Monte Carlo’da geçen hafta sonu güneş ile yağmur birbiriyle yarışıyordu. Kâh yağmur yağıyor, kâh güneş çıkıyordu.
Yılın bu günlerinde Monte Carlo için normal olmayan yağmur bir hafta önce (22-25 Mayıs tarihleri arasında) yapılan, “Monaco Grand Prix” diye adlandırılan ünlü otomobil yarışlarını rezil etmiş.
Bu yarışların özelliği Monte Carlo’da her gün en fazla kullanılan inişli çıkışlı ve bol virajlı şehrin en fazla kullanılan yollarında yapılması.
Genelde 2 şeritli ve 16 keskin virajı bulunan 33 km yol, yarış süresince 2 saat trafiğe kapatılıyormuş. Bir hafta geçtiği halde yarış nedeniyle yolun iki yanına konulan çelik korkulukları ve portatif demir tribünleri sök sök sökemiyorlar. Büyük, zor ve pahalı bir yarış ama Monaco’ya ün ve bolca turist getiren bir yarış.
Biz o yarış için değil de dünyada 2008 yılının girişimcisini belirleyecek yarış için Monte Carlo’dayız.
47 ülkeden gelen girişimciler
Beş yıldır Türkiye de bu yarışa katılıyor. Milliyet gazetesi ile Ernest & Young Türkiye grubunun 2008 yılının yılın girişimcisi olarak belirledikleri yalıtımcı Orhan Turan dünyanın diğer 47 ülkesinden gelen yılın girişimcileriyle yarıştı.
8 yıldır her yıl tekrarlanan bu yarışta ülkelerden gelen yılın girişimcilerini uluslararası bir jüri dinliyor, değerlendiriyor.
Ve de birini “Dünyada Yılın Girişimcisi” olarak seçiyor. Uluslararası jüride geçmiş yıllarda Hanzade Doğan Boyner ve Lüsyen Arkas da üye olarak bulunmuştu.
Diğer ülkelerin işadamlarından oluşan uluslararası jüri üç gün boyunca ülkelerin yılın işadamlarını dinledi. Üç gün boyunca, Monte Carlo’daki ünlü Hotel de Paris’de ve Hotel Hermitage’da değişik ülkelerden işadamları bir araya geldi.
Nihayet cumartesi akşamı programa katılan beş yüzü aşkın işadamı ve davetli için Monte Carlo’nun ünlü Sporting Club’ının Yıldızlı Salon’undaki görkemli törende önce ülkelerin seçtiği yılın işadamları ve neler yaptıkları katılanlara anlatıldı.
Sonunda da jürinin 2008 yılında dünyanın işadamı olarak belirlediği Dr. Jean- Paul Clozel ödüllendirildi.
Başarı nasıl değerlendiriliyor?Dr. Jean-Paul Clozel, on yıl önce ilaç firması Roche’tan ayrılarak “biyoteknoloji” yatırımına başlamış. Kurduğu “Actelion” ilaç firması şimdilerde dünyanın 20 ülkesine ilaç satıyormuş.
Şimdilerde işadamlarının başarılarının nelere bakılarak değerlendirildiğini bu toplantılarda öğrendim. Anladığım kadarıyla ölçüler şunlar:
(1) Ne kadar üretiyor, ne kadar katma değer yaratıyor? (2) Yenilikçi mi? (3) Risk alabiliyor mu? (4) Hızlı ve sağlam büyüyor mu? (5) Kurumsallaşabiliyor mu? Takım kurmuş mu? Takımdakilerin kalitesi ne? Profesyonel kadrolarda devamlılık var mı? (6) Sadece kendini ve ailesini mi düşünüyor? Sosyal sorumluluğa ne kadar zaman ve para ayırıyor? (7) Küresel olabilecek mi? Dünya pazarına çıkmış mı? (8) Cirosu ne büyüklükte?
Unutmayınız. Yarış devam ediyor. Milliyet ve Ernst & Young önümüzdeki yıl da Türkiye’de yılın işadamını seçecek.
Sonra da dünyada yılın işadamı belirlenecek.