Genelkurmay Başkanımız, halkın yüzde yüzü savaşa karşıdır diyor ama, geliniz görünüz ki, "piyasalar", "Amerikan muhibleri" ve de "mütareke basını" tezkere reddedildiği için, "üzüm üzüm" üzülüyor. Bu çevrelerin ümidi tezkerenin tekrar Meclise gönderilmesi ve savaş kararının çıkması. Belki halktan utandıkları için, açık açık savaş istiyoruz demiyorlar da, tezkere Meclisten geçmeli diyerek dolaylı olarak bekleyişlerini ortaya koyuyorlar. Genelkurmay Başkanımız Hilmi Özkök, dün açıklama yaptı. "Savaşa halkın yüzde 94ü hayır dedi, deniliyor. Bu yanlıştır. Savaşa halkın yüzde yüzü hayır demiştir. Ve karşıdır." Tezkere ümidi şahlandırdı Tezkere ikinci defa TBMMden geçmese, Meclis savaş kararı vermese ve bütün bunların sonunda borsa çökse, acaba ne olur? Acaba, ülkenin savaşa girmesinin getireceği zarar ile borsanın çökmesi halinde karşılaşılacak zarar ne ölçüdedir?Borsanın önemini kimse inkar edemez. Borsanın tasarrufları yatırıma ve üretime kanalize etme fonksiyonunu kimse küçümseyemez. Ama bizde, son üç yıldır borsa, tasarrufları yatırıma ve üretime yönlendirme fonksiyonunu kaybetti. Daha önce borsaya intikal etmiş kağıtlar üzerinde, bir spekülasyon pazarı haline geldi. Borsada, bırakınız her günü, saat başı fiyatları indirip bindirenler halk değil, spekülatörler. Şimdi ellerinde yaklaşık 4 milyar dolarlık kağıdı tutan spekülatörlerin gönüllerini hoş etmek, ellerindeki kağıtların fiyatını yükseltmek, fiyatlar yükseldikten sonra "keriz silkeleyerek" para kazanmalarını sağlamak için Meclisten tezkere geçirip, Türkiyeyi savaşa mı sokacağız? Ne yazık ki, medyada "piyasa" deyimi, çok kullanılıyor ve yanlış kullanılıyor. Medya devamlı olarak "piyasa"nın tezkere ve savaş beklentisinden söz ediyor. Gerçekte medyanın "piyasa" dediği (1) borsa spekülatörleri ile (2) döviz spekülatörlerinden başkaları değil. "Piyasa"nın esas oyuncuları, yatırımcılar, üreticiler, ihracatçılar, tüccar, esnaf ne tezkere peşinde, ne de savaş istiyor. guras@milliyet.com.tr Özellikle borsanın kaderini savaşa bağlaması, şaşkınlık yaratıyor. Tezkerenin Meclisten geçme olasılığı, borsacıları şahlandırıyor. Tezkerenin geçmemesi, Türkiyenin savaşa bulaşmaması olasılığı ortaya çıkınca, borsacılar "battık" diye telaşa düşüyor. Nedir bu tezkere ve savaş bekleyişinin ardında yatan? ABDden gelecek 6 milyar dolarlık hibe veya, hibe yerine gelecek 30 milyar dolarlık kredi, dar bir çevrenin iştahını kabartıyor. Bu dar çevrenin düşüncesi, bu parasal imkanın Türkiyenin ekonomik çöküşünü erteleyeceği, spekülatif hareketlerin bir süre daha devam etmesine imkan hazırlayacağıdır. Ama, bunun karşılığında Türkiyenin uğrayacağı kayıp hiçbir şekilde dikkate alınmıyor. Gelecek paranın uğranılacak kayıplar yanında, ne kadar ufak kalacağı hiçbir şekilde düşünülmüyor.