Kamu ve özel sektördeki ve hatta sendikaların başındaki Büyük Türk Büyükleri "sabahtan akşama kadar konuşarak" milletin içini karartıyor. Milleti "felaket" bekleyişine soktu. Yeter artık!.. Dünyada ekonomik kriz ile karşılaşan tek ülke Türkiye değil. Başka ülkeler de krize giriyor, çıkıyor... Bazıları çıkamayıp gene krizin içinde yüzüyor... Türkiye bundan önce kaç kere krize girdi. Girdi, çıktı... Kriz içinde yüzdü durdu... Bu işin sonunda "ölüm" yok... Sadece "fakirlik" var...
Halk minibüslerinin arkasında yazılar vardır "Ömür biter, yol bitmez" diye... İşte o biçim... Türkiye'de "ömür biter, kriz bitmez"... Türk insanı bugüne kadar bir ömür döneminde çok sayıda kriz göre göre yaşadı. Krize "şerbetlendi"... Türk insanına "kurşun işler, kriz işlemez"...
Türk insanı zaten fakir... Kişi başı milli geliri 3 bin doların üzerine çıkamamış... Kriz bu fakir halkı biraz daha fakirleştirir, biraz daha süründürür... Sonra halk tekrar 3 bin dolarlık gelir çizgisine zar zor ulaşınca, sevinir... Aynen eşeğini kaybeden Nasrettin Hoca'nın eşeğini tekrar bulunca sevindiği gibi!..
Sayın okuyucularım, hesabınızı Kemal Derviş'in döviz getiremeyeceğine, 15 kanunu TBMM'nin çıkartamayacağına göre yapınız.
Hesabınızı "Türkiye'nin kendi yağıyla kavrulmak zorunda kalacağını" bilerek yapınız.
Döviz gelmeyecek, kanunlar çıkmayacak ama, biz bu krizden çıkacağız.
Kısa sürede Ziraat, Halk ve Emlak Bankası'nın "adam edilmesini", kısa sürede fon bankalarının satılmasını, kısa sürede Türk Telekom'un ve THY'nin satılmasını beklemeyiniz. Mümkünatı yok. Ama fazla dertlenmeye de değmez. Bu ekonomi bu içi boşaltılmış bankaları, bu özelleştirilecek kuruluşları bugüne kadar sırtında taşıdı. Bir süre daha taşır. Anadolu deyimi ile "Bi süre daha idare ederiz abicim!.."
Hükümet biraz vergi alır, bolca para basar, enflasyon azar... Olur biter... Başka çare yok...
Bu siyasi yapıda, bu yönetim kadroları ile, ülkenin kaderini ellerinde tutanların "kafa yapıları" ile başka bir şey yapılamaz. Başka çıkış yolu yoktur.
Az vergi, çok vergi... Türkiye'de ek vergiyi, daha önce kümese girmiş kazlar verecek... Çünkü vergi reformu yapılmadan, kümes dışında kalan kazlardan veya kalma hakkını elde eden kazlardan para almaya imkan yok. Bu nedenle "Ey kümese girmiş kazlar hazırlıklı olunuz... Biraz daha vergi vereceksiniz!.."
Enflasyon az gelirliyi, sabit gelirliyi vurur. Bu nedenle "Ey fakir halkım... Enflasyonla biraz daha fakirleşmeye hazır olunuz."
Kamu ve özel sektördeki ve de sendikaların başındaki Büyük Türk Büyükleri her gün, her fırsatta konuşarak yeni krizlere kapı açma alışkanlığını sona erdirmelidir. Hem halkın moralini, hem yerli veya yabancı piyasaların güvenini, hem ekonominin düzenini rezil ediyorlar.
Allah rızası için, vatan için, millet için "lütfen susunuz, lütfen konuşmayınız, lütfen ağzınızı kapatınız."
Bir şey daha var: Hiçbir şey yapmayınız. Bırakınız ekonomi kendi kendine düzelsin... Sakın ha... Konsolidasyon, döviz kontrolü gibi şeyleri gündeme getirmeyiniz... Faiz yükselir, vade kısalır ama bizim Hazinemiz, bu iç borcu bugüne kadar olduğu gibi döndürür. Döviz fiyatı artar ama, bizim Merkez Bankamız döviz gelir gider dengesini tutturur. Bizim bankalarımız döviz açıklarını tekrar borçlanarak kapatır.
Ara rejim meraklılarına önemli uyarı: Ara rejim krizi çözmez. Çözülemez hale getirir. Demokrasi kötülerin en iyisidir. Ara rejim Türkiye'yi dünyadan koparır. Karanlıklara götürür. Aman bunu unutunuz.
Velhasıl - ı kelam: "Dokunmayın çiçeklere, yazık olur emeklere!.."
