Masum Türker, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı koltuğuna oturur oturmaz, Maliye ve Hazine bürokratları ile toplantı yaptı. Defterleri açtırdı. Defterlere baktı. Sonra da halkımıza "...bütçede var olan ancak harcanmayan ödeneklerin, yıl sonuna kadar piyasaya enjekte edilerek, ekonomiye canlılık getirileceği" müjdesini verdi.
Bu müjdeyi verirken de iki noktaya dikkati çekti: (1) Bütçe sınırları içinde kalınacak, IMF ile sorun çıkarılmayacak. (2) Bu harcamaların yapılması "seçim ekonomisi uygulaması" olarak adlandırılamaz. Türker ne demek istedi? Anlatayım.
(1) "IMF güdümlü istikrar paketi"nin en önemli yanı "faiz dışı bütçe fazlası" uygulamasıdır. Bunun anlamı şudur: Devletin geliri ne kadar olur ise olsun, hükümet bu gelirin tamamı ile halkına hizmet götüremez. Gelirin bir kısmını mutlaka faiz ödemek için ayıracak. Rakam vererek anlatayım. 2002 yılı bütçe tahminine göre devlet 71.1 katrilyon para toplayacak. Ama hükümet bunun tamamını halk için harcayamayacak. 15.8 katrilyon lirasını "faiz dışı fazla" olarak ayırarak, faiz ödemelerinin bir bölümünü karşılamak için kullanacak. (Bu para tabii ki faiz ödemelerine yetmeyecek. Faiz ödemelerinin kalan bölümü yeniden borçlanılarak kapatılacak.) Toplam gelirden 15.8 katrilyon çıkarılınca hükümet ne ister ise yapacak. Maaş ödeyecek, yol yapacak, çiftçiye, işçiye para verecek...
(2) "Faiz dışı bütçe fazlası" rakamı büyüdükçe, hükümetin halka harcayacağı para azalır, ama borçlar küçülür. Faiz dışı fazla rakamından fedakarlık yapılınca hükümetin eline halk için daha fazla para harcama imkanı geçer. Ama borçlar çığ gibi büyür. Çevrilemez hale gelir.
(3) Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı değişince, yeni Bakan, eski defterleri karıştırdı ve şunu fark etti: Yılbaşından bugüne kadarki bütçe uygulamasında "faiz dışı bütçe fazlası" rakamını büyütmek arayışında, halka dönük hizmet kalemlerindeki ödenekler harcanmamış. "Faiz dışı bütçe fazlası" kaleminden kısıntı yapmadan, bütçede mevcut ödenekleri kullanarak piyasaya para aktarmak imkanı var.
(4) Örneğin yatırım ödeneklerinde harcanmamış 4.2 katrilyon lira, kamulaştırma ödeneğinde 250 trilyon lira harcanmamış para, tarım destekleme ödeneklerinde 1 katrilyon 255 trilyon lira harcanmamış para, KOBİ fonlarında 265 trilyon lira para, görev zararı ödeneklerinde 38 trilyon lira para, yatırımları hızlandırma ödeneğinde 100 trilyon lira para, deprem ödeneğinde 200 trilyon para, transfer ödeneklerinde 1 katrilyon 200 trilyon lira para var. Bunları toplayınca bugünden yıl sonuna kadarki dönemde 7 katrilyona yakın bir harcama imkanı ortaya çıkıyor.
(5) Dikkat buyurulur ise görülür ki, bu 7 katrilyon lira maaşa, sosyal yardımlara gitmeyecek, doğrudan piyasaya reel ekonomiye intikal edecek tür ödenekler. Ekonomide canlılık yaratabilecek tür harcamalarla ilgili kalemler.