Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Selamün aleyküm deyüp, Tuzluca'da İsa'nın kahvesinin önünde kaldırımın üzerine atılan masalardan birindeki boş iskemlelere çöktük. Kendimizi tanıttık. Çaylarımızı yudumlarken masadakilerle sohbete daldık.
Tuzluca, Kars - Iğdır yolu üzerinde Ermenistan sınırına yakın bir Kürt yerleşim bölgesi. O sırada ezan okunuyor. Sağdaki camide okunan ezan ile soldaki farklı. Soldaki caminin imamı "Şii" imiş. O camiye "Şiiler" gidermiş.
Nuri Maman, Iğdır'ın Erhacı köyünden. "Beyim" diyor, "Ağrı yaylaları, Erciş, Kazistan, Erdiş yaylaları yasaklandı. Kars yaylalarının bir bölümü serbest. Onun için Iğdırlılar hayvanları kamyona yükleyip, Kars yaylasına taşıyor. Kamyon bir seferlik taşıma için 140 milyon lira alıyor. Bizim kamyona verecek paramız yok. Beş - on ev birleştik. Beş yüz kadar koyunu süre süre götürüyoruz. Altı - yedi günde yaylaya ulaşırız.
Yayla kirası olarak üç ay için hayvan başı 4 milyon lira ödüyorlarmış. Mor Karaman ırkı koyunlar sonbaharda döllenecekmiş."Kuzulu koyunu o zaman 70 - 80 milyon liraya satabilirsek, kışı geçiririz" diyor. Nuri Maman dertli, "Beyim" diyor, "Geçen yıl Çıldır Yaylası'na yüz koyunla gittim. Koyun başına 1 milyon nakliye, 4 milyon mera parası ödedim. Üç ay sonra koyun başı 1 milyon lira nakliye parası ödeyerek geri döndüm. Koyunların çiftini 40 - 45 milyona sattım. Ben 18 nüfusa bakıyorum... Perişan oldum. Bu yıl elli koyunum kaldı."
Muhtar Kayıbar, Tuzluca'dan... "Bizim buralarda hangi yaylanın yasak olduğu hangisinin yasak olmadığı belli değil ki!.." diyor. "Dahul - Mergemir, Çemçe yaylaları yasak diyorlar. Yasak olmayan yaylaya girmek için de 'Sürü Sahibi ve Yakınları Kimlik Kartı" diye bir kart veriyorlar." Kartını gösteriyor ve ekliyor, "Bana bunu vermek için 10 torba çimento istediler!.." "Koyunu ne yapıyorsunuz?" diye soruyorum. Cevaplıyor: "Benim 20 koyunum var. Üç ay sağılır. 20 koyun 5 kilo süt verir. 10 kilo sütten 4 kilo peynir yaparız. 1 kilo peynir şimdilerde bir milyon yüz bin liraya satılıyor. Koyunun yaylada kalacağı süre 3 ay. Sonra arpa, ot yer. Arpanın kilosu 110 bin lira, otun arabası 200 milyon lira."
Ardahan'ın yakınındaki Çıldır Gölü'nün kıyısındaki köy lokantasında Kakaş Köyü Muhtarı Cafer Çapan ile çay içiyoruz. Muhtar dertli. Ardahan il olunca, mahalli politikacılar parti oyu dengesi sağlamak için Kakaş köyünü Çıldır'dan alıp, Arpaçay'a bağlamışlar. Kakaş köyü Çıldır'a 18 km., Arpaçay'a 38 km. uzaklıkta. "Ortak kullanım alanlarımız var, ortak meramız var. Perişanız" diyor. Kakaş köyünde 30 hane hayvancılık yapıyor. Her hanenin 5 ile 35 sığırı var. 10 inek günde 70 kilo süt veriyor. Mandıracı sütü 60 gün satın alıyor. Kilosuna 90 bin lira ödüyor. İşte köylünün nakit geliri bu.
Doğruyol köyü, çayın kenarında kurulmuş. Yasin Turgut, "Kahveye gidelim. Size çay ısmarlayayım" diyerek ısrarcı. O da sütün para etmemesinden yakınıyor "Sütü 90 bin liraya, onu da 60 gün süre ile satabiliyoruz. Bir litre süt demek 10 çay bardağı süt demek. Sütün bardağı 9 bin lira demek. Halbuki kahvede 1 bardak çaya 100 bin lira alıyorlar. Demek ki 11 bardak süt 1 bardak çaya eşit."
Köylü, Çıldır Gölü'nün ötesindeki Akbaba Dağı'nda mera kiralıyor. Sığırlarda mera kirası mevsimlik 4 milyondan 10 milyona kadar değişiyor. Köylü hayvanı meraya 4 ay salıyor. Meraya 250 kilo giren hayvan 400 kilo, bazen de 500 kilo oluyor. Eylül ve ekim aylarında Ankara, İstanbul, Eskişehir, Adana'dan gelen besiciler hayvanı satın alıp ahıra sokuyor. Besici gelmez, kıştan önce hayvanı satın almaz ise buranın köylüsü perişan... Kışın hayvanı besleyecek gücü yok... Bu nedenle besicinin vereceği fiyatı kabul etmek zorunda... Besiciye mahkum... İşte Doğu'nun tek geçim kaynağı hayvancılıkta "manzara - i umumiye" budur efendim.




Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr