506 Sayılı Kanuna göre statüleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından onaylanan bu sandıkların mali durumları Çalışma, Maliye ve Ticaret bakanlıklarınca müştereken kontrol ve murakebe edilir. Mali durumlarının kontrol ve murakebesi sonunda alınması bu bakanlıklarca lüzum gösterilecek tedbirleri sandıklar ve ilgili bulundukları teşekküller yerine getirmek zorundadır.Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) var iken, bu sandıklara ne ihtiyaç var? Var, çünkü bu sandıklar, üyelerine SSK'nın verdiği imkânların üzerinde imkân veriyor.Bu nasıl oluyor? (1) Sandık üyeleri her ay sandığa SSK priminin üzerinde prim ödemesi yapıyor. (2) Sandığı olan kuruluşlar, zaman zaman veya her yıl, çalıştırdıkları personel için sandığa ek bir yardım yapıyor. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20'nci maddesiyle, bu kanunun yayınından önce, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birlikler personelinin malullük, yaşlılık ve ölümlerinde yardım yapmak amacıyla kurulmuş sandıkların belli şartlara uymaları halinde devamına izin verildi. Açık anlatımıyla sandıklar üyelerine SSK'nın sağladığı imkânlardan daha fazla imkân sağlarken iki kaynağa dayanıyor: (1) Üyelerin SSK primi üzerinde yaptığı katkı, (2) Var ise (ki hepsinde yok) kuruluşun katkısı.Son yıllarda bu sandıkların bazıları "Vakıflar Kanunu" kapsamında vakıflar oluşturdu. Emekli Sandığı Vakıfları, menkul ve gayrimenkul edindi. Bu vakıfların amacı, gereğinde sandıklara parasal destek sağlamak. Sandık üyelerinin malullük, emeklilik, ölüm yardımlarının aksamaması için kaynak oluşturmak.Şimdilerde hükümet, "Sosyal Güvenlik Reformu" adı altında, bu sandıklara el koymak ve de varlıklarını SSK'ya devretmek çabası içinde. Sandıklar 506 Sayılı Kanun kapsamında olduğu için hükümet bunu yapabilecek. Ama Vakıflar Kanunu'na göre kurulmuş vakıf statüsü altında oluşturulan birikimlere el konulması mümkün değil.Burada gerekçe, bu tür sandıkların üyelerine güvence sağlamak... Halbuki bugüne kadar bu tür sandıklardan çok çok azı üyelerine taahhütlerini yerine getirmeyecek duruma düştü. Bu kötü örneklerde ise sorumluluk, 506 Sayılı Kanun'a göre kontrol ve murakabe yetkisini yerine getirmeyen, Çalışma, Maliye ve Ticaret bakanlıklarındaydı. Ek prime ek maaş Yapı Kredi Bankası'nın satış sözleşmesinde, "Yapı ve Kredi Bankası AŞ Mensupları Yardım ve Emekli Sandığı Vakfı'nın ilgili mevzuatın öngördüğü şartların yerine getirilmesi suretiyle sosyal güvenlik sistemine alınması için kanun çıkarılması"nın ön şartlardan biri olarak yer aldığı belirtiliyor. Bu çalışanlar aleyhine bir "ön şarttır."Kâzım Taşkent, ilk emekli sandığını, 1930 yılında şeker fabrikalarında çalışan arkadaşları için oluşturdu. İkinci Dünya Savaşı'nda ihtiyaçları nedeniyle üyelerin tasarruflarını geri almak zorunda kalması karşısında, çalışanların sosyal güvenliklerini teminat altına almak için Doğan Sigorta Şirketi'ni, onu da yaşatmak için Yapı Kredi Bankası'nı kurdu. Yapı Kredi Bankası Mensupları Yardım ve Emekli Sandığı'na banka çalışanları 1944 yılından bu yana SSK'ya tabi çalışanların ödediğinin üzerinde prim ödedikleri için sandık büyüdü. Üyelerine SSK'nın sağladığı imkânlara ek imkân sağladı.Şimdi bankanın satış şartı olarak çalışanları, bugüne kadar yaptıkları ek ödemeleri dikkate almadan SSK çizgisine indirmek ne ölçüde doğrudur? Ama görülebildiği kadarı için çalışanların yapabilecekleri bir şey yok. guras@milliyet.com.tr Birikimlere SSK el koyacak