Ayşe Hanım Teyzem "Bak ekonomi düzeldi. Artık senin karamsar yazılarından, felaket tellallığı yapmadan kurtulacağız" diyerek söze başlayınca, sordum: "Ekonominin düzeldiğini nasıl anladınız Ayşe Hanım Teyzeceğim?" "Baksana" dedi, "Enflasyon düştü, üretim artışı başladı, ihracat iyi gidiyor, piyasada yaprak kımıldamıyor diyerek ağlaşanların sesi kesildi. Ekonomi ikinci plana düştü politika önplana çıktı, kimse artık krizden söz etmiyor... Demek ki, kriz bitti... Daha ne istiyorsun?"
"Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim, "gene beni felaket tellalı olarak azarlamayınız ama, üretimdeki artışa piyasadaki canlanmaya bakarak işler düzeldi sanmayınız. Şu anda Türk ekonomisi IMF desteği ile, dışarıdan gelen para ile ayakta duruyor. Destek olmadan kendi ayaklarımız üzerinde duracak hale gelemedik. Destek olmazsa gene çökeriz." Ayşe Hanım Teyzem "N’olur gene içimi karartma..." dedi ama, gerçeği bilsin diyerek mecburen rakamları sıraladım.
"Bakınız Ayşe Hanım Teyzeciğim" dedim, "Hazine, 2002 yılının, içinde bulunduğumuz yılın ilk 5 ayında ocak - mayıs döneminde ekonominin nasıl ayakta kaldığını rakamlarıyla açıkladı. Bu açıklama Milliyet Ekonomi’de 6 Haziran günü yayımlandı. Ama çok kimsenin dikkatini çekmedi.
Yılın ilk 5 ayında Hazine’den, faiz olarak 18.5 katrilyon lira devletin memur maaşı, askeri harcamaları, diğer harcamaları için 21.2 katrilyon lira çıkmış. Toplam para çıkışı 39.7 katrilyon lira. Buna karışılık Maliye’nin vergi ve vergi dışı kaynaklardan 5 ayda bulabildiği para 27.5 katrilyon lira. Bu durumda Hazine’nin 5 aydaki nakit açığı 12.2 katrilyon lira...
Bu yılın ilk 5 ayında eğer Hazine nakit açığını kapatmak için 12.2 katrilyon lirayı bir yerelden bulmasa idi, Hazine iflas bayrağı çekecekti. İyi de acaba Hazine açığı kapatmak için parayı nereden bulabildi? Hazine yurtiçinde bono satarak 5 ayda 33.7 katrilyon lira borçlandı. Ama geçmiş borçların anapara ve faizi olarak 33.2 katrilyon lira ödeme yaptığından, iç borçlanmadan net olarak Hazine’nin elinde sadece 0.5 katrilyon lira para kalabildi. Beş aylık açık 12.7 katrilyon lira, iç borçlanmadan gelen net para 0.5 katrilyon lira... İyi de Hazine 5 aydaki açığını nasıl kapattı? Dışarıdan 16.9 katrilyon lira karşılığı döviz ile borçlandı. 3.7 katrilyon lira karşılığı döviz borcu ödedi. Sonuç olarak Hazine’de net olarak 13.2 katrilyon lira para kaldı. İşte bu para ile ilk 5 ayın nakit açığını kapatabildi de ekonomi iflas bayrağı çekmedi. Hazine memur maaşını ödeyemez, orduya para veremez duruma düşmedi.
Ayşe Hanım Teyzeciğim, yılın 5 ayında görüyorsunuz ki, IMF’den veya IMF desteği ile dış dünyadan Türkiye’ye 13.7 trilyon lira karşılığı döviz borç olarak girmese idi, Hazinemiz ve dolayısıyla Türk ekonomisi ayakta kalamayacaktı... Türkiye büyük bir krize girecekti...
Bu ekonomi 5 ayda 13.7 katrilyon lira karşılığı borçlanma ile ayakta kaldı. Borç musluğu devamlı akmaz. Akamaz. Borç musluğundan akan paralar azalınca, kesilince ne olacak? Hazinenin nakit açığı nasıl kapatılacak?..
Bunları anlatınca Ayşe Hanım Teyzem sinirlendi... "Rakamlarla kafamı karıştırıyorsun... İçimi karartıyorsun... Böyle kötü şeyler duymak bilmek istemiyorum" diye söylenerek uzaklaşırken, arkasından "Ayşe Hanım Teyzeciğim" diye seslendim. "İçimizin kararmamasını ben de isterim ama, neyin ne olduğunu, dış borç ile bahar havası yaşadığımızı biliniz de kışa hazırlıklı olunuz" dedim... Bilmiyorum duydu mu? Ne dediğimi anladı mı?