Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


İktisatta ahkam kesenlerin bir kısmı "bakkal hesabı" ile konuşur. Bir kısmı ise "trent, sinüs - ko sinüs" hesapları yapar. Sayın okuyucularıma bugün "bakkal hesabı" ile dolar fiyatı üzerine "ahkam keseceğim".
Dolar fiyatının 1 milyon 600 bin lira rakamında duraklaması, 1 milyon 550 bin lira dolayında ufak dalgalanmalarla seyretmeye başlaması üzerine halkımız meraka düştü. Acaba bu durum geçici bir duraklama mı, yoksa dolar fiyatındaki aşırı tırmanış durmak üzere mi?
Bu sütunda sayın okuyucularıma on gün önce aşırı tırmanıştaki duraklamayı açıklamaya çalıştım. O yazım üzerine okuyucularımdan Sayın Coşkun Erdemir bir not gönderdi. Bakkal hesabı ile olan biteni açıklamaya çalışıyor. Sayın Coşkun Erdemir’in notunu kendi eklemelerimle sayın okuyucularıma aktaracağım.
- Efendim, işin esası "bakkal hesabı" ile gerçekçi kur tespitine dayanıyor. Biz döviz kurlarını hep şüphe ile karşıladığımız, hep devalüasyon korkusu ile yaşadığımız için kendimize göre bir gerçekçi kur hesabı icat ettik. (Bu icatta bize yardımcı olan Prof. Dr. Anne Krueger, şimdilerde IMF’nin ikinci koltuğunda oturuyor. Başkan yardımcısı.) Gerçekçi kur hesabı şöyle yapılıyor:
Belli bir yılın, ayın, günün döviz fiyatı "dengede bir fiyat gerçek bir fiyat" kabul ediliyor. Sonraki dönemde bu fiyatın nasıl olması gerektiği araştırılırken, aradan geçen süredeki enflasyon oranı fiyata bindiriliyor. Yurtdışındaki ortalama enflasyon fiyattan bu çıkarılıyor. Elde edilen rakam, dövizin o tarihteki gerçek kuru kabul ediliyor.
- Sayın Coşkun Erdemir diyor ki, bundan 12 ay önce bugünlerde dolar 680 bin liraya satılıyordu. Dolar 680 bin liraya satılıyordu ama herkes inanıyordu ki, Türk lirasında aşırı değerleme var. Türk lirasının değerinin yüzde 15 ile yüzde 25 dolayında düşürülmesi, doların değerinin yükseltilmesi gerekir... Yapalım şu hesabı: Yüzde 15 ayarlama ile dolar 782 bin liraya, yüzde 25 ayarlama ile 850 bin liraya geliyor. Demek ki, geçen yıl bu zamanlarda doların gerçek değeri 782 bin lira ile 850 bin lira arasında idi.
- Aradan 12 ay geçti. Enflasyon yüzde 81.4 oranında... Diyelim ki yüzde 80. Bir yılda 782 bin liralık veya 850 bin liralık dolar fiyatına bu yüzde 80 enflasyonu bindirmeyecek mi idik? Bindirelim 782 bin liralık dolar fiyatı yüzde 80 enflasyon farkı ile 1 milyon 408 bin liraya, 850 bin liralık dolar fiyatı 1 milyon 530 bin liraya ulaşıyor.
- Bu durumda görülüyor ki, kriz sonrası aşırı devalüasyon ve devalüasyon sonrası aşırı dalgalanmanın doları getirdiği nokta, doların gerçek fiyatıdır. Kriz ve devalüasyon ve de dalgalanma olmasa idi bile, doların şimdilerde 1 milyon 500 bin lira dolayında satılması gerekecekti.
Sayın okuyucularım, beğeniniz, beğenmeyiniz "doların bakkal hesabı budur".
Eğer bu "bakkal hesabı" tutar ise, doğru ise, bundan sonra dolar fiyatındaki tırmanış enflasyon kadar olacak demektir. Bundan sonra anormal dış ve iç olaylar ortaya çıkmaz ise dolardaki dalga boyu büyümeyecek demektir.
Bunun bir iyi yanı bir kötü yanı var. Kötü yanı, dolardaki devalüasyonun ihracatı teşvik edici, ithalatı frenleyici etkisinin yavaş yavaş yok olmasıdır.
İyi yanı halkımızın ve kurumların dolara aşırı bağımlılıklarının gevşeme ve Türk lirasına dönüş yolunun açılmasıdır.
Bizim bakkalımız hesabını yapar da... Sonra hesaba kitaba uymayan işlere kalkar... Onun için "bakkal hesabı doğru olsa da" sonucu hesap değil bakkalın davranışı belirler. Bekleyeceğiz. Neler olup biteceğini birlikte izleyeceğiz.