Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

O betonlar arasında Kültürpark, Merinos ve İpekiş bahçeleri dikkat çekiyor. İnönünün temelini attığı, 1938de Mustafa Kemalin açılışını yaptığı Merinosun makineleri yakında hurdacıya satılacak. Daha sonra da belediye 325 dönüm bahçeyi sosyal amaçlı (!) gazinolar ve çayhanelerle dolduracak. Çelikpalas Oteline yıllar öncenin özlemiyle gittim. Ön taraftaki odalardan Bursa Ovasının yemyeşil görünümü beni etkilemişti. Görevlilere rica ettim. "Lütfen ön taraftan bir oda veriniz" dedim... Çantamı bırakıp Milliyetin toplantısına, oradan Genç Bakışın üniversitedeki programına katıldım. Geç vakit döndüm. Elime 311 numaralı odanın anahtarını tutuşturdular. O da nesi? Bu kadar rezil bir oda mı olabilir? Binanın arkasında, betonlara bakan, kapkaranlık bir oda... Ne yapalım... Biz de, bir daha Çelikpalasa uğramayız olur biter. Ertesi sabah kapısı açık olan bir ön odanın balkonundan Bursa Ovasına baktım... Yeşil diye bir şey kalmamış... Ova betonla dolmuş... Çünkü, bize şimdilerde "fabrika" lazım değil... Bahçe lazım... Bunca işsiz var? Bu işsizler nerede oturup da çay içecek? Mustafa Kemalin Bursada açılışını yaptığı ilk sanayi tesisi İş Bankası tarafından yaptırılan İpekiş Fabrikasıdır. 1925 Ekim ayında Mustafa Kemal bu fabrikanın açılışını yaparken şunları söylemiş: "Efendiler... Bursa başlı başına bir sanayi memleketi olmaya elverişlidir. Onun için dilerim Bursada fabrikalar çoğalsın. Hiç olmazsa türbelerin sayısına yaklaşsın..."Bursa yöresinin koza üretiminin ve ipekböcekçiliğinin teşviki amacıyla Mustafa Kemalin talimatıyla kurulan İpekiş, 1940larda gene İş Bankasının iştiraki olan Yüniş ile birleştirildi. 1991 yılında özelleştirildi. Şimdilerde fabrikayı işleten özel sektör sermaye grubu 160 işçiyle fantezi bayan kumaşı üreterek içeride dışarıda pazarlıyor. İpekiş, Kültürparkın bitişiğinde 32 dönüm arazi içinde, tarihi binalarıyla müze gibi bir kuruluş.Mustafa Kemalin 1 Şubat 1938de, Merinostan önce açılışını yaptığı diğer fabrika "Gemlik Suni İpek ve Viskon Fabrikası"dır...Bursayı Gemlike bağlayan karayolu, Gemlik yakınında bir tepeden geçer. Tepeye ulaşılırken yolun kenarında bir levha vardır. O levhada "Gemlike yaklaşırken denizi göreceksin... Sakın şaşırma..." diye Orhan Velinin bir dizesi yazılıdır... Eskiden Gemlike gelirken deniz görünürdü. Şimdi "silme", çok katlı beton bina görünüyor. İşte o beton denizi arasında 284 dönüm büyüklüğünde bir arsa var... Eskiden burası arsa değildi de, Atatürkün açılışını yaptığı Sümerbanka ait "Gemlik Suni İpek ve Viskon Fabrikası" idi. Bu fabrika genelde pamuk çırçırlarken çekirdek üzerinde kalan kısa elyaflardan oluşan selüloz hamurunu işlerdi. Dalaman Devlet Üretme Çiftliği, diğer devlet çiftliklerinden hammaddeyi toplar, bu hammadde Gemlikte viskon elyafına dönüştürülürdü. Viskon elyafı pamuk gibi ise de, daha parlaktır. İpek görünümündedir. Tabii elyaftır. Eskiden bu elyaf suya dayanıklı değildi. Şimdi teknoloji değişti. Suya dayanıklı hale getirildi. Bize çay bahçesi lazım Gemlik fabrikası yıllarca ekonomiye katkı yaptı. Tekstil sanayiini kuran insanların çoğu bu fabrikada yetişti. Bizler DPTde çalışırken, sigara paketlerini kapsayan selefonları (viskon esaslıdır) yapacak tesisi bu fabrika içinde faaliyete geçirebilmek için çırpındık. Başardık. Ama ne yazık ki, Gemlik fabrikasının 1987de özelleştirilmesine karar verildi. Tekel bu fabrika içinde sigara paketleri için selefon üretimini sürdürdü. 15 Mayıs 2002 tarihinde MKE kurumu, fabrikanın makinelerini hurda olarak satışa çıkardı.Uzun anlatımın özeti, artık Gemlik Suni İpek ve Viskon Fabrikası diye bir şey yok. 284 dönümlük arazi Uludağ Üniversitesine devredildi. Üniversite bu araziyi değerlendirecek. Bizim tekstil sanayimiz şimdilerde viskon ihtiyacını karşılamak için Avusturyadan büyük miktarda ithalat yapıyor. Sigara paketlerinin üzerindeki selefonlar da ithal...Dert etmeyiniz. Üzülmeyiniz. Fabrika yoksa çay bahçesi var. Oturunuz, yakınız bir sigara... Unutunuz bu yazdıklarımı... guras@milliyet.com.tr Şimdi ithal ediyoruz