Bodrum'da bahar

Müzeyyen Senar'ın kızı Feraye, "Vespa tipi motosikletini" sarı / kırmızı renge boyatmış. Çamurluğuna Türk bayrağı çıkartmasını yapıştırmış. Kucağında köpeği, "pat pat" geldi. Reşit'in kahvesinin önüne motosikletini park etti. Güneş gören bir masayı seçti. Bir sandalyeye çöktü. Dostları onu bekliyormuş ki, masanın çevresindeki insan sayısı bir anda arttı.
Ben Reşit'in kahvesine gitmiyorum. Çünkü ucuz diye, çayı cam bardakta vermiyor. İlla da fincan ile satıyor. Hazırlanması zor diye, Türk kahvesi pişirmiyor. Nescafe pişiriyor.
Ama karşı taraftaki Denizciler Lokali'nin kahvesinde "tavşan kanı" mis gibi çay servisi var. Bahar güneşinin altında, yaz hazırlığı yapan denizcileri seyretmenin tadı bir başka oluyor.
Caminin hemen yanında Çerçi'de Lale ve Haluk Anat çiftinin el yapımı gümüş takıları satılıyor. Şimdilerde "milenium modası" olarak kadınlarımız kollarına lastiğe dizilmiş renk renk boncuklar takıyor. Yabancılar buna "Budha beads" (Buda tesbihi) diyor. Çerçi'de gümüş eski parçalar, mercan ve cam karışımı renk renk "Budha beads" var. Sevil Karabağ en güzellerini seçti. Dostlara hediye aldım.
Atatürk Caddesi'nde dükkanlar yeni mevsime hazırlanıyor. Tarihi Yunuslar Fırını'nın önünden geçerken tezgahtaki mis gibi çörekler, börekler insanın iştahını kabartıyor. Rize'nin Çamlıhemşin'inden Telat Arıcı, Ayder Yaylası'ndaki geyik avından dönmüş. Recap Arıcı, Ümit Hoştan dükkanın demirbaşları.
Biraz ileride orijinal eşyalar satan Hızma'nın sahibi Ahmet Hıdır yerli sanatkarlara orijinal eşyalar yaptırmış. Mustafa Kemal'in kalpaklı bir resmine hayran oldum. Satın aldım. Çalışma masamın karşısında duruyor.
Meyhane Sokağı'ndaki küçük küçük lokanta / meyhanelerin yarısı diskotek olmuş. Alaturka müzik yapan sanatçıların uğrağı yerlerin sayısı azalmış. Sokağın en eskilerinden "No: 07" Orhan'ın yeri çizgisini koruyor. Küçücük mutfağını modern, pırıl pırıl hale getirmiş. Orhan'ın ölümünden sonra eşi Nevra ve kardeşi Hamra güleryüzleriyle eski müşterilerini mutlu ediyor.
Bülent Şenol'un Küba'sı "Bodrum'un klasiği" oldu. Serin havalarda içi bembeyaz boyalı eski Bodrum Evi'nde, bembeyaz keten örtülü masalarda, düzgün servis ile lezzetli yemekler yenilebiliyor. Şefik Kaya ve Hüseyin Çam serviste çok başarılı. Bülent Şenol o gün yakalanmış deniz böceği karavidayı tavsiye ediyor. Sonra da ızgara lagos filetosu ve de Bodrum'un yeşilliklerinden bir salata... Daha ne olsun?..
Gecenin ilerleyen saatlerinde Küba'nın bahçesi doluyor. Bodrum'da yaşayanlar veya Bodrum'a uğrayanlar, eş dost görmek için mutlaka Küba'nın bahçesine geliyor.
Türkbükü'nde deniz kenarındaki lokantaların çoğu henüz açılmamış. Kış aylarında da faaliyetini sürdüren Ufuk Çakır'ın Mey'inin önüne bir masa çıkarmışlar. Most'çu Mustafa Oğuz ve Şamdan'cı Mehmet Tuna denize karşı beyaz şaraplarını yudumluyor. Onlara "merhaba" derken Salih Oturak'tan kurtulmak mümkün mü?
Salih Oturak, Hasan Pulur ağabeyin hoşlandığı tür fava, bolca yeşillikli salata ve levrek fileto hazırlatıyor. Güneş batarken, Türkbükü'nde yemeğin zevki bir başka oluyor.
Gümüşlük alışılmışın aksine tenha... Myndos'da Cumhur'un oğlu Murat askerden dönmüş. Lokantanın önüne attıkları ağ ile yakaladıkları balıkları ızgarada hazırlattırıyor.




Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr