Bugün dünyadaki tüm Hıristiyanlar Paskalya bayramlarını kutlayacaklar.
Paskalya’da, İsa’nın öldükten sonra “dirilişi”, ruhunun göğe yükselmesi kutlanıyor.
Hıristiyanların bazıları Paskalya’yı 7 hafta, çoğunluğu 7 gün oruç tutarak karşılıyor. Hıristiyan orucunda hayvansal gıdalar yasak. Perşembe-cuma nebati yağ da yasak.
İsa perşembe gecesi havarilerle son yemeğini yiyor. Yemekte mercimek var. Mercimek Meryem Ana’nın gözyaşlarını simgeliyor. Bunun için perşembe gecesi “mercimek” pişiriliyor. Paskalya çöreği hazırlanıyor. Yumurtalar kırmızıya boyanıyor. Mercimek perşembe gecesi yeniliyor ama, yumurtaya ve çöreğe cumartesi gecesine kadar dokunulmuyor.
Cumartesi günü ise günbatımından sonra kiliselerde “İsa”nın dirilişi kutlanıyor.
Hıristiyanların bayramı
Ermeni Ortodokslar, Rum Ortodokslar, Süryaniler ve Katolikler genelde paskalyayı bir hafta ara ile kutlarlardı. Bu yıl takvim çakıştı. Tüm Hıristiyanlar paskalyayı bu pazar kutluyorlar.
Pazar günü kilisedeki dini törenden sonra kilise bahçesindeki kutlamada insanlar birbirlerine kırmızı yumurta armağan ediyor.. Yumurtalar geleneksel olarak kırmızıya boyanıyor. Ancak değişik renklerde boyanmış olanları da var. Yumurta dünyayı simgeliyor. Dış kabuk gökyüzünü, zarı havayı, akı denizleri, sarısı ise yeryüzünü, kırmızı rengi ise İsa’nın kanının tüm dünyanın kurtuluşu için aktığını gösteriyor.
Yeniköy’de biz bugün hem Ermeni hem Rum komşularımızın kiliselerindeki törenlere katılacağız. Bizim mahallemizde din ayrımcılığı yok. Hıristiyanlar biz Müslümanların kutsal günlerine nasıl saygı gösteriyor ise bizler de onları yalnız bırakmıyoruz.
Törenler dün başladı
Dün gece yarısı Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi ile Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi’ndeki törenler ile Paskalya kutlamaları başladı.
Bugün aynı kiliselerde, Paskalya kutlamaları devam edecek.
Yeniköy’de faal durumda üç Rum Ortodoks, bir Ermeni Ortadoks, bir Ermeni Katolik kilisesi ile bir Sinagog var. Rum kiliseleri 1837 yılında yapılan Panayia Kumariotisa (Kocayemişli Meryem Ana) Kilisesi, 1772 yılında yapılan, yandıktan sonra 1812 yılında yenilenen Aya Nikola ve 1650 yılından kalma Aya Yorgi kiliseleri. Ermeni kiliseleri ise 1760’da inşa edilen Surp Asdvadzadzin kilisesi ile Sultan Abdulaziz’in 1864 fermanı ile inşa edilen Surp Hovhannes Mıgırdiç Ermeni Katolik Kilisesi. Sinagog’un, 1800’de Abraham Salomom Kamondo tarafından inşa ettirildiği söylenir.
Daha önce yazdıklarımı okumayanlara Sula Özprodomos’un İstanbul’da paskalya törenleriyle ilgili anlatımını tekrarlayayım: “Cumartesi günü en önemli gün. Vaftiz anneye ya da babaya gidilir. El öpülür. Af dilenir. Oruç açılır. Gece kilisede toplanılır. Herkesin elinde mumlar vardır. Bu mumlar özeldir. Vaftiz anne ve babalar tarafından alınır.
Saat 24.00’te ışıklar söner. Mumlar yakılır, İsa’nın dirilişi kutlanır. Dargınlar barışır. Herkes birbirinden af diler. Ve bayram başlar. Aileden bir kişi mumu söndürmeden eve kadar taşır. Ve o mumun isiyle kapının altına bir haç çizer. Bu da ‘uğur, kısmet, bereket’ anlamına gelir.”
Tüm Hıristiyan komşularımızın paskalyalarını kutlarım.
(Bilgi için. Rumlara ait 46 şehir kilisesi, 6 mezarlık kilisesi, 10 manastır kilisesi ve 6 ayazma kilisesi var. Ermeni kiliselerinin sayısı ise 45. Bunların 38’i İstanbul’da, biri Kayseri’de (ki yaşı binin üzerinde), 3’ü İskenderun ve civarında, 2’si Diyarbakır’da, 1’i de Mardin’de.)