Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Senin Ayşe Hanım Teyzen ile, Ali Rıza Bey Amcan da rantiyeci imiş(!). Şimdi biz senin rantiyeci teyzen ve amcanın durumuna mı üzüleceğiz?" diyemezsiniz.Onlar "rantiyeci" değil idi. Ekonominin çarpıklığına uyum çabasında "dar ve sabit gelirlerine" faiz gelirini katarak yaşamlarını sürdürüyordu.Nominal (brüt) faizin yüksekliği, reel faizin (enflasyondan arındırılmış faizin) yüksekliği onların kontrolü dışında, ekonomide oluşan şartlar idi.Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam gibi milyonlarla "dar ve sabit gelirli" insan, dar ve sabit gelirlerine ek gelir yaratma arayışında "tasarrufa yönelmişti". Tasarruf imkanı olmayanlar, satabilecekleri malları ve mülkleri paraya çevirerek bankaya yatırmıştı. Mevduat veya repo faizi onların "dar ve sabit gelirine" ek gelir oluyor, yaşamlarını sürdürüyordu. Ayşe Hanın Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Önce faizler düştü. Düşmeye devam ediyor. Şimdi de hükümet faizin vergisini arttırdı. Derken efendim, faizler düşmeye başladı. Faizlerin düşmesi ekonomi bakımından sağlık işaretidir. Çok iyi bir şeydir. Yatırımın ve üretimin artmasını sağlar. Ama burada ekonominin yararı ile Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam gibi "dar ve sabit gelirlilerin" menfaati birbiri ile çelişir.Yaşlılık ve benzer nedeniyle üretime katılma şansı olmayan Ayşe Hanım Teyzem ve Ali Rıza Bey Amcam gibiler, emekli aylığı, kira gibi dar ve sabit gelir ile yaşamlarını sürdürmeye mahkumdur. Eğer tasarrufları var ise veya servetlerini nakde çevirebilir ise, bu parayı faizde, borsada değerlendirerek ek gelir sağlayabilirler.Küçük tasarruf sahipleri için doğrudan borsaya yatırım yapmak güçtür. Onlar sadece yatırım fonlarına katılarak dolaylı olarak borsaya yatırım yapabilirler. Ama onlar için en kolay olan küçük miktardaki tasarruflarını bankalarda mevduat veya repo hesaplarında değerlendirerek faiz almaktır.Onlar da bugüne kadar bunu yaptı.Ama bankalardaki mevduat hesaplarının, bankalardaki repo hesaplarının faizi düştü, düştü. Yüzde 20lere kadar düştü.Yılbaşı öncesi hükümet bankaların mevduat ve repo faizlerine uygulanacak stopaj oranlarını açıkladı. Stopaj demek, kaynakta kesilen vergi demektir. Bankalar faiz ödemesi yaparken bu oranlarda vergiyi kesecek. Faizi, vergisi kesilmiş olarak ödeyecek.Vadesiz ve de 3 aya kadar vadeli mevduatın vergi stopajı yüzde 18, repo faizinin vergi stopajı yüzde 22 oldu. Menfaatler çelişiyor Ayşe Hanım Teyzemin repo hesabında 100 lirası var diyelim. Bankalar repoya şu günlerde en fazla yüzde 20 faiz veriyor. Demek ki, repodaki paranın (yıllık hesabı ile) brüt faizi 20 lira. Banka bunu Ayşe Hanım Teyzeme öderken yüzde 22 vergi stopajı kesecek. 20 lira faizin yüzde 22 vergisi 4.40 lira eder. Banka bu vergiyi faizden çıkaracak. Ve Ayşe Hanım Teyzeme net 15.60 lira faiz ödeyecek.Ayşe Hanım Teyzem bu durumdan çok hem de çok üzülecek. Ama yapacağı bir şey yok. Alışacak. Haaaa!!!! Devlet Baba ona bir açık kapı bırakıyor... "İsterseniz paranızı bankadan çekerek doğrudan Hazine bonosuna yatırınız" diyor. Hazine bonosunun faizi banka faizinin üzerinde. Bankalar yüzde 20lerde faiz öderken Hazine yüzde 25lerde faiz ödüyor. Buna ek olarak, bonolar için ödediği faizden Devlet Baba vergi de kesmiyor. Faizi net ödüyor. Hazine bir bakıma bankalarla rekabete giriyor. Ayşe Hanım Teyzeme "Bankaya para yatırarak vergiden sonra yüzde 15lerde net faiz alacağınıza bana geliniz. Ben size net yüzde 25lerde faiz vereyim" diyor. "Olur mu böyle şey?" demeyiniz. Burada olmaz olmaz. Burası Türkiye abicim. guras@milliyet.com.tr Bononun faizine vergi yok