Her seçimden sonra insanlarımız, ‘Elim kırılsaydı da o partiye, o adaya rey vermeseydim...’ der durur. Allah onların bu söylemlerini herhalde ciddiye almıyor ki, ‘ellerini kırmıyor.’ Onlar da bir sonraki seçimde yanlışı tekrarlıyor, tekrarlıyor... ‘Elim kırılsaydı...’ söylemleri de sürüp gidiyor. Bunca deneyimden sonra, ‘elim kırılsaydı da...’ hikayesi artık sona ermeli.
Sayın okuyucularım, bugün sandığa gidiniz. Düşünerek, taşınarak, inandığınız partiye, adaya oyunuzu veriniz. Bu oy, önümüzdeki yılların ‘kaderini belirleyecek.’ Çocuğunuzun, eşinizin, ailenizin ve bu ülkenin geleceği için oy verme işini ciddiye alınız. Bir tıraş makinesi satın alırken, bir buzdolabı, bir otomobil alırken, kalitesine gösterdiğiniz özeni, milletvekilinizi seçerken de gösteriniz.
Oy vereceğiniz adayın kişiliği, yetenekleri, namusu çok önemli. Eğer ülkenin daha güçlü bir ekonomiye sahip olmasını, işsizlerin iş bulmasını, çalışanların emeğinin karşılığını almasını, Türkiye ile başka ülkeler arasındaki gelişmişlik uçurumunun kapanmasını istiyorsanız, bunları yapacak kişiliğe sahip, bunları yapacak eğitimi almış olana oy veriniz.
Türkiye’nin saygınlığının artmasını istiyorsanız, dünya siyasetinin konuşulduğu masalarda Türkiye’yi temsil edebilecek, dünya siyasilerinin konuştuğu dili konuşabilecek insanların TBMM’ye girmesine imkân yaratınız. Ben yaparım, ederim diyerek bol keseden atanlara inanmayınız. Herkes her işi yapamaz, milletvekilliğini de herkes yapamaz. Ama herkes milletvekili olmaya can atar.
Keman çalmak, milletvekili olmak
Bülent Ecevit, CHP’li Cahit Zamangil’in bir hikayesini nakleder. Cahit Zamangil, bir gün Bülent Ecevit’e demiş ki, "...Şu sokaktan geçenlerden herhangi birini çağıralım... ‘Seni Riyaset - i Cumhur Orkestrası’na baş kemancı yapacağız. Çok iyi para alacaksın. Lojman var, emekliliği var... Kaçırma bu işi’ desek, adamın canı gider ama, ‘Yok’ der... ‘Yapamam... Ben keman çalmayı bilmiyorum ki...’ Ama aynı adama ‘Öyle ise seni milletvekili yapalım’ desek, adamın gözleri parlar, ‘Tabii... Çok iyi olur... Ben bu işi çok iyi yaparım’ diyerek takla atar..."
Bu hikaye aday enflasyonunun ve aday erozyonunun nedenini çok iyi ortaya koyan bir hikayedir.
Sayın okuyucularım, lütfen (1) Oy vermeye gidiniz. (2) Ben kime rey vereceğimi bilemiyorum diyerek boş oy atmayınız. (3) Geçmişteki kötü uygulamaların etkisinde "tepki" oyu kullanmayınız, (4) Güvendiğiniz, inandığınız partiye oyunuzu veriniz. Yapacak başka şey yok. Oyumuzu vereceğiz. Neticeyi öğreneceğiz. Bekleyeceğiz. Uygulamaları göreceğiz. İnşallah iyi şeyler olur. Yoksa bu memlekete de, bu halka da yazık olur.