Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Maliye Bakanlığımızın yaptığı hatalar nedeniyle vergi akacak sanılan musluklar teker teker kapanıyor.
Vergi Hocası Şükrü Kızılot bir yıl önceden yazdı... "Kararname ile Stopaj Vergisi alınamaz, kanun lazım" dedi. Maliye dikkate almadı. Danıştay kararnameyi iptal etti. Yatırım indiriminden stopaj kalktı. Maliye 2000 yılında bu musluktan 350 trilyon lira vergi akacak sanıyordu. Musluk kapandı.
Vergi Hocası Şükrü Kızılot şimdi de bonodan ve borsadan 2000 yılında Maliye'nin bir kuruş vergi alamayacağını hesapladı. Halbuki bu musluktan da Maliye'nin bekleyişi 100 trilyon lira vergi idi.
2000 yılında bonoda, borsada vergi olmaması Ayşe Hanım Teyzemi de, Ali Bey Amcamı da, Koç'u da, Sabancı'yı da ilgilendiriyor. Hele hele bankaları çok mu çok ilgilendiriyor.
Kanunda yazılı olduğu halde Maliye'nin 2000 yılında bonodan, borsadan neden vergi alamayacağını Şükrü Kızılot Hoca'dan öğrendiğim kadarı ile anlatayım.
* 2000 yılında elde edilen Hazine bonosu ve devlet tahvili faizleri, "enflasyondan arındırıldıktan sonra" 4 milyar 375 milyon lirayı aşıyorsa, gelirin tamamının 2001 yılı Mart ayında beyanı ve vergi ödenmesi gerekiyor (GVK Md. 85 ve 86/1 - c).
* Borsada elde edilen kazançlar, hisse senedi alım - satım kazancıdır. Hisse senetleri, iktisap (yani edinme) tarihinden başlayarak "üç ay içinde elden çıkarılmışsa", sağlanan kazanç "enflasyondan arındırıldıktan sonra" 3 milyar 500 milyon lirayı aşıyorsa, aşan kısmın 2001 yılı Mart ayında beyanı ve vergi ödenmesi gerekiyor. (GVK Geçici Md. 56/D - 1).
Kanunda böyle yazıyor, Maliye vergi bekliyor ama... 2000 yılında kimse vergi ödemeyecek. Çünkü bu vergiler konulurken hesaplama şekli enflasyonun yüzde 70'lerde dolanacağı ve de faizlerin yüzde 100'lerde kalacağı varsayımına dayanıyordu. Enflasyon ve de faiz düşünce hesaplar altüst oldu.
Basitleştirerek anlatayım. Maliye Bakanlığı kanunlarda "bir enflasyondan arındırma formülü" benimsemiş durumda. Bu formüle göre, bono ve borsa kazancı enflasyondan arındırılıp, kalan "reel kısım" vergilendiriliyor.
Formül şöyle:
- Her yılın ekim ayı sonunda, geçmiş 12 aylık dönemin ortalama Toptan Eşya Fiyatları Endeksi (TEFE) artış oranı alınıyor.
- Yıl içinde ihraç edilen Hazine bonosu ve devlet tahvillerinin bileşik ortalama faiz oranları hesaplanıyor.
- Ortalama TEFE enflasyon oranı, ortalama tahvil/bono faiz oranına bölünüyor. Çıkan sayı enflasyondan arındırılma katsayısı oluyor.
Şimdi gelelim 2000 yılında olacaklara:
- TEFE'ye dayalı yıl sonu ortalama enflasyon hedefi yüzde 38.5 olarak açıklandı. Diyelim ki, bu oran ekim ayında yüzde 45 olacak.
- Döviz kuru kazığa bağlandığına göre iç borçlanmada tahvil, bono faiz ortalaması yüzde 35'te kalacak.
- Bölelim 45'i 35'e... 45/35= 1.285 eder. Demek ki, bono ve borsa gelirlerinden enflasyondan arındırma oranı yüzde 1.285'tir. Enflasyondan arındırma oranı yüzde 100'ün üzerine çıkınca, tüm bono ve borsa faiz geliri vergiden kurtulmuş oluyor. Bono ve borsa geliri yüz milyarları da aşmış olsa kimse tek bir kuruş vergi ödemiyor.
İşte 2000 yılında olacak budur. Vatana, millete hayırlı olsun efendim...


Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr