Şu günlerde ekonominin gündemindeki önemli sorunlar şunlar:
(1) Özelleştirme gecikti. Hatta ve hatta çıkmaza girdi. Bu kadro özelleştirmeyi beceremeyecek.
(a) Bu yıl özelleştirilmesi gereken 4 büyük kamu kuruluşu vardı: Türk Telekom, THY, Petkim ve Erdemir. Bu kadro Erdemir'i (Ereğli Demir Çelik Fabrikaları'nı) bedavadan bile birisine verip kurtulamadı. Diğer 3 kamu kuruluşunun satışı imkansız. Yerlisi, yabancısı, bir kamu kuruluşunun azınlık payına büyük ödemeler yapıp, yönetimde seyirci koltuğuna oturacak kadar saf - enayi değil. Bakan ise durumun farkında değil. Sanıyor ki, yerlisi - yabancısı, fiyatı yüksek buluyor. "- Paraları yok ise yüzde 5'ini, yüzde 10'unu alsınlar" diyor.
(b) Kamu yönetimindeki bankaların özelleştirilmesi düşünülmüyor. Özerkleştirme adı ile, hisselerin bir bölümünü saf ve bakir Anadolu halkına gazladıktan sonra yönetimi ve kredi hortumlama işini gene politikacılar ellerinde tutmak arayışında. Böyle özelleştirme olmaz.
(2) Politikacılar mal ve hizmet üreten kamu kuruluşlarının fiyatlarını "kısa süre için" frenleyebilmek arayışında fiyatları dondurdu. Bu dondurma işlemi kamu kuruluşlarında zarara yol açıyor. Vergi gelirlerinde düşmeye yol açıyor. İki yoldan da kamu finansman açığı (bütçe açığı) büyüyor.
Petrol fiyatı 20 dolardan 31 dolara çıktı. Fiyatları dondurarak THY'nin zarar etmesine göz yumuluyor. Fiyat farkı vergiden karşılanarak benzinin ucuz satışı sürdürülüyor. Bu böyle devam edemez. Sonunda farkları kapatmak için çok büyük yükler halkın sırtına bindirilecektir.
(3) Batan ve batacak bankalardan hortumlanan paraları halk ödüyor. Milliyet Ekonomi dün batan bankaların 8.3 milyar dolarlık açığının listesini yayımladı. Ey halkım, bu parayı sen ödüyorsun... Katlandığın enflasyon, ödediğin vergi sana hizmet olarak dönmüyor. Kazık olarak dönüyor. Maydanoz alırken, ekmek yerken, soğanın cücüğüne tuz banarken cebinden çıkan KDV, bankalarda batan paraları karşılıyor.
(4) İstikrar programının başarısını iç talebin frenlenerek, fiyatların geri çekilmesine ve döviz açığının küçültülmesine endeksleyenler, hedefte sapma olduğu için şimdi talebi daha fazla kısmaya, ithalatı daha pahalı hale getirme arayışına girdi. Bunların sonucunda içeride üretimin ve ticaretin durduğu gözden kaçıyor.
Anadolu'nun sesini kimse duymuyor. Üretici ve esnaf direnme gücünün sonuna geldi. Nasrettin Hoca'nın eşeğini açlığa alıştırması misali bir durum ortaya çıktı. "Kes arpayı... Kes arpayı... Ama bir gün bakarsınız ki, tam açlığa alışacak iken, eşek nalları dikmiş!"
(5) Bu istikrar programı ile gelir dağılımı düzeltilmez ama bu istikrar programı gelir dağılımını daha da rezil ediyor. Etrafınıza bakınız... En büyük özel bankamız yap - satçılığa soyundu. Gazete ilanlarıyla yarım milyon dolarlık evleri satışa çıkardı. Güvenlik duvarları ile korunacak olan bu evlerden ilk parti 170'i satılmış. Şimdi 500 ev daha satılıyor. Yetişen alacak!.. İstanbul'da şimdilerde lokantalarda şarap içildiğinde bir kişi 60 milyon veya 75 milyon lira para ödüyor. Bu fiyata bir ay çalışmak için iş arayanlar sokaklarda dolanıyor.
Gelirin kaynağı üretimdir. Üretemeyen ülke fakirlikten kurtulamaz. Fakirlikten kurtulamayan ülkenin hiçbir müessesesi öbüründen iyi olamaz. Kişi başına 3 bin dolar geliri olan bir ülkenin adaleti de, eğitimi de, savunması da, demokrasisi de 3 bin dolarlık çizginin üzerine çıkamaz. Kişi başı geliri 15 bin dolar, 30 bin dolar olan ülkelerin çizgisine ulaşamaz.
Ankara'da 30 Ağustos kutlamalarına katılmaları uygun görülen 60 smokinli seçkin gazeteciye "devleti yıkmak için isteyen her kademede binlerce memur var. Kaymakamlardan tutun en kilit noktalara ve en alt kademelere kadar yayılmışlar" mesajı verilmiş.
Bu seçkin 60 smokinli gazeteci herhalde bu mesajı verenlere, "- Siz hiç kişi başı geliri 15 bin dolar, 30 bin dolar olan ülkelerde irticadan söz edildiğini, devleti yıkmak için devlet kadrolarına yayılmış memurların sorun teşkil ettiğini duydunuz mu? Esas sorun fakirliktir. Fakirlikten kurtulmadan bu ülkenin başı dertten kurtulamaz" uyarısını yapmışlardır. Seçkin listeye girme şansını elde eden ve de smokini giyen bu uyarıyı da yapar!
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr