Topu topu bir kızımız var. Büyüte büyüte bir kızı büyütebildik. Dünyaya getirinceye ve büyütünceye kadar neler çektik. Ne paralar harcadık.
Etrafdakiler "Kız evde kaldı. Sat şu kızı bir an önce" diye baskı yapınca telaşa kapıldık. Kızı "zor ile" görücüye çıkardık. İki Rus karşımıza dikildi. Ne isimlerini biliyoruz, ne ahlaklarını biliyoruz, ne de ne iş yaptıklarını biliyoruz. Kızı bir an evvel satmak için, en fazla başlık parasını verenin kucağına atıyoruz.
Olur mu böyle şey?
Demek oluyormuş ki, Tüpraş'ı adını bile bilmediğimiz, adını bile öğrenemediğimiz iki Rus talipden en fazla para verene satıyoruz.
Sayın büyüklerim. Sayın yetkililer. Bodrum'da yazlık ev satmıyorsunuz. İstanbul'da kamyon satmıyorsunuz. Türkiye'nin en büyük (şaka değil gerçekten en büyük) sanayi tesisini satıyorsunuz. Bu tesisin çatısı altında İzmit, İzmir, Batman, Kırıkkale rafinerileri var. Bugün tek bir rafineriyi 1 - 2 milyar dolar harcamadan yapamazsınız. Türkiye'nin toplam rafineri kapasitesi 32 milyon ton. Tüpraş'a ait rafinerilerde yılda 28 milyon ton ham petrol işleniyor.
İşte bu Tüpraş'ın, bu Türkiye'nin en büyük sanayi grubunun sermayesinin yüzde 65.76'lık payını şimdi satıyorsunuz.
İki Rus alıcı var. Ve de bu alıcıların kim olduğunu, nasıl insanlar olduğunu, ne yaptığını, parayı nereden bulduğunu bilemiyoruz. Kimse de bilmiyor. Kaç gündür çırpınıyorum, kimseden bir şey öğrenemiyorum.
Kapalı zarf ile en yüksek fiyatı veren Efremow Kautschuk isimli firmanın Rus - Tatar firması olduğu söyleniyor. Ama sadece (söyleniyor!) Kim olduğunu bilen yok. İhaleden bir gün önce bu firmanın koluna giren Zorlu firmasının da bu Rus - Tatar firmasını tanımadığı anlaşılıyor.
Kapalı zarf ile verilen fiyat açıklandıkdan sonra fiyat yükseltmeyi öneren İkinci Rus firmasının, bırakınız kim olduğu, adı bile bilinmiyor. Aradım taradım, kim olduklarını ne Özelleştirme İdaresi'nden ne bu firmanın sözcülüğünü yapan Servet Harunoğlu'ndan ve ne de bu firmanın koluna giren, ihaleye sokan Anadolu Ortak Girişim Grubu diye adlandırılan gruptan öğrenebildim. Doğrulanmayan söylentilere göre bu Rus - Kazak firmasının adı "Salamat" veya "Lia Oil" veya "Alliance Oil" imiş. Anlaşıldığı kadar bu firmanın koluna giren Türkler de firmayı tanımıyor.
Biz saf ve bakir olduğumuz için neyin ne olduğunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Paracıklarımızla zar zor ortaya çıkan, ülkemizin en büyük sanayi kuruluşunun kurda kuşa yem olmasından korkuyoruz. Rus petrol şirketlerinin Rus mafyası ile ilişkileri, bu şirketlerle koskoca Rusya'nın koskoca Devlet Başkanı Putin'in bile başedememesi, Rusya'daki petrol şirketlerinin dünyadaki en büyük karapara hareketinin içinde olması bizim kafamızı karıştırıyor.
Sayın büyüklerim. Sayın yetkililerim. Sizden rica ediyorum. Bu ülkenin en büyük sanayi kuruluşunu satmaya kalktığınız firmaların isimlerini öğreniniz, kim olduğunu araştırınız. Önce sizin içiniz rahatlasın. Sonra biz saf ve bakir Anadolu halkının içini rahatlatınız.
