Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra “bahane” kalmadı. Sayın R. T. Erdoğan ve partisi bundan sonra ne yapacak ise yapmak zorunda.
Anadolu’da yaz ayları yağlı güreşleri seyretmek için halk çayırlara doluşur. Pehlivanlar çayıra çıkarken cazgır bağırır: “ İşte meydan...Göster bakalım kendini ey pehlivan..”
İşte o biçim... Hiçbir bahanesi, hiçbir ayak bağı kalmayan Sayın R.T. Erdoğan’ın da bundan sonra “kendini göstermesi” gerekir.
Dışarıdaki ve içerideki genel beklentilerin (hatta kendilerinin beklentisinin aksine) Anayasa mahkemesi AKP için kapatma kararı vermedi. Derin devletçiler “mahpushane”de. Asker “susmuş” durumda.. Üniversite AKP’nin kontrolünde. Medyada AKP yanlıları öne çıktı. Soros’cular Sayın R.T. Erdoğan’ı destekliyor. Batıdaki başöğretmenlere Türkiye’den haber uçuran “İngiliz Muhipleri” Sayın R. Tayyip Erdoğan’ı seviyor. ABD ve AB ülkeleri AKP iktidarının arkasında. Bürokraside tepe yöneticilerin tamamı Sayın R.T. Erdoğan’ın iş başına getirdiği kişiler. Büyük sermaye çevreleri sinmiş dururumda. İşçinin sesi çıkmıyor. Köylü ile esnaf ve sanatkâr kesimi ortadan yok oldu. Emekli, dul ve yetimleri umursayan yok.
Sn. Erdoğan, tek adam
Bu anlatılanlar memleketin “manzarayı umumiye”si... AKP’nin “manzarayı umumiyesi”ni sorarsanız, tüm AKP’li milletvekilleri Sayın R.T. Erdoğan ne derse yapıyor. TBMM’deki üye çoğunluğu nedeniyle Sayın R.T. Erdoğan istediği kanunu istediği şekilde ve süratle TBMM’den geçirme imkânına sahip.
Şimdi söyleyiniz bakalım: Bu tabloda Sayın R. T. Erdoğan’ın isteyip de yapamayacağı bir şey var mı?
Sayın R.T. Erdoğan , (1) AKP’nin kapatılması ile ilgili dava süresince (2) Ergenekon tutuklamaları karşısında (3) Askerin açıklamaları oldukça “demokrasi” konusunu işledi... Şimdi “bahane kalmadı”. Demek ki Sayın R.T. Erdoğan öncelikle kendi partisi içinde sonra ülkede demokratik parlamenter sistemin nasıl işleyeceğini ele güne gösterecek.
Geleceğimiz tek adama bağlı
Herhalde öncelikle seçim kanunu değiştirilecek. Mahalli seçimlerde ve genel seçimlerde adaylar dar bölgede, ön seçim ile belirlenecek. Böylelikle siyasette “lider sultası” sona erecek. Gerçek anlamda “demokratik sistem” işleyecek.
Derken, sıra uzun süredir unutulan ekonominin sorunlarına çözüm getirmeye gelecek.
Sayın R.T. Erdoğan ekonominin sorunlarını ertelemeden çözmeye çalışacak. Sorunları halının altına süpürmeyecek. Radikal (cesur) uygulamalara yönelecek.
El parası ile ekonomide geçici iyileşme sağlamanın zararını görerek, üretimi ve istihdamı artırmaya dönük ekonomi politikalarını benimseyecek.
Olmaz, demeyiniz. Bu ülkede olmaz, olmaz (!). Sayın R.T. Erdoğan, tek adam ve de geleceğimiz tek adama bağlı” ama, o da bu ülkenin insanı. Mutlaka bu ülkenin iyiliğini ister. İyilik yapacak güce, imkanlara da sahip... Belki bugüne kadar öncelikleri başka idi. Belki bugüne kadar iyiliklere vakit ayıramamasını haklı kılacak (kendine göre) bahaneleri vardı. Mademki, şimdilerde yeni bir sayfa açılıyor, mademki bahaneler ortadan kalktı, o halde “ İşte meydan... Göster bakalım kendini ey Pehlivan.”