Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhuriyet, Türk kadınına, sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmasının yolunu açtı.
Türk kadınının siyasi haklara sahip olma mücadelesi Cumhuriyet’in ilanıyla başladı
- 1923 yılında Nezihe Muhittin başkanlığında bir grup kadın “Kadınlar Halk Fırkası” kurmak istedi. O zamanki Anayasa kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanımadığından partinin kuruluşuna izin verilemedi.
- 1924’te Tevhidi Tedrisat Kanunu ile kızların eğitimde eşit haklara sahip olması sağlandı.
- Mustafa Kemal’in desteği ile Türk kadınına 1930 yılında belediye seçimlerinde, 1933 yılında muhtar ve köy heyeti seçimlerinde 1934 yılında milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
- 1935 yılındaki seçimler sonucu TBMM’ye 18 kadın milletvekili girdi.
- 1936 yılında kadınlara iş hayatında erkeklerle eşitlik sağlamak amacıyla iş mevzuatında ilk düzenleme yapıldı.
Günümüzde Türk kadını her alanda erkeklerle eşit bir yaşam imkânına sahip. Kadınlarımız elde ettikleri hakların kıymetini bilmelidir. Aile baskısı, mahalle baskısı, koca baskısı, hoca baskısı ile bu haklarından feragat etmemelidir. Kadınlar sahip oldukları hakları kullanmaz, iyi eğitim görseler bile evlerine kapanırlarsa, üretimin, sosyal hayatın ve politikanın dışında kalırlarsa, çağdaş kadın olmak iddiasını kaybederlerse, Türkiye ileriye değil geriye gider.
(Cumhuriyet’in 87’nci yılında bir soru: Acaba kadınlarımız neden Nezihe Muhittin’in gerçekleşemeyen girişimini sonuçlandırmayı düşünmezler? Neden bir “Kadınlar Partisi” kurmak istemezler?)