Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Halbuki bugüne kadar kamuoyuna, Rusya'nın başka ülkelerden daha ucuz fiyatla Türkiye'ye gaz sattığı şeklinde açıklamalar yapılıyordu.Bilgi çarpıklığının nedeni, ülkeler arasındaki bu tür alışveriş anlaşmalarının gizli tutulmasıdır. Gizlilik, sonuç olarak ülkelerin farklı fiyatlarla gaz kullanmalarına yol açıyor.Acaba bu tür alışverişlerde Türkiye'nin pazarlık gücü nedir? Tabii olarak satıcı ülke en yüksek fiyatla malını satmaya çalışacak... Hele malı kıymetli ve de alıcısı hazır ise.Biz Rusya'dan gelen gaz sayesinde, doğalgazı tanıdık... Kısa sürede önemini ve değerini anladık. Gaz talebi hızla artmaya başladı. Bunun sonucu bir yanda Rusya'dan daha fazla çekmek için Ukrayna üzerinden gelen boru hattının kapasitesini artırmaya çalışırken, öte yanda Karadeniz'in altından Rus gazını Türkiye'ye getirecek boru hattının yapımını gerçekleştirdik. Ukrayna ile Rusya arasındaki doğalgaz krizi nedeniyle "eski defterlerimizi" karıştırmaya başladık. Ve de gördük ki, "Biz doğalgaza, tahmin ettiğimizden fazla ödeme yapıyormuşuz!.." Ama Rus gazına tam bağımlı olmamak için de alternatif boru hatları arayışına girdik. Önce İran gazını Türkiye'ye çektik... Gemiyle Cezayir ve Nijerya'dan sıvı gaz taşımaya başladık. Türkmenistan ve Azerbaycan gazlarını Türkiye'ye getirmek için bağlantılar yaptık.Botaş'ın 67.8 milyar metreküp doğalgaz alım anlaşması var. Bu anlaşmaların 6+8=14 milyar metreküpü Ukrayna üzerinden gelen Batı boru hattından, 16 milyar metreküpü Karadeniz altına döşenen boru hattından gelecek gazla ilgili toplam 30 milyar metreküplük anlaşma. Demek ki, Rusya dışındaki alternatif kaynaklardan 37.8 milyar metreküplük daha gaz satın alma şansına sahibiz. Bunlar uzun dönemli anlaşmalar. Kısa dönemde 2006 yılı için Botaş'ın alım anlaşmaları 36.3 milyar metreküp. Rusya'yla anlaşma sonucu gelecek gaz 22.0 milyar metreküp. 14.3 milyar metreküp gaz anlaşması diğer ülkelerle... Bağımlı olmak yanlış Görülüyor ki, Türkmenistan ve Azerbaycan gazı Türkiye'ye gelmeye başlamadığı için 2006 yılında Rus gazını almaya mecburuz.Evlerimiz gazla ısınıyor, tencerelerimiz gazla kaynıyor, sanayimiz gazla çalışıyor, elektriğin yüzde 44'ü gazla üretiliyor... Açık anlatımıyla, hayatımız gaza bağlanmış.İşte bu durumda "Rus gazı pahalı ise biz de almayız" deme imkânı kalmamış. Acaba "Bu yıl da idare edelim de, gelecek yıl Rusya'yla ilişkiyi keselim" diyebilir miyiz? Anlaşmalar uzun süreli anlaşmalar olduğu için bu da çok zor.Bütün mesele, (1) Ülkeler arası ilişkileri bir paket halinde değerlendirmek, "al-ver" dengesini, karşılıklı menfaat ilişkisini iyi kurmak. (2) İşin başında pazarlığı ve fiyatlamayı doğru yapmak. Zaman geçince fiyatı artırmak kolay oluyor da indirmek sorun teşkil ediyor. guras@milliyet.com.tr Fiyatı indirmek zor