Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden Bu değişimi, yurtdışında olan bitenle birlikte değerlendirenler "paniğe" kapıldı. Acaba Türkiye'de de "kriz" mi başlıyor şüphesi ortaya çıktı."Borsanın bir günde yüzde 6.4 oranında düşmesi, dolar fiyatının yüzde 2 artması" Türkiye'de bir krizin başladığını göstermez. Dün dünya piyasalarında ABD doları yüzde 1 dolayında değer kazandı. Cuma günü 1 euro 1.4643 dolar satın alırken, dün 1.4494 dolar 1 euro şeklinde bir fiyat oluştu. Açık anlatımıyla, Avrupa piyasasında dolar yüzde 1 dolayında değer kazanırken, Türkiye'de dolar fiyatının yüzde 2 dolayında artması, döviz fiyatının tırmanışa geçtiğinin işareti sayılamaz. Dün İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senetlerinin değeri ortalama yüzde 6.4 oranında düştü. Doların fiyatı 1.22 'ye çıktı. Unutmayınız... Geçen eylül ayı sonunda dolar 1.22 idi. Sonra 1.17'lere gelişti diyerek karalar bağladık. Dolar fiyatı ucuzladı, ithalat artıyor, ihracat düşüyor diyerek üzüldük. Şimdi doların 1.22 YTL'ye satılmasını kriz başlangıcı olarak mı göreceğiz? Borsaya yabancı olanlar için endeks sayılarını izlemek güçtür. Basitleştirmek için, dolar üzerinden endeks gelişmesini (borsadaki fiyatların değişimini) vereyim. Dün borsa endeksinin dolar değeri 37.6 sente inmişti. Evet, 2007 yılı sonundaki 46.7 sentlik endekse göre borsa dibe vurmuştu ama... Unutmayınız... 2006 tarihinde borsa endeksi 27.4 sent idi.Dün sadece İstanbul Menkul Kıymetler borsasında fiyatlar gerilemedi ki... Brezilya'da yüzde 5, Almanya'da yüzde 6, Fransa'da yüzde 5 gerileme görüldü. Borsa-dolar iner de çıkar da Borsalardaki fiyat gerilemesi genelde ABD'deki konut kredisi krizinden kaynaklanıyor. Dün buna ek bir gelişme oldu. Çin Merkez Bankası, Çin bankalarını uyardı. Konut kredisi krizine dayalı yatırımlardaki zararları bilançolarına açık şekilde yansıtmalarını istedi. Bunun üzerine Şanghay Borsası'nda fiyatlar yüzde 5.1 geriledi. Asya'daki bu gelişmeler dünyanın diğer köşelerindeki borsalarda da fiyat gerilemelerine yol açtı.Türk ekonomisi güllük gülistanlık değil... Bizim cari işlemler (döviz ) açığımız büyük bir risk oluşturuyor ama... Şimdilik ülkeye döviz girişi devam ediyor. Bankalarımızın ABD'deki konut kredisinden kaynaklanan riskleri yok. Döviz girişi devam ettiği sürece kısa sürede kriz çıkmaz. Borsada fiyatlar iner, çıkar... Ekonomi bundan çok etkilenmez. Döviz girişi aksar, döviz kredilerinin fiyatı artarsa, dolar fiyatı biraz daha yukarılara çıkar... Çok çok yukarı çıkmadığı sürece bunu da olağan karşılamak gerekir.Bunlar konjonktürel gelişmelerdir. Ülke ekonomisinin gücünü üretim ve istihdamdaki gelişme belirler. Biz borsaya, dövize ve faize dayalı bir ekonomiden, üretime dayalı ekonomiye geçmeye bakalım. Bu tür dalgalanmalar devam edecek. Bunlar ne ilki ne de sonuncusu. İşimize (üretime-istihdama) bakalım olarak getirisi (%) 2004 yılı 392005 yılı 632006 yılı -92007 yılı 752008 yılı -19.50Kümülatif dolar bazı getiri2004-2007 252 İMKB'nin 12 aylık dolar guras@milliyet.com.tr Kaynak: Dr. Berra Kılıç, Turkish Yatırım