım: "Olmaz olur mu Ayşe Hanım Teyzeciğim? Biz göbekten küresel piyasalara bağlıyız. (1) ABD'de ve Avrupa'da kriz nedeniyle talep düşerse biz ihracat yapmakta zorlanırız. (2) ABD ve Avrupa bankaları, finans piyasaları belini doğrultamazsa, bize döviz girişi durur. Yabancı sermaye girmez. Kredi bulmakta zorlanırız. Kredi pahalanır.İşte o zaman döviz fiyatı tırmanışa geçer. Döviz fiyatının hazmedilebilir ölçüde artması ekonomiye sağlık getirir ama, eğer döviz fiyatı kontrolsüz olarak tırmanışa geçerse işte o zaman tüm ekonomi altüst olur. Hisse senediniz, döviziniz olsun olmasın siz de rahatsız olursunuz, mahalleli de rahatsız olur." Bunları dinledikten sonra Ayşe Hanım Teyzem, "Şimdi ben ne yapayım?" diye sorunca, "Hiçbir şey yapmayınız. Telaşa kapılarak hiçbir şey almayınız, hiçbir şey satmayınız" dedim. "Gün ola, hayır ola!" guras@milliyet.com.tr ...Ama gelecek belirsiz