Pazartesi sabahı taksiye bindim. Radyo açık. Sürücü, finans haberlerini izliyor... "Borsada fiyatlar yüzde 12 geriledi. Dolar 1 milyon 680 bin lira oldu..." diyerek sözü açınca, merakla sordum: "Hisse senediniz mi var? Dolarınız mı?" "Yok beyim" dedi. Hayatımda hisse senedi nedir görmedim. Bilmem... Doları da ne alırım, ne satarım... Ama alıştık işte... Sabahtan akşama kadar borsa ne olmuş, dolar ne olmuş, faiz ne olmuş radyodan onları dinliyorum... Moralim bozuluyor..." Sonra anlattı: "Ben Karabüklüyüm. Bizim köy 12 hane idi. Her hanenin büyükbaş, küçükbaş 200 - 300 hayvanı vardı. Şimdi 5 hane kaldı... Onların da sadece üçer beşer hayvanı var. Ben İstanbulda taksicilik yapıyorum... Başkaları başka yerde iş arıyor..."Dinlediklerimden etkilendim... Eve dönerken İstinyedeki balıkçımıza uğradım... "Abi, acaba dolar yarın 2 milyon lira olur mu?" diye sordular. "Dolar borcunuz var da ondan mı korkuyorsunuz?" dedim. "Yok abi" diye cevapladılar... "Bu sabah doların fiyatı çıkacak dediler. Sıraya girdik. Döviz büfesinden zorla 1 milyon 800 bin liraya dolar satın aldık... Akşama dolar 1 milyon 650 bin liraya düştü... Yarın dolar 2 milyon liraya yükselsin de, satalım, zarar etmeyelim abicim..."Suçluyu bulmak çok zor... Hükümetler mi, üretmeden kazanmaya meraklı olan halk mı bilinemez ama, ortada bir gerçek var... Üretmeyen büyük bir çoğunluk varını yoğunu dolara bağlamış. Sanıyor ki, dolar fiyatı arttıkça zenginleşiyor, refahı artıyor... Halbuki böyle yapmakla Türk halkı bütün varlığı ile ABD ekonomisine destek veriyor.Türk halkının birikimlerinin büyük bölümü dolar olarak yabancı bankaların kasalarında ve yurtdışında... Yabancı bankalar Türk halkına bu dolarları karşılığı yüzde 2, yüzde 3 faiz ödüyor. Sonra da bu dolarlar ile Türk hükümetine yüzde 12, yüzde 13 faiz karşılığı borç veriyor.Pazartesi yazısında Osman Ulagay, ABDnin dış ticaret açığının (ithalat ile ihracat arasındaki açığını) milli gelirinin yüzde 5i büyüklüğüne, bütçe açığının (bütçe gelirleri ile giderleri arasındaki açığın) milli gelirin yüzde 3üne ulaştığını, bu olumsuz gelişmeler nedeniyle ABD dolarının yüzde 30 ile yüzde 50 dolayında değer kaybına uğrayabileceğini yazıyordu.Dikkat buyurunuz. Bir süre önce 1 dolar 1 euro idi. Dün 1.09 dolar 1 euro ediyordu. Açık anlatımıyla dolar şimdiden euroya karşı yüzde 10 dolayında değer kaybetmişti.Eskiden olsa doların değer kaybı bizi ilgilendirmezdi... Ama şimdi doların yüzde 10 değer kaybı, tasarrufunu dolara bağlayan halkımızın ve neticede Türk ekonomisinin, birikiminin, kaynaklarının, reel olarak yüzde 10 yok olmasına yol açacak... Alınız bakalım dertli başınıza bir başka derdi daha... guras@milliyet.com.tr Zenginliğin, refahın kaynağı üretimdir. Biz üretimi unuttuk. Paradan para kazanarak zengin olacağımız ve de refaha kavuşacağımız hayali ile çırpınıp duruyoruz. Birtakım insanlar sabah kalkıyor, bütün gün parasını oradan oraya taşımaktan helak oluyor. Bunu yapmayanlar da yapanları izlemekten yorgun düşüyor.