Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Çok çalışıyoruz... Çooook... Yılda ortalama 2.250 saat çalışıyoruz... Yazık bize... Almanlar yılda 1.559 saat çalışıyor. Fransızlar 1.631 saat çalışıyor... Biz hem çok çalışıyoruz, hem de çok çok az para alıyoruz. Bizde 200 dolar aylık asgari ücretle bir işçi 30 gün çalışıyor... Onlar daha az çalışıyor. Onlarda aylık asgari ücret 1.400 dolardan başlıyor!..
Sayın okuyucularım, çalışmanın ölçüsü "saat değil", üretimdir. Ücretin ölçüsünü, "ücret tespit komisyonu" değil, üretimin miktarı belirler.
Anlatayım: Çok çalışıyorum diyene sorarlar, "Çok çalışıyorsun da ne üretiyorsun?" Az ücret alana sorarlar, "Ne kadar değer yarattın da, onun ne kadarını sana veriyorlar?"
Bir ülkede üretimin ölçüsü milli gelirdir. Milli gelir "bir yıl içinde üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerini gösterir". Türkiye'nin milli geliri 200 milyar dolardır. Bunu 65 milyon nüfusa bölerseniz, kişi başına ortalama 3 bin dolar dolayında gelir rakamı elde edilir. Bu rakam, bu ülkede kişi başına ortalama üretimin değerini (katma değeri) ortaya koyar.
Belli yaşın altındakilerle, belli yaşın üzerindekiler üretime katılamıyor. Bu sadece Türkiye'de değil başka ülkelerde de böyledir. Ama Türkiye'nin bir özelliği var. Genel nüfus yapımız genç. Başka ülkelerinkiler ise genelde yaşlı. Türkiye'de üretim yaşında nispi olarak ve mutlak olarak daha çok nüfus var. Bu Türkiye'nin avantajı. Ama üretim rakamında bu avantajın etkisi görülmüyor.
Türk insanı, "saat olarak başkalarından çok çalıştığı söylenen Türk insanı", on yıldır aynı üretim rakamında düğümlendi kaldı. On yıldır kişi başına ortalama üretim / gelir (gayri safi milli hasıla / gelir) rakamı 3 bin dolar dolayında. Bu rakamın üzerine çıkılamıyor.
Halbuki başka ülkelere bakıyoruz. Almanya'da yıllık ortalama çalışma süresi Türkiye'dekinin çok altında. 1.559 saat. Ama Almanya'da çalışanlar kişi başına 25.478 dolarlık üretim gerçekleştiriyor. Türk işçisi Türkiye'de çok çalışıyor 3 bin dolarlık üretim gerçekleştiriyor. Almanya'ya gidiyor. Alman işçi ile birlikte, daha az çalışıyor. 25.478 dolarlık üretim gerçekleştiriyor.
Demek ki, Türkiye'de biz çalışır "gibi" yapıyoruz. Ama çalışmıyoruz. Veya enerjimizi boşa harcıyoruz. Saatler boyu çalışıyoruz. Para etmeyen şeyler yapıyoruz.
Örneğin, sabahtan akşama "hamam takunyası" yapıyoruz. Dağ taş hamam takunyası doluyor. Çok çalıştık, çok ürettik sanıyoruz.
Örneğin sabahtan akşama "don - gömlek" dikiyoruz. Dağ taş don - gömlek doluyor. Çok çalıştık, çok ürettik sanıyoruz.
Çalışmamız da boşuna, üretimimiz de boşuna.
Şimdi de gelelim çalışanın (emeğin) üretime katkısı karşılığı alacağı ücretin miktarına...
Üretilen değer (katma değer) bu üretime katkıda bulunan üretim faktörleri arasında paylaştırılır. (1) Doğa üretime katkısı, kira / rant olarak, (2) Emek, ücret olarak, (3) Sermaye, faiz olarak, müteşebbis, kar olarak alır. Madem ki biz on yıldır kişi başına yılda ortalama 3 bin dolarlık değer (katma değer) yaratıyor, üretim gerçekleştiriyoruz, dağıtılacak olan pasta da işte budur. Ortalama 3 bin dolar olan katma değerin ne kadarını emeğin payı olarak işçiye vereceksiniz? İşte sorun burada... Yüzde 80'ini emeğin payı olarak ayırsanız, yılda 2.400 dolar, ayda 200 dolar emek payı eder... Halbuki, Almanya'da kişi başı üretim (bir yıl içinde yaratılan katma değer) 25.478 dolar... Bunun yüzde 50'sini emeğin payı olarak işçiye ayırsanız, yılda 12 bin dolar, ayda bin dolar emek payı eder.
Görülüyor ki, ücret, "komisyonlarca belirlenen bir rakam" değildir. Ücret, yaratılan katma değer içindeki emeğin payıdır. Katma değer ne kadar büyür ise emeğin payı, ücret de o kadar artar. Türkiye'de kişi başı gelir 3 bin doların üzerine çıkmadıkça, Türk halkı gerçekten çalışıp, üretmedikçe, ne işçinin ücreti artar, ne halkın refahı artar, ne de ülke gelişir.
Son bir uyarı: Türkiye'de 65 milyon insan çok çalışıyor, yılda 200 milyon dolara yakın üretim gerçekleştiriyor. İsveç'te 9 milyon insan 238 milyon dolar üretim yapıyor. Türkiye kadar nüfusu olan Fransa ve İngiltere'de insanlar bizden daha az çalıştıkları halde yılda 1 milyar 400 milyon dolarlık üretim sağlıyor...


1999 yılı sonu rakamlarıdır.