Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünya Bankası ve IMF Genel Kurulları öncesi İstanbul’da gelen katılımcılar için değişik toplantılar düzenleniyor. Bu toplantılarda küresel sorunlar tartışılırken Türkiye de gündeme geliyor. Yabancılar Türkiye’nin durumu hakkında yorum yapıyor, görüş bildiriyor.
Sayın R. T. Erdoğan, AKP 3. Olağan Kongresi’nde de Dünya Bankası ve IMF Genel Kurul Toplantıları’na değindi. Daha sonra da “Türkiye’de işsizlik aldı başını gidiyor” şeklinde iddiada bulunanları cevapladı. ”İnsaf ya... Ayıptır. Amerika’da şu anda işsizlik yüzde 10’a dayandı. İspanya’da yüzde 19’a dayandı. Biz yüzde 10.7’de aldık. Şu anda yüzde 13’tür. Bütün krize rağmen. Vicdan sahibi olan bunu görür “ dedi.

Başbakan iyimser
Başbakan Sayın R. T. Erdoğan’ın “Krizden Türk ekonomisinin büyük ölçüde etkilenmediği”ne ilişkin inanış ve görüşünü devam ettirdiği, moralinin de iyi olduğu anlaşılıyor.
Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak Sayın A. Babacan’ın dünkü açıklamaları Başbakan’ın özgüveninin uygulamaya nasıl yansıdığının işaretini veriyor.
Sayın Babacan, “Orta Vadeli Program’ın IMF‘e ulaştırıldığını, IMF’in bu programı uygun görerek kredi desteği vermesinin beklendiğini” söyledi.
Anlaşıldığı kadarıyla hükümet hâlâ bu krizin bizim dışımızdan kaynaklandığını, dışarıdaki düzelmeye paralel olarak Türkiye’de de işlerin kendiliğinden düzeleceği inancını sürdürüyor.
Ancak bu iyimser yaklaşım, sorunların teşhis ve tedavisini imkânsız kılıyor. Dünya Bankası ve IMF Genel Kurulları öncesi yapılan küçük toplantılarda bizim karşı karşıya bulunduğumuz tehlikeler dolaylı olarak gündeme getirildi. Getiriliyor.

Uyarıları önemli
- Bizim ekonomimizin düzelmesinin gelişmiş ülkelerin ekonomilerindeki düzelmeye bağlı olduğunu düşünmek yanlıştır. Evet, kriz dışarıda çıktı ama bizim ekonomimiz o kriz nedeniyle çöktü. Üretim geriledi. Üretim tesisleri iş yapamaz hale geldi. İşsizlik arttı ama dışarıda işler düzelince bizde de işler kendiliğinden düzelemeyecek.
Çünkü kriz bizim üretim yapımızı zedeledi. Çökertti.
- Her ülke krizden çıkış için ciddi tedbirler aldı. Şimdi tartışılan krizden çıkış tedbirlerine ne zaman son verileceği. Çıkış başladı diyerek tedbirlerin uygulamasına erken son verilmesi halinde karşılaşılacak sorunların büyük olacağı görülüyor.
Biz krizden çıkış için zaten çok az tedbir aldık. Aldığımız tedbirlerin bazıları (örneğin istihdam tedbirleri) uygulanamayacak ve yetersiz tedbirler idi. Diğerlerini ise (örneğin KDV ve ÖTV indirimleri) ekonomi canlanmışçasına uygulamadan kaldırdık.
- Reel sektörde birçok kuruluş işçi çıkararak, maliyetleri aşağıya çekerek, belli bir zararı göze alarak veya düşük kârlılıkla ayakta kalmaya çalıştı, çalışıyor ama bu sürdürülebilir bir üretim artışına imkân veremeyecektir. Reel sektörde üretimi canlandırmak özel destek tedbirlerini zorunlu kılmaktadır.
İçeriden yapılan uyarıları dinleyen olmuyor. Şimdi dünyanın değişik ülkelerinden gelen uzmanlar bu konularda uyarılarda bulunuyor. Hükümetimizin bu uyarıları dikkate almasında yarar vardır.