Milliyet Ekonomi'de dün yayımlanan söyleşisinde Ziraat Bankası Genel Müdürü "Açığım var, borçlanmak zorundayım" diyerek inliyor, sonra da açığının 8 katrilyon liraya (yaklaşık 12 milyar dolara) ulaştığını haber veriyordu.
Daha önce ilgili bakan Halk Bankası'nın da bu boyutlarda bir açığından söz etmişti.
Devlet Bakanı Recep Önal dün öğleden sonra açıklarını kapatmak için Ziraat ve Halk bankalarına ikişer katrilyon Türk Lirası değerinde, Ziraat Bankası'na 500 milyon dolar, Halk Bankası'na 250 milyon dolar değerinde Hazine tahvili verileceğini açıkladı.
Önce, Hazine'nin Ziraat ve Halk bankalarına vereceği tahvillerin büyüklüğünü anlatayım. Bu anlatımı kolaylaştırmak için TL ve dolar tahvilleri aynı para cinsine çevireyim. Ziraat'a 3.5 milyar dolar, Halk'a 3 milyar 250 milyon dolar tutarında tahvil veriliyor. Türk Lirası olarak Ziraat'a verilen tahvil 2 katrilyon 350 trilyon lira, Halk'a verilen 2 katrilyon 175 trilyon lira değerinde. İkisi toplanınca, 6 milyar 750 milyon dolar veya 4 katrilyon 525 trilyon lira ediyor.
- Ziraat'ın 2000 Eylül bilançosuna göre toplam özkaynağı 397 trilyon lira. Bu özkaynağa göre 2.3 katrilyon liralık Hazine yardımı çok büyük rakam.
- Ziraat'in toplam mevduatı 12.0 katrilyon lira. Buna göre 2.3 katrilyon devlet yardımı, mevduatın yüzde 20'si büyüklüğünde bir yardım. Büyük bir yardım.
- Ama, Genel Müdür bankanın açığının 12 milyar dolar olduğunu söylüyor. Bu durumda 2.3 milyar dolarlık devlet yardımı, bankanın tek bir çürük dişinin kovuğunda kalacak demektir.
- Halk Bankası'nın 2000 Eylül bilançosuna göre özkaynakları 241 trilyon. Bu rakamın yanında 2.1 katrilyon liralık devlet yardımı çok büyük bir rakam.
- Halk Bankası'nın mevduatı 7.4 katrilyon lira. Devlet yardımı nerede ise mevduatın yüzde 30'u büyüklüğünde. Çok büyük.
- Ama ilgili bakanın açıkladığı 10 milyar doları aşan açık yanında 2.1 milyar dolar devlet yardımı Halk Bankası'nın tek bir çürük dişinin kovuğunda kalacak demektir.
Hükümet neden bu bankalara yardım kararı aldı? Bu iki bankaya verilecek 4.5 katrilyon lira bankaların tek bir çürük dişinin kovuğunda kalacak ama, devlet için, Hazine için büyük para. 2000 yılı sonunda devletin toplam iç borç stoku 32.5 katrilyon lira idi. Bu iki bankaya verilen tahviller ile devletin iç borç stokunda durup dururken yüzde 14 oranında artış ortaya çıktı. Devlet bu yükü neden sırtlandı?
Devlet, faizlerin yükselmesine mani olmak için bunu yaptı. Çünkü bu iki banka, açıklarını kapatmak için faizin yüksekliğine bakmadan piyasaya saldırıyor. Piyasada ne kadar para varsa topluyor.
İyi de... Acaba bu iki bankaya verilen tahviller bu iki bankanın açığını kapatacak mı? Bankaların piyasaya saldırmalarına son verecek mi? Faizler aşağı düşecek mi?
Bu sorunun cevabı için iki rakamı karşılaştırınız:
- Ziraat Bankası Genel Müdürü sabah diyor ki: "11 milyar dolar açığım var. Borçlanmak zorundayım." Öğleden sonra Devlet Bakanı diyor ki: "Bankaya 2.3 milyar dolarlık Türk lirası ve dolar tahvili verdik. Sorununu çözdük... Sayın okuyucularım siz söyleyiniz bakalım. Bankanın sorunu çözülmüş müdür?
- Bitmedi... Aynı durum Halk Bankası için de söz konusu... Demek ki, devletin büyük fedakârlıklarla bulabildiği tahviller iki bankanın da tek çürük dişinin kovuğunda kaybolacak... Halbuki çürük diş bir tane değil, bin tane...
Bankalar bu Türk Lirası ve dolar tahvilleri ne yapacak? Bu tahviller hemen likidite sorunlarını hafifletecek mi?
Tahvil denilen şey bir borç senedi. Hazine'nin borç senedi. Ziraat ve Halk bankaları bu borç senetlerini birine satabilir ise nakte çevirebilir. Likidite sorununu çözebilir. Halbuki şu günlerde tahvil satmanın mümkünatı yok.
- Dolar tahvilleri bir işe yarayabilir. İki banka bu tahvilleri aktifine koyar. Dövizdeki "açık pozisyonunu" (döviz varlığı ile borcu arasındaki açığı) bu kadar küçülttüğü varsayımı ile, hemen döviz satışına başlar. Bekleyiniz... Bugün yarın, Ziraat 500 milyon dolarlık, Halk 250 milyon dolarlık döviz satacak... Bu kadar TL nakit sağlayacak... Ama unutmayınız bu bir "hülle"dir. Çünkü kâğıt karşılığı, iki bankanın döviz açığı büyüyecek demektir.
- Türk Lirası tahvilleri kullanmak, nakte çevirmek çok zor. İki banka bu tahvillerle Merkez Bankası ile İMKB'deki teminatlarını değiş tokuş edebilir. Merkez Bankası ve İMKB'de teminat olarak tutulan, satışı kolay tahvillerle bunları değiştirebilir. Ama bu da soruna çözüm getirmez. O zaman tahvillerle repo piyasasına çıkar. Açık anlatımıyla Hazine tahvilleri, Türk Lirası likidite sorununa kesin çözüm sağlayamaz. Bu iki bankayı faiz yükseltici operasyonlardan geri çekemez.
Bütün bunların tedbirler açıklanmadan tartışılması gerekir. Ankara, işe yarar mı, yaramaz mı tartışmadan ciddi tedbirler alıyor. Yapılan hayır ürkütülen kurbağaya değmiyor.