Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Olayların içinden Kurum çalışanları için Milli Piyango çalışanlarınca kurulmuş olan vakfa sadece baş bayilik verilmekle kalmamış, vakfın kuruma ait kaynakları kullanmasına da imkân sağlanmış.Bizim "memur" dediğimiz kamu görevlilerine Batı'da "public servant" (kamu hizmetlisi) adı verilir. Kamu hizmetlisinin görevi halka hizmettir. Kamunun gücünü kullanarak, kamu kaynaklarından kendisine ve yandaşlarına menfaat sağlamak değildir.Adı üzerindedir. "Kamu kaynağı", halka aittir. Bu kaynakların emanet edildiği kişi veya kişilerin şu veya bu şekilde kamu kaynağından kendi ceplerine veya yandaşlarının ceplerine para aktarmaları suçtur.Özel sektörde bu tür işlere girişenleri sadece işten atmakla kalmazlar. Mahkemeye verirler. Mahkemeler bu tür davranışları cezalandırır. Milli Piyango Genel Müdürü'nün öldürülmesi, kamu hizmetlilerinin devlet imkânlarını istedikleri gibi kullanmaları konusunu tekrar gündeme getirdi. Düşünebiliyor musunuz ki, falan filan holdingin CEO'su, çalışanlar için bir vakıf kuruyor. Holdingin fabrikasından çıkan otomobillerin baş bayiliğini bu vakfa veriyor. Vakıf kâğıt üzerinde baş bayi olarak görüldüğünden otomobil başına para topluyor. Bu parayı çalışanlar paylaşıyor. Holding CEO'su falan filan bankayla anlaşma yapıyor. Çalışanlarının maaşlarını bu bankaya yatırması karşılığında, bankadan bir prim alarak bunu çalışanlarla paylaşıyor. Veya bankanın her müdüre bir bilgisayar dağıtmasını istiyor.Bu yetmiyor. Holdinge ve holdingin sahibine ait arsaları otopark yaptırıyor. Bu otoparkları çalışanların kurduğu vakfa işlettiriyor. Otopark gelirlerini çalışanlarla bölüşüyor. Otoparklarda çalışanların maaşını da holdinge ödetiyor.Holdingin paralarını vakfa ait hesapta tutarak faiz geliri sağlıyor. Bu faizi çalışanlarla paylaşıyor. Sonra kurduğu özel vakfa holding kaynaklarından bolca para akıtıyor. Bu parayla vakıf çalışanlara ucuz benzin satıyor. Emekli olduklarında bolca ikramiye ve maaş veriyor.Böyle şeyler özel sektörde olmaz. Olamaz. Ama özel sektörde görülmesi imkânsız bu tür uygulamalar kamuda yaygın şekilde devam ediyor. Özel sektörde olmaz, olamaz Kanunla sınırlama getirilmeye çalışıldıysa da uygulama önlenemedi.Kamu çalışanları kamuya ait alanları otopark olarak işlettiriyor. Bu otoparklarda maaşını kamunun ödediği insanlar çalışıyor. Geliri ilgili kuruluşların tepe yöneticileri istedikleri şekilde kullanıyor.Kamu hizmetlerinde kullanılan basılı kâğıtları çalışanların vakıfları satıyor.Kamu kuruluşları çalışanlarının kurduğu ve çoğunun isminin başında "sosyal "kelimesi bulunan bu vakıflarda devletin otoritesi de kullanılarak toplanan paralar, vakıfların yönetimine hâkim devlet görevlilerince, bazen lojman yapımında, bazen binek aracı alımında kullanılıyor.Açık anlatımıyla, bu tür vakıflar sadece Ankara'da, İstanbul'da değil, Anadolu'nun hemen her ilinde, ilçesinde, kamu hizmetlilerinin ek ve "serbest" kasası haline geldi."Bırakınız gariban devlet memuru da biraz yolunu bulsun" demek, kamu görevlilerine hakaret etmek olur. Kamunun kaynaklarını korumak ne kadar önemli ise devlet görevlisinin şerefini, namusunu korumak, saygınlığına gölge düşmesini önlemek de önemlidir. guras@milliyet.com.tr Devletin imkânları paylaştırılıyor