Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Niyet mektubu denilen şeyin ne olduğunu halkımız bir türlü anlayamadı... Bu "niyet", kimin niyeti belli değil... Halkın "niyeti" mi, hükümetin "niyeti" mi? Yoksa liderlerin "niyeti" mi? Türkiye’ye IMF uzmanları geliyor. Diskuru geçiyor. "Şunları şunları yapmazsanız size beş kuruş vermeyiz" diyerek durumu "açık bir şekilde ortaya koyuyor." IMF uzmanlarının yazdıkları Türkiye’den istenenlerin sıralandığı mektubun altını Sayın Ecevit, Sayın Bahçeli, Sayın Yılmaz imzalıyor. Bütün bunlar olurken mektubun içindekilerden, bu mektubun ceremesini çekecek olan halkın haberi yok. Vekillerinin haberi yok. bakanlarının haberi yok. İmzalı mektubu Sayın Derviş Washington’a götürüyor. Washington’da IMF İcra Direktörleri Kurulu toplanıyor. "Du bakalım, Türk halkının niyeti ne imiş?" diyerek mektubu okuyor. "Madem ki, Türk halkının niyeti budur... Niyet ettiklerini yapsınlar da görelim bakalım" diyerek mektubu onaylıyor. Bunun üzerine İngilizce "Ey Türk halkı bak sen bunları niyet ettin... Niyetini tut... Tutmaz isen IMF’den para gelmez haaaaa!.." şeklinde tebligat yapılıyor.
Bu ahval ve şerait altında halkımız gazetelerden okuyup öğreniyor ki, mektubu yazanların, imzalayanların ve de onaylayanların "niyeti" bozuk. Önümüzdeki yıl neler olacak neler:
• Petrol fiyatları devamlı artacak. Petrol fiyatı her fiyatı etkileyen fiyat. Dolmuş fiyatını da etkiler. Tüpgaz fiyatını da. Gübre fiyatını, ilaç fiyatını da...
• Doğalgaz kullananlar yanacak!.. Metreküp başına 12 bin 500 lira vergi geliyor.
• KİT’ler ne hizmet ve mal üretiyor ise bolca zam yapacak.
• Tekel ürünlerine, şekere ve Telekom ücretlerine yapılan zamlar yetmiyor. Yeni zamlar yolda.
• Tarımda soya fasulyesi ve kanola bitkisi dışında hiçbir ürüne destek yok.
• Emekliler, sigortalılar bundan sonra katılım payı ödemeden ilaç alamayacak.
• Memur maaş artışlarında 2001 yılındaki model aynen devam edecek. Ocak ve temmuz aylarında uygulanacak zam sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 5 olacak.
• Devlet daireleri, KİT’ler mümkün olduğu kadar memur, işçi çıkaracak. Çıkanların yerine yenileri alınmayacak. Silahlı Kuvvetler personel alımında serbest.
• Bundan sonra Ziraat ve Halk bankaları köylüye, esnafa ucuz kredi veremeyecek.
• TBMM ocak ayı sonuna kadar üç kanun çıkaracak: Yabancı sermayeye, yatırım yapmak isteyene, KDV iadesi bekleyen ihracatçıya kolaylık sağlanacak.
• Durumu bozuk bankalar gözünün yaşına bakmadan kapatılacak. Türk Ticaret Bankası iflasa zorlanacak. Satılamaz ise fon bankalarının kapısına da kilit vurulacak...
İşte en son "niyet" mektubunda "halkımız adına verilen sözler" bunlar... İyi de bunlar halkımıza ne getirecek?..
Sayın okuyucularım, Türkiye’yi kağıt üzerinde bir ülke olarak gören bir iktisatçı için bunlar yapılması gereken şeylerdir. Bunlar olmaz ise olmaz şeylerdir. Ama biz bu ülkenin dışında değil içinde yaşıyoruz. Bir ülkeye, bir ülke insanına sadece iktisat penceresinden bakılamaz. İktisat penceresinin yanında "sosyal" bir pencere vardır. Bir "hasta"nın zayıf bünyesinin kaldırabileceği ameliyatın bir sınırı vardır. Kalp ameliyatı yaparken, böbreğini de alalım, mideyi de onaralım, akciğerdeki tümörü de yok edelim derseniz hasta ameliyat masasında kalır.
İşi olanları işten çıkaracaksınız. İş arayanlara iş vermeyeceksiniz. Petrolden şekere, her ürüne zam yapacaksınız. Fiyatlar artarken maaş ve ücreti sınırlayacaksınız. Treni, uçağı kısacaksınız. Havaalanlarını kapatacaksınız. Elektriğe, telefona zammı bastıracaksınız.
Bütün bunlar iyi de... Nerede iş ve aş? Nerede üretim? Soya fasulyesi ve kanola bitkisi dışında bu köylü, bu çiftçi hiçbir şey üretmesin mi? Üretmez ise ne ile yaşayacak? İşten çıkarılanlar, iş bulamayanlar ne yiyecek, ne giyecek? Tarımda, sanayide ve hizmetlerde işler durunca, 2002 yılı sonunda nasıl bir Türkiye ortaya çıkacak?
Şu niyet mektuplarını yazanlar, imzalayanlar ve onaylayanlar bu konulardaki niyetlerini de ortaya koysunlar da bilsek... Ne iyi olur.