Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Bu savaşın bir özeliği var. ABD’nin fakirleri ile İngiltere’nin fakirleri, Irak’ın fakir halkı ile savaşıyor. Bu savaşta fakirler ölecek. Zenginler fakirlerin savaşını ve ölümünü evlerinde TV ekranlarında izleyecek.
     Bu savaşta kendi askerlerinin kaybı ABD ve İngiltere’de eskisi gibi büyük yankı yaratmayacak. Çünkü Irak’ta savaşan askerler arasında zengin çocukları yok.
     Irak’ta savaşan ABD askerleri "paralı" askerler. ABD’de maddi durumu iyi olmayanlar için askerlik şimdilerde bir meslek... Kimileri için geçici, kimileri için devamlı bir meslek... Okuma imkanı bulamayan, bu nedenle bir işe giremeyenler "paralı asker" oluyor. Okul ücreti bulamayan, para biriktirmek, daha sonra okula devam etmek için "paralı asker" oluyor. Bir iş bulamayan çaresizlikten "paralı asker" oluyor... Paralı askerlerin "gönüllü olarak" bu mesleği seçtikleri ve daha mesleğe girerken "savaşmayı ve ölmeyi" kabul ettikleri, bunun için para aldıkları varsayılıyor.
     
     Okumuş zengin çocuklarıydı
     Bu nedenle Irak’taki insan kayıplarının daha önce Vietnam savaşındakine benzer ölçüde ABD kamuoyunda tepki yaratmayacağı söyleniyor. Çünkü Vietnam savaşında ölen ABD askerlerinin çoğu "celp" yolu ile "mecburi" olarak cepheye gönderilmiş, okumuş gençler, zengin çocukları idi. Aynı şekilde İngiliz askerleri de fakir çocukları... Okuyamadıkları ve başka iş bulamadıkları için "paralı asker" olmuşlar.
     ABD’nin ve İngiltere’nin zenginleri bu "paralı askerler"i giydiriyor, kuşatıyor, dünyanın en pahalı silahlarıyla donatıyor ve Irak çöllerinde Irak’ın fakirlerini öldürmeye yolluyor... Savaşan Iraklılar ise o kadar fakir ki, çoğu, ayağında plastik tokyo terlik veya spor ayakkabı ile savaşıyor. Yetmiş yaşındaki Iraklı ABD’nin en ileri teknolojisi ile havalanan ölüm makinesi helikopteri elindeki çifte ile vurmak zorunda kalıyor. ABD’li ve İngiliz fakirlerin Iraklı fakirleri öldürmesi "başarı" olarak dünya kamuoyuna yansıtılıyor. Ama fakir Iraklıların ABD ve İngiliz fakirleri "esir alması" ile ilgili haberler tepki uyandırıyor.
     
     Öldüreceklerinin esiri oldular
     Savaş ister zenginler, ister fakirler arasında olsun çok kötü bir şey... Savaşa giren "öldüren" yanda olunca ölümün ne acı şey olduğunu unutuyor. "Yenilen" yanda olunca "dehşetini yaşıyor." Esir alınan ABD askerlerinin TV’deki görüntüleri "iç parçalayıcı" idi. Askerler taaa Amerika’dan yola çıkarak Irak’a öldürmek için geldikleri düşmanlarının eline düşmenin şokunu atlatamamıştı...
     Yıllar önce seyrettiğim, 2. Dünya Savaşı’na ait bir film sahnesini hatırladım. Alman güçlerinden kaçmak için Normandi sahilinde toplanan çoğu kadın, çocuk ve yaşlı sivil halk gemi beklerken ufukta bir Alman uçağı görülüyor. Kadınları, çocukları ve yaşlıları tarıyor... Gidiyor, geliyor... Yüzlerce ölü yerde yatarken bir yaşlı kişi elindeki çifte ile insanları makineli tüfek ile taramak için topluluğun üzerine tekrar alçalan uçağa ateş ediyor. Uçak yara alıyor, ateşler uçağı sarınca iki pilotu paraşütle atlıyor... Paraşütlü iki pilot makineli ateşi ile biçmeye çalıştığı topluluğun üzerine inerken yaşlı adam tüfeğini bu defa pilotlara doğrultuyor... Pilotlardan genç olanı "Yapmayın, ateş etmeyin, biz de insanız..." diye yalvarıyor... Savaş işte böyle bir şey...