Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     İmar Bankası'na el konulmasından bu yana BDDK'nın davranışları ve de "suskunluğu", sadece İmar Bankası'nda hesabı olanların aklını karıştırmıyor, tüm banka sistemi için güven bunalımına yol açıyor.
Bir an unutunuz İmar Bankası olayını... BDDK'nın yol açtığı "güven bunalımı"nın boyutunun büyüklüğüne bakınız:
•  Demek ki, biz, saf ve bakir Türk halkı, bankalarımız BDDK'nın denetiminde, her şey BDDK'nın kontrolünde derken bankalarda mevduat hesaplarının kaydı bile olmayabiliyormuş. Banka sahibi ister ise mevduat kayıtlarını silebiliyor veya bu kayıtları alıp bir yerlere saklayabiliyormuş. Ve de bu durumda mevduat sahibine "hava almak" düşüyormuş...
•  Demek ki, bankaların repo işlemi ile sattıkları Hazine bonoları ve de makbuz karşılığı sattıkları Hazine bonoları banka kasalarında durmayabiliyormuş... BDDK gerekli denetimi yapıyor. Hiçbir banka Hazine bonosunu kasasına kilitlemeden repo yapamaz, bono makbuzu kesemez diyorduk. Meğer ise bir banka açığa repo yayabiliyor, açığa bono satabiliyormuş.
•  Demek ki, devlet gözetimine girdiği için her işlemi BDDK tarafından kontrol edilen, yönetiminde BDDK'nın da temsilcileri bulunan bir bankada bile bunlar olabiliyormuş...

Halkımız kime ve neye güvenecek?
O zaman söyleyiniz bizlere... Biz, "Saf ve bakir Türk halkına"... Başka bankalarda buna benzer durumların olmadığına, olmayacağına biz nasıl inanacağız?.. "Kendin pişir, kendin ye!" usulü para yatırdığımız bankanın hesaplarını her gün kontrol mü edeceğiz?.. Bonoların ve tahvillerin yerlerinde durup durmadığına emin olmak için her gün banka banka dolaşarak kasalarının içine mi bakacağız?
Şimdi gelelim İmar Bankası olayına... Önce işin kanuni boyutunu hatırlayalım. Devlet garantisi sadece ve sadece "tasarruf mevduatları" içindir. Sadece (faiz ve anapara) olarak hesap başına 500 milyar liraya kadardır. Hükümet bu limiti kaldırdı. Bir yıl süre ile tasarruf mevduatı anapara ve faizleri yüzde yüz devlet garantisi altına girdi.
Daha önce tahakkuk etmiş ve de anaparaya eklenmiş faizler, tasarruf mevduatı anaprası gibi işlem görecek. Ama anaparaya eklenmemiş faizlerin hesabında (bankaya el konulan güne kadarki süre için) bankanın söz verdiği faiz oranı değil, beş bankanın ortalama faizi uygulanacak.
Mevduat sigortasından yapılacak tasarruf mevduatı ödemeleri için banka kayıtları esastır. Hesap cüzdanı, hesap sahiplerine kolaylık için verilen bir belgedir. Kapağının içindeki açıklama notlarında "banka kayıtlarının esas olduğu" hatırlatılır. Hesap cüzdanı olmadan bankadaki hesaba para yatırmak, hesaptan para çekmek mümkündür. Bu nedenle hesap cüzdanı hesap hareketlerini tam olarak göstermez.

Repo ve bonoda durum karışık
Repo hesapları ve de bankanın makbuz karşılığı satın alınan Hazine bonoları devlet güvencesi dışındadır. Bankanın kasasında repo karşılığı bonolar ve de makbuz karşılığı satılan bonolar duruyor ise bunlar hak sahiplerine verilir... Kasada yeterli bono yok ise, hak sahipleri ancak iflas masasına alacaklı olarak iştirak eder... İflastan sonra bir para kalır ise pay alabilir. Ancaaaakkk... Burada hassas bir durum var... BDDK, bankanın denetiminden sorumlu... Repo karşılığı bonolar ile makbuz karşılığı satılan bonoların banka kasasında saklandığını denetlemek ve açığa satış yapılmamasını sağlamak onun işi... Açığa satış var ise, bu BDDK'nın işini yapmadığını gösterir. Başka anlatımla repo ve makbuz karşılığı bono satışında devlet güvencesi yok ama, bu bonoların banka kasasında saklanması konusunda devlet güvencesi var.
Off - shorculara söylenecek bir şey yok. Onların da söyleyebileceği bir şey yok! Bu kadar uyarıya rağmen off - shore hesaplarında parasını tutanlar var ise bunlar paranın batmasını göze almış kişilerdir. Bu nedenle bir bekleyiş içinde olamazlar.
Bakalım BDDK girdiği çukurdan nasıl çıkacak? Kurumun saygınlığı ve kuruma güven nasıl kurtarılacak? Daha önemlisi başka bankalarda mevduat ve repo hesabı olanlar, başka bankalardan makbuz karşılığı Hazine bonosu satın alanlar İmar Bankası'nda olanı biteni gördükten sonra banka sistemine nasıl güvenecek? Veya hangi bankaya güvenecek, hangi bankaya güvenmeyecek?