Türkiye'de banka sisteminde hastalık var. Bunu hemen herkes biliyor ama, (1) Kimse bu hastalık konusunda konuşmak istemiyor. (2) Kimse hastalığın teşhisi ve tedavisi için kılını kıpırdatmıyor. (3) Hastalığın tabii sonucu olarak bir organ kangren olunca faturanın büyüklüğüne bakılmadan, sonunun ne olacağı düşünülmeden, üzerine bir bez sarılıyor. Bir örtü atılıyor. Olduğu gibi bırakılıyor. (4) Bu işin sonumlusu kimdir, bu hastalığın yıllardır ödettiği fatura ne kadardır gibi konular hiç mi hiç tartışılmıyor.
Anadolu'da bir atasözü vardır: "Bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın" derler. İşte o biçim. Hastalığı görmezden, bilmezden gelenlerin derdi bir yerden bu işe bulaşıp, başlarına dert açmak...
Dikkat buyurunuz... Bugüne kadar Türkiye'de çok sayıda banka battı. Çok sayıda bankanın içi boşaltıldı. Bu olaylar ne kadar tepki görebildi? Ne süre gündemde kalabildi?
- Bankalar kendi sorunlarıyla hiç mi hiç ilgilenmiyor. Bankalar Birliği bu konuları gündeme bile almıyor.
- Medya kuruluşlarından biri veya bir ikisi olaya sahip çıkıyor. Bir süre sonra o bir veya iki yayın organı da işin peşini bırakıyor.
- Banka batırmanın, bankanın içini boşaltmanın bir cezası yok. Yaptırımı yok. Bugüne kadar kim ne yaptı ise yanında kalmıştır. Bankanın içinden alınan paralar "helal - i hak" olmuştur.
- Politikacılardan, bürokratlardan bu işlere göz yumanlar bankayı batıranları veya içini boşaltanları koruyanlar (işbirliği yapanlar demek ayıp olur, koruyanlar demek daha yakışır) her zaman ortadan yok olmuştur.
Sayın okuyucularım, sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın her ülkesinde bir bankanın içinin boşaltılması veya batması çok çok çok önemli bir olaydır. Tek bir bankanın, en küçük bankanın bile batması kötüdür. Çünkü (1) Banka sistemi güvene dayanan bir bütünlük içinde yaşar, gelişir. Banka yurt içinden, yurt dışından fon toplar. Başkasının parasını toplar. Bir bankanın batması, içinin boşaltılması tüm sisteme güveni sarsar. Yok eder. (2) Banka sistemindeki kayıpların faturasını sonunda mutlaka halk öder. Ekmek alan, dolmuşa binen, tüpgaz kullanan bu faturayı paylaşır. Bankalardaki para, o banka sahiplerinin veya bankaların soyulmasını kolaylaştıran politikacıların parası değildir. Bu paralar halkın parasıdır. Bankaları kurtarmak için Mevduat Sigorta Fonu'ndan veya başka kaynaklardan aktarılan paraların tamamı halkın parasıdır. Halkın cebinden çıkmıştır veya çıkacaktır. (3) Hasta olan bir banka sistemi ekonominin gelişmesine yardımcı olamaz. Yatırım, üretim, istihdam yaratacak projelere kredi bulamaz. Sayın okuyucularım, sayın halkım... Bu işler herkesten çok sizi ilgilendiriyor. Hepinizi ilgilendiriyor. Banka battı mı sizin paranız batıyor. Banka kurtarıldı mı sizin paranızla kurtarılıyor.