Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Okulumuzun en güzel kızı Hamra Cıngıllıoğlu idi. İki omuzundan göğüslerinin üzerine uzanan bilek kalınlığında örgü saçları ile herkesin beğenisini kazanırdı. Ailesinin Kayseri'den Ankara'ya geldiği söylenildiğinden ailesinin "pastırma" işi yaptığını düşünürdüm. O zamanlar bir Kayserilinin pastırmacılıktan başka iş yapamayacağını sanırdım. Babasının "demir ticareti" yaptığını öğrenince hayret etmiştim. Kayserilinin "demir ticareti" ile ne ilgisi olabilirdi? Aralarında büyük yaş farkı olan ağabeyi Nuri Cıngıllıoğlu'nun babası gibi demir ticareti yaparken İstanbul'da "Demirbank" adı ile bir bankanın kuruluşuna öncülük ettiğini duyduğumda hayretim meraka dönüştü.
Nuri Cıngıllıoğlu ile İstanbul'da tanıştım. 1922 yılında Kayseri'de doğduktan sonra liseye kadar Ankara'da okumuş. 1940 yılında İstanbul'a gelerek Yüksek Bankacılık ve Muhasebe Enstitüsü'ne devam etmişti. Okurken, Perşembepazarı'nda bir dükkan kiralayarak baba mesleği demir ticaretine başlamıştı.
O yıllar Perşembepazarı esnafı Rusya ve Macaristan'dan gelen demiri satıyordu. Demir ithal etmek için gerekli bankacılık işlemleri ve kredi işlemleri en büyük sorunlarıydı.
Demir tüccarlarının ithalat işlemlerini yürütmek ve kredi sorunlarını çözmek için bir banka kurmaya karar verdiler. Nuri Cıngıllıoğlu, Galip Cıngıllıoğlu ve Ziya Alaçam'ın öncülüğüyle bir araya gelen Perşembepazarı demirci esnafı "Demirbank"ın kuruluşunu gerçekleştirdi.
1953 yılında çok ortaklı bir banka olarak kurulan Demirbank'ın çoğunluk hisseleri 1960 yılında Nuri Cıngıllıoğlu'na geçti. O yıllar Demirbank'ın 23 şubesi vardı.
Nuri Cıngıllıoğlu, Demirbank'ı 1988 yılına kadar yönetti. 1988 yılında yönetimi oğlu Dr. Halit Cıngıllıoğlu'na devretti.
1990 yılına kadar küçük boy bankalar arasında yer alan Demirbank on yılda hızlı bir gelişme göstererek aktif büyüklüğü bakımından Türkiye'nin beş büyük bankası arasında yer aldı.
Nuri Cıngıllıoğlu 31 yaşında iken kuruluşuna öncülük ettiği bankanın 1960 yılından bu yana tam 40 yıl idare meclisi reisliği sorumluluğunu taşıdı.
Önceki gün İstanbul'da ölen Nuri Cıngıllıoğlu'nun kısa hayat hikayesini anlattım.
Sakin, ihtiyatlı, büyük risk almaktan çekinen, kimse hakkında kötü şey düşünmeyen iyi bir insandı.
Benim için ilginç yanı, Türkiye'de aynı tarihlerde kurulan ve profesyonel bankacılarca yönetilen birçok bankanın battığı fırtınalı dönemlerde Demirbank'ı yaşatma ve geliştirme başarısını göstermesiydi... Hem de demir ticareti yapan bir babanın, demir ticareti yaparak işe başlamış bir oğlu olarak...
Bir aileye bile değil, bir kişiye ait bir banka haline gelen Demirbank'ın hisselerinin Cıngıllıoğlu Holding'e devrinden sonra Nuri Cıngıllıoğlu'nun oğlu Halit Cıngıllıoğlu bankayı kabuğundan çıkarma becerisini gösterdi.
Türk ekonomisine bir şeyler kazandırarak ve de bir müessese kurup bırakarak öbür dünyaya göçenlere selam olsun. Allah rahmet eylesin. Kişiler fani. Zamanı dolunca gidiyor. Müesseseler yaşıyor. Binlerle insana iş ve aş kapısı oluyor.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr