Yıllardır dolar fiyatındaki tırmanıştan yakındık. Dolar fiyatındaki belirsizlik iş yapmaya imkan vermiyor dedik. Dolar fiyatı 1 milyon 400 bin liraya oturdu. Fiyat kıpırdamaz oldu... Bu defa da dolar fiyatı artmıyor diye halkımız karalar bağlamaya başladı.
n İhracatçı, "Bu dolar fiyatı ile ihracat yapılmaz" diyor. Ama ihracat devam ediyor. Buna karşılık bunların "geçmiş dönemin siparişleri" olduğu söyleniyor.
n "İhracat durdu" deniliyor. İhracat geliri devamlı artıyor. Buna karşılık, bu gelir artışının euronun değer kazanmasından kaynaklandığı iddia ediliyor.
Şevket Sürek, "Dolar fiyatı yüzünden ABD'ye ihracat durdu. ABD'nin Türk tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatı için koyduğu kotalar dolmayacak" diyor. Şevket Sürek'in verdiği bilgilere göre geçen yıl beşinci ay sonuna kadar yüzde 100 kullanılan "çarşaf kotası"nın bu yıl aynı dönemde sadece yüzde 40'ı kullanılmış. "Tişört" kotasının yüzde 45'i, "pantolon" kotasının yüzde 48'i kullanılmış. Şevket Sürek, "Eskiden kota artırımı için Allah'ın günü ABD'ye yalvarırdık. İçeride kota dağıtımı için kavga çıkardı... Şimdi böyle şeyler kalmadı..." diyor.
Şevket Sürek böyle diyor ama, rakamlar başka şeyler söylüyor. Şevket Sürek'in anlatımına göre, "ABD'ye ihracat yavaşlamış". Fakat, rakamlara göre ihracat artıyor... ABD'ye geçen yıl 1.2 milyar dolar mal satan Türk ihracatçısı bu yıl 1.4 milyar dolarlık mal satmış. Geçen yılın ihracatı da dolar... Bu yılın ihracatı da dolar... Ve de artış var...
ABD'ye "pantolon" satan "pantolon kralı" Osman Benzeş'e göre, "Kotalar genelde pamuklu kotası... Tekstil ve konfeksiyon ihracatında sentetik ve yünlü ürün ihracatı da ağırlık kazandı. Kota dışı ihracat arttı. Kaldı ki ABD'ye sadece tekstil ve konfeksiyon ürünü ihraç edilmiyor. Başka ürünlerin ihracatında da artış var."
"Baba tekstilci" İsmet Özcan, "Bugüne kadarki ihracat 2002 Ekim ve Kasım aylarının siparişine dayalı ihracat idi... Girdilerde yüzde 23, yüzde 47 artış var. Bu durumda yeni sipariş alınmıyor... Yılın ikinci yarısında ihracat durur" diyor.
İsminin açıklanmamasını isteyen bir ihracatçı, "Tekstil ve konfeksiyon ihracatını önce yüzde 30'lara varan vergi iadesi, daha sonra ucuz ihracat kredisi ve de devamlı tırmanan döviz kuru teşvik etti. Bugün bunların hiçbiri yok. Bu nedenle ihracatçı yeni şartlara uyum arayışında. Kredi kullanmayıp öz kaynağı ile iş yapan ve kullandığı girdileri malını sattığı döviz ile satın alan ihracatçının sesi çıkmıyor. İşine devam ediyor" diyor.
Ertuğ Yaşar, ihracattaki artış rakamının kaynağının euronun değerlenmesine dayandığını, gerçekte artış olmadığını, "Artış var" diyenlerin "yalan söylediğini" ileri sürüyor.
Abdurrahman Yıldırım, rakam vererek konuya açıklık getiriyor. "İhracat gelirimizin yüzde 49.2'lik bölümü euro karşılığı yapılan ihracattan oluşuyor. Euronun değer yükselişi nedeniyle gelirdeki artış düzeltilse bile, 2003 yılının ilk üç aylık döneminde ihracatın yüzde 18.7 oranında arttığı ortaya çıkıyor.
Rakamlara mı inanacağız, parmağı taşın altında olanların söylediklerine mi? Sizler karar veriniz...