Denizli’de çok firma marka oldu ama markayı koruyamadı. Gerçekçi olalım. Denizli’de hem kendi markalarını yaratanlar, hem Denizli’yi markalaştıranlar da Denizlililer, batıranlar da Denizlililer.
Buyurunuz size son örnek, gazete haberlerinden aktarıyorum: “Ali İhsan Kasapoğlu Denteks’i 1978 yılında kurdu. Denteks, Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınan ilk fabrika oldu. 450 kişiye istihdam imkânı sağlıyordu. 2004-2005yıllarında yıllık ihracatı 20 milyon dolara ulaşmıştı.
Ali İhsan Kasapoğlu, bütün gücünü bu başarılı işyerinin gelişmesi için kullanacak yerde, 2001 yılında tekstil sektörünün dışındaki yatırımlara yöneldi.
10 milyon dolar harcamayla Denizli’nin ilk büyük alışveriş merkezi Marketix’i kurdu. 200 milyon dolar yatırımla Ege Bölgesi’nde alışveriş merkezleri kurmaya soyundu.
Önce, ana işi olan Denteks battı. Marketix onu izledi. İcra, Denteks’i satışa çıkarıyor. Koca fabrikayı ilk satışta 10 milyon liraya alan olmazsa, ikinci satışta fiyatı 4 milyon TL’ye düşecek.”
Yazık oluyor emeklere
Bu haberi okuduktan sonra şimdi söyleyiniz, yazık değil mi Denteks’e, Marketix’e, Ali İhsan Kasapoğlu’na, çalışanlarına ve de en önemlisi Denizli’ye?..
Denizli’yi Ali İhsan Kasapoğlu gibi Denizlililer marka yaptı. Denizli markası başta ABD olmak üzere Batı’nın zengin ülkelerinde kaliteli havlu, bornoz, ev tekstilinde kalite ve lüksün sembolü oldu.
Denizli marka olmuşken, acaba Denizli’deki firmalar peş peşe neden dökülmeye başladı?
- Tabii ki krizlerin etkisi küçümsenemez. Ama daha başka nedenler var.
- Sektörü bilmeyenler yanlış yatırımlarla piyasaya girdi. Bir dönem “Denizli’deki dişçiler, kasaplar bile iplik tesisi kuruyor, havlu yatırımı yapıyor. Denizli’de ne yatırım yaparsan yap önün açık” diyerek bu çarpık gelişmeyi alkışlayanların şimdi sesleri çıkmıyor.
- Denizli mucizesi bankaların Denizli’ye hücum etmelerine yol açtı. Bankalar fabrikaların önünde sıraya girdi. Çok kişi bankaların teşvikiyle gereksiz ölçüde borçlandı, gereksiz makineler satın aldı.
Ana işi bırakıp dana işe yöneldiler
- Gelelim en büyük yanlışa: Denizlililer ihracattan para kazanmaya başlayınca,
kasalarına giren parayı ve de emeklerini, becerilerini ana işlerine yöneltecek yerde, yeni arayışlara girdiler. Çoğu tekstilden kazandıkları parayı, hatta ana işlerinde kullandıkları imkânları, başka sektörlerde iş yapmak için kullanmaya başladılar.
- O zaman ana işleri, en iyi bildikleri ve başarılı oldukları iş, para kazandıkları iş, ikinci planda kaldı. Halbuki ana işlerinin kasasındaki paraları boşaltmasalar, ana işleri dışındaki işlere zaman ayırmasalardı, konjonktürel sıkıntıları kolaylıkla atlatabilirlerdi.
Denizli’de çok sayıda batan firma var ama Denizli’de daha çok firma eskisi gibi hatta eskisinden daha güçlü olarak üretimlerini sürdürüyor. Denizli markasını bunlar yaşatacak. Umulur ki, bugüne kadar yapılan yanlışlardan gereken ders alınmıştır. Bundan sonra artık Denizli’den kötü haber gelmez.