Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Günümüz koşullarında TÜSİAD'ın yönetiminde bulunan herhangi bir işadamı veya işadamlarının bir bölümü Sayın Başbakan'a karşı bayrak açmayı, kavgaya girmeyi "göze alamaz"... Kaldıramaz.İnsanların kaldıramayacakları yükün altına girmemeleri gerekir. Çünkü ya ezilirler ya da mahcup olurlar... Büyüklerimiz ne güzel öğüt vermiş: "Büyük lokma ye ama büyük laf etme" demiş.Bu gerçekleri bilelim de, Sayın Başbakan'ın TÜSİAD ile ilgili olarak esip üfürmesini ve daha sonra TÜSİAD yöneticilerinin "Acaba ne yapsak ki? " arayışlarını sağlıklı biçimde değerlendirelim. Günümüz koşullarında Sayın Başbakan, TÜSİAD'ın yönetiminde bulunan herhangi bir işadamının söylediği bir söz nedeniyle mahkemeye verilmesini ve de mahkûm olmasını (bırakınız hapis cezasına para cezasına mahkûm olmasını), "göze alamaz"... Kaldıramaz. Bir yanda Türkiye'de devlet küçülüyor. Ekonomiden elini çekiyor. Ekonomiyi özel sektöre teslim ediyor. Hükümetin yaşaması, başarılı olması, özel sektörün yatırım yapmasına, insanlara iş yaratmasına, üretimi artırmasına, vergi ödemesine bağlı. Hükümet işadamlarıyla iyi geçinmek, iyi ilişkiler içinde olmak zorunda... TÜSİAD, Türkiye'de yerli ve yabancı büyük sermaye gruplarının temsilcisi . (Klasik anlatımıyla, "Kanarya Severler Derneği" değil, "Patronlar (hem de yerli ve yabancı patronlar) Kulübü" !..Hükümetin yaşaması, başarılı olabilmesi (ve hatta iktidarın devamı), küresel dünyanın, (özellikle) AB ve ABD nin desteğine bağlı.AB ve ABD'nin sistemleri "kapitalist" ama, bu "kapitalist" ülkeler, "insan hakları, söz ve yazı hürriyeti" diye bazı değerleri paranın önüne geçirmiş durumda.Bir konuşmada sarf edilen doğru-yanlış sözler nedeniyle Sayın Başbakan'ın savcıları harekete geçirmesi sonucu TÜSİAD yöneticilerinden birinin mahkemelere düşmesiyle içeride ve özellikle dışarıda kopacak fırtınaya hükümet dayanamaz. Karşı karşıya gelmezler Aynı şekilde,Sayın Başbakan'ın gereksiz çıkışlarını bahane ederek TÜSİAD'ın Sayın Başbakan ve hükümet aleyhine hücuma geçmesi sonucu ortalığın karışmasını, gerginliğin artmasını, ne bu ekonomi, ne de büyük sermaye grupları kaldırabilir.İşte bu nedenlerle "aklıselim" sahipleri Sayın Başbakan'ı uyarmış olmalı ki, Sayın Başbakan (akşam geç vakit) "işareti çaktı". İşareti alan TÜSİAD yönetimi de (sabah erken vakit) toplanarak "dosyayı kapatmaya" karar verdi.Dosyanın kapanması, olan bitenlerin unutulmasına imkân vermeyecek.(1) Sayın Başbakan'ın bu tür esip üfürmeleri, kamuoyunda tansiyonu yükseltiyor. (2) Savcıların hükümetten aldıkları işaretle harekete geçmeleri, (sonuç vermese bile) bir baskı ve yıldırma rüzgârının esmesine neden oluyor. (3) Sayın Başbakan bir süre sonra bir başka konuda esip üfürüyor ama, eski esip üfürmelerin tahribatı kalıcı oluyor. Neyse... Artık alıştık... Her hafta yeni bir "macera"! guras@milliyet.com.tr Her şey geçer ama...