İstanbul'da beş yıldızlı otellerin önünde sıra sıra duran, genelde İstanbul’a gelen zengin turistlere, işadamlarına ve de yabancı heyetlerin üyelerine hizmet veren simsiyah Mercedes otomobiller dikkatimi çekiyordu.
Çünkü bu pırıl pırıl simsiyah otomobiller ile bunları kullanan, simsiyah giysiler içindeki genç şoförler birbirine benziyordu.
Öğrendim ki bunlar tek bir firmaya aitmiş. Firmanın kurucusunu tanıdım. Bir tek Doğan marka otomobille işe başlayarak 18 yılda 100 Mercedes’lik filo oluşturan firmanın kurucusu genç adamın hikâyesi beni etkiledi. Bu “başarı hikâyesi”ni sayın okuyucularıma aktarmak istiyorum.
Babur Arslan hekim bir anne babanın oğlu. Babası Dr. Yılmaz Arslan ölmüş. Annesi Prof. Dr. Gülnaz Arslan halen Ankara’da Beşkent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi'ymiş.
Babur Arslan’ı Boğaziçi Üniversitesi’nde İşletme okuması için İstanbul’a göndermişler. Babur Arslan, İngilizce dilini iyi konuşuyormuş, bir de Doğan marka otomobili varmış. 1989 yılında İstanbul Hilton Oteli’nin ön bürosundaki görevlilere başvurmuş. “Yabancı misafirleriniz İngilizce bilen şoför ararlarsa beni çağırın. Onlara İstanbul’da hizmet veririm” demiş.
İş bilenin, kılıç kuşananın
Üniversiteyi bitirinceye kadar Hilton ve (o zamanki) Sheraton (şimdilerde Intercontinental) otellerinin yabancı müşterilerine Doğan marka otomobiliyle hizmet vermiş.
Bakmış ki bu işte iş var. Kazandığı parayla bir Doğan marka otomobil daha almış. İngilizce bilen bir arkadaşını o otomobilde çalıştırmış... Bir Doğan, bir başka Doğan derken... İşler büyümüş. Bu arada İstanbul’daki beş yıldızlı otel sayısı, bu otellere gelen yabancıların otomobil talebi artmış.
Benzer şekilde hizmet verenlerin sayısı da çoğalmış, ama onların çoğu kurumsallaşamayan girişimciler olarak kalmış.
Babur Arslan'ın 1989 yılındaki bir Doğan’ı, doğura doğura bugün 100 Mercedes olmuş. Babur Arslan’ın şimdi “Travelium” adını taşıyan bir firması var. Araçların tamamı firmanın malı.
Şoförlerini en az İngilizce bilen, buna ek olarak daha fazla yabancı dil konuşabilen gençlerden seçiyor. Şoförler firmanın ücretli elemanları. Firma onları eğitiyor. Hepsine bir örnek siyah üniformalar giydiriyor.
Kurumsallaşma önemli
Babur Arslan diyor ki, “Eskiden bu tür hizmetlerde otellerle kurulan kişisel ilişkiler yeterliydi... Şimdi muhatabımız genel müdürler, insan kaynakları müdürleri ve misafir hizmetleri müdürleri. Çünkü her otelin bu tür hizmetler için belirlenmiş talimatnameleri var.
Örneğin bir otel misafirinin Atatürk Havalimanı'ndan karşılanarak otele getirilmesi sırasında uygulanması gereken kuralların toplamı 47 sayfa tutuyor. O otele hizmet verecek şoförü önce otellerin sorumlu müdürleri mülakata tabi tutarak beğeniyor, seçiyor. Daha sonra seçilen şoförler söz konusu talimatları okuyor, ezberliyor ve uyguluyor.
Travelium filosu bireysel hizmet vermezmiş, kurumsal hizmet verirmiş. Açık anlatımıyla, “Bu akşam gel beni gezdir” diyene cevap vermiyorlarmış.
Beş yıldızlı otellerin, yabancı sermayeli firmaların, kongre ve toplantı düzenleyenlerin müşterilerine, bu kurumlardan gelecek çağrı üzerine hizmet verilirmiş.
Fatura kişiye değil, kuruma kesilirmiş. Mercedes otomobilin tipine göre günlük şoförlü kira 200-400 euro, havalimanına gidiş veya gelişler 70-120 euro arasındaymış.