Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dünya Bankası’nın Türkiye temsilcisi Ajay Chhibber 1998 yılından bu yana Ankara’da... Beş yıldır "olayların içinde"... O kadar içinde ki, olan biteni hepimizden fazla biliyor. Hükümet ile bürokrasi ile içli dışlı. Her türlü iç ve dış ekonomik temaslara katılıyor... Türkiye’de IMF’nin yaptığı toplantıları izliyor... Durup dururken neden "patladı"?
Durup dururken, pazartesi geç saatlerde Reuters’e beyanat vererek, "Hükümet zenginlerin vergisini affediyor, fakirlere vergi koyuyor... Orta sınıf ve tarım çöküyor... AKP’nin iktidar olunca bir şeyler yapacağını sanıyorduk. Halbuki orta sınıfı ve çiftçiyi ezen bir bütçe yaptılar... Mart sonuna kadar bu bütçeyi değiştirmezler ise Dünya Bankası bir kuruş vermez" dedi.
Chhibber’in söyledikleri doğrudur... Ama bunları söylemek ona düşmez... CHP Başkanı Deniz Baykal’a düşer... Çünkü, Chhibber bu ülkede Dünya Bankası’nın "temsilcisi" olarak bulunuyor. Normal bir TC vatandaşından farklı bir "statü"ye sahip. Kamuoyuna, bürokrasiye ve hükümete "kendi kişisel görüşlerini" açıklayamaz. Temsilci statüsünün dışına çıkamaz... Ki, neyin ne olduğu salı günü belli oldu... Salı sabahı masamın üzerinde "Dünya Bankası" başlıklı bir faks mesajı buldum. "Dünya Bankası’ndan açıklama" başlığını taşıyan mesajda, "Dünya Bankası’nın uygulanan programın arkasında olduğu" vurgulanıyor, dolaylı olarak da "IMF mutabakatı ve Dünya Bankası bilgisi ile hazırlanan 2003 yılı bütçesi"nin "başarılı bir çalışma" sonucu ortaya çıktığı belirtiliyordu.

Büyümeye önem verir
Süresi dolduğu için yakında Türkiye’den ayrılması beklenen Chhibber’in, "neden yaptığı anlaşılamayan" ve de pozisyonu itibariyle "yapmaması gereken konuşma"sının hasarı, Washington tarafından onarılmaya çalışılıyordu.
Dünya Bankası kuruluş amacı doğrultusunda ülke ekonomilerinin büyümesine, büyümenin nimetlerinin halk arasında dengeli dağılımına önem verir.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ise, gene kuruluş amacı doğrultusunda ülkelerin sadece ekonomik dengeleri ile ilgilenir. Bütçe dengesinin, cari işlemler dengesinin tutturulmasına, ülkelerin dış ödeme güçlüğü ile karşılaşmamalarına özen gösterir. Bu çerçevede IMF için ekonominin büyümesi ve sosyal dengeler ikinci planda kalan konulardır.
Ne var ki, ekonomik istikrar programının başından bu yana Türkiye’de ekonomi politikaları ile ekonominin temel dengeleri IMF istekleri doğrultusunda oluşturulsa da, IMF’nin çalışmalarına Dünya Bankası temsilcileri de katılmaktadır.
Açık anlatımıyla vergisini ödeyen orta sınıfa getirilen ek vergiden, çiftçiye yapılan gelir desteği ödemelerinin kesilmesinden, Dünya Bankası temsilcisinin pazartesi sabahı haberdar olmuşçasına, pazartesi akşamı "bütçenin düzeltilmesi için TBMM’ye mart ayı sonuna kadar süre vererek esmesi üfürmesi" yanlış olmuştur.