Dün Milliyet'te günün haberi, Başkan Bush'tan Başbakanımıza gelen mesaj idi.
Başkan Bush Amerikan şirketi Cargill'in Türkiye'deki sorunlarının çözümünü istiyordu.
Kimdir bu "Cargill"? Ne yapar? Sorunu nedir?
Cargill, ABD'nin Iowa eyaletinin Conover kentinde hububat ticareti yapmak için 1865 yılında kurulmuş bir şirkettir. Daha sonra büyümüş ve dünyaya yayılmıştır. Şimdilerde 61 ülkede faaliyet gösteriyor. Yıllık cirosu 60 milyar dolar. 2003 faaliyet kazancı 1 milyar dolar dolayında.
1960 yılından bu yana Türkiye ile iş yapıyor. 1986 yılında Türkiye'de şube açtı. Önce Pendik'te kurulu nişasta fabrikasını satın aldı. 1997 yılında Bursa'nın Orhangazi'sinde "mısır şurubu" üretmek için 90 milyon dolarlık bir fabrika kurdu. Hendek'te fındık işleme tesisi var. İşlenmiş fındık ihraç ediyor. Türkiye'ye hububat, yem, ayçiçeği ve pamuk ithal ederek piyasaya satıyor.
Cargill'in 2 sorunu var:
(1) Orhangazi'deki fabrikasını "birinci derece" tarım arazisine kurduğu için firma aleyhine 4 ayrı dava açıldı. Bu davalar nedeniyle üretim yapamaz hale geldi. Hükümet gizli bir kararname ile faaliyetine devamını sağladı.
Cargill, bulunduğu arazinin "birinci derece" tarım arazisi statüsünden çıkarılarak "sanayi bölgesi" ilan edilmesini ve böylece 4 davanın da düşmesini istiyor.
(2) Orhangazi fabrikasında, mısırdan "fruktoz" veya "mısır şekeri / şurubu" diye adlandırılan şekeri üretiyor. Pancar üreticisinin korunması amacıyla "mısır şekeri" üretiminde kota uygulanıyor.
Cargill bu kotanın kaldırılmasını ve tam kapasite ile çalışması için önünün açılmasını istiyor.
Gelelim Başkan Bush'un isteklerinin nasıl yerine getirilebileceğine...
(1) Cargill Orhangazi'de fabrikasını kurmuş. Üretim devam ediyor. Fabrikayı kapatmaya veya yerini değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecek. "Birinci derece" tarım arazisi, bir hükümet kararı ile sanayi bölgesi ilan edilecek.
(2) Amma velakin... "Mısır şurubu" konusundaki istekleri yerine getirmek zor.
Bu çok önemli bir konudur. Anlatayım.
Dünyada şeker, ya kamıştan ya pancardan üretilirdi. Teknolojik gelişmelere dayalı olarak 1990'lardan itibaren nişastadan da şeker üretimi başladı. Mısır nişastasından üretilen "fruktoz" sanayide kullanılıyor. Cola gibi içecekler, çikolata, pasta ve hatta baklava gibi tatlılar bununla yapılıyor. Çünkü ucuz... (Bizde şekerin kilosu 1 milyon 400 bin lira, mısır şurubunun kilosu 980 bin lira.)
Bizde pancar bol. Pancar üretimi çok insanı ilgilendiriyor. Şekerde arz fazlası var, diyerek devlet pancar üretimini kısıyor. İşte tam bu sırada pancar şekerine rakip olarak "mısır şurubu" üretimi artıyor.
Bizden başka ülkelerde de benzer tablolar ortaya çıkınca, pancar üreticisini ve şeker sanayiini korumak arayışında devletler "mısır şurubu"na kota koymuş.
Türkiye'de üçü yabancı sermayeli dört firma mısır şurubu üretiyor: Cargill, Amylum, Sunar ve Tat firmaları. Bunların toplam 935 bin ton mısır şurubu üretme kapasiteleri var. Kapasitenin yarısı, 440 bin tonu Cargill'e ait.
Türkiye'de 935 bin ton mısır şurubu kapasitesi yanında 2.731 bin ton da pancar şekeri kapasitesi var. İkisinin toplamı 3.666 bin ton eder. Halbuki toplam şeker talebi 2.300 bin ton. Neticede 1.300 ton kapasite fazlası var.
Başka ülkelerde olduğu gibi bizde de devlet arz fazlasını önlemek arayışında yıllık üretim rakamını sınırlıyor. Ve üretim rakamını pancar şekeri ile mısır şurubu üreticileri arasında bölüştürüyor.
Geçen yıl, devlet yıllık toplam üretim hedefini 2.341 bin ton olarak belirledi. Bunun yüzde 90'ı olan 2.107 tonun pancar şekeri, yüzde 10'u olan 234 bin tonun mısır şurubu olmasına karar verdi. Daha sonra mısır şurubu üreticilerinin baskısı ile yüzde 10'luk kota yüzde 15'e yükseltildi. Mısır şurubu üreticilerinin kotası 351 bin tona çıkarıldı. Bu kotanın 160 bin tonu Cargill tarafından kullanılacak.
Başkan Bush, "Mısır şurubunda kotayı kaldırın. Veya yükseltin ki, Cargill istediği kadar üretsin" diyor. Hükümeti bu konuda zorlayan şu: Pancar şekerinin pancarı bu ülkede üretiliyor. Üretim fazla diyerek pancar üretimi kısıtlanıyor. Mısır şurubu üretimi arttıkça pancar üretimini daha da çok kısıtlamak gerekecek. Öte yandan bizim ülkede yılda 3.3 - 4.0 milyon ton mısır tüketilirken üretimimiz sadece 2.1 - 2.4 milyon ton. Her yıl 2.0 milyon ton mısır ithal ediyoruz. Mısır şurubu üretimi arttıkça mısır ithalatı da artacak.
Sonuçta ne olacak? İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü kara... Alınız başınıza derdi...