Ekonomide olumlu ve olumsuz gelişmeler birlikte yaşanıyor. Üretim artıyor. Ekonomi büyüyor. Hem de neye rağmen? Banka kredilerindeki küçülmeye rağmen. 9 aylık dönemde gayri safi yurtiçi hasıla yüzde 6.5 oranında büyüdü. Sanayi üretimi yılın ilk 10 ayında yüzde 8.8 arttı. Yılın ilk 10 ayında imalat sanayiindeki büyüme oranı yüzde 10.2.
Bütün bunlar, yılın ilk 11 ayında banka kredilerindeki yüzde 25 dolayındaki daralmaya rağmen gerçekleşen sonuçlar.
Banka kredilerinin daralmasına rağmen, üretim artışı nasıl gerçekleşiyor? Bu üretim artışı nasıl finanse ediliyor? Bu başlı başına cevaplanması gereken bir soru.
Şimdi banka kredilerindeki daralma ile sanayi üretimi arasındaki artışı bir yana bırakarak, banka kredilerinde inanılmaz boyuta ulaşan daralmayla ilgili rakamları vereyim.
Mevduat da azaldı
(1) Reel mevduatta daralma var. Yurtiçinde yerleşiklerin mevduatı kasım ayı sonunda 121.6 katrilyon liraya ulaştı. Yılbaşından bu yana cari fiyatlarla artış yüzde 19.2. Fakat, enflasyon oranını dikkate alırsak reel olarak toplam mevduatın yüzde 6.3 oranında küçüldüğü ortaya çıkıyor.
Reel mevduat küçüldüğüne göre, ya halkımız tasarruflarını artık bankalara götürmüyor ya da bankalardaki tasarruflarını harcıyor.
Halkımızın bankalara mevduadını götürmemesinin alternatifi, döviz satın alması, borsaya gitmesidir. Görüyoruz biliyoruz ki, bu yıl halkımız döviz satın almıyor, tersine döviz satıyor. Borsaya ilgi yok. Bu durumda halkın bankalardaki tasarruflarından harcama yapmak zorunda kaldıklarını kabul etmemiz gerekiyor.
Mevduatın bankalara dağılımında dikkati çeken yılbaşından bu yana mevduatın özel bankalardan kamu bankalarına doğru kaymasıdır. Yılbaşından bu yana özel bankalardaki mevduatın reel olarak yüzde 10 dolayında azaldığı görülüyor.
(2) Kasım ayı sonu itibariyle mevduat bankalarının verdikleri toplam kredi rakamı 29.9 katrilyon lira. Toplam mevduatın sadece yüzde 24.5’luk bölümünün krediye dönüştüğü anlaşılıyor.
Yılbaşından bu yana banka kredilerinde cari fiyatla yüzde 4.3 oranında (enflasyondan arındırılmış biçimde) reel olarak yüzde 24.9 oranında daralmanın gerçekleştiği anlaşılıyor.
Özel bankalardaki mevduat daralması yüzde 27.5. Kamu bankalarındaki yüzde 23.7 oranında.
Yılbaşında toplam mevduatın yüzde 30.5’ini krediye dönüştüren bankalarda bu oranın, kasım ayı sonunda yüzde 24.5’a düşmesi ve reel kredilerdeki daralma oranının, reel mevduattaki azalma oranının üstüne çıkması, bankaların kaynak yetersizliğinden değil, daha başka nedenlerle kredileri kestiği görüntüsünü vermektedir.
Banka yöneticileri genelde talep olmadığı için veya talep sahiplerinin gerekli teminatı verememeleri nedeniyle kredi hacmini geliştiremediklerini ifade etmektedir. Bankaların talep ettikleri teminat konusunda bir şey söylenemez. Ama üretim rakamları kredi talebinin olmadığı şeklindeki ifadeleri doğru kabul etmeye imkan vermiyor.