Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



1983 depreminden sonra Erzincan planlı olarak yapılaşmış. Geniş caddeler, bulvarlar yapılmış. 1992 depreminden sonra Dünya Bankası’ndan alınan deprem kredileriyle kamu binaları yenilenmiş. Kamu personeli için 1150 konutluk modern bir site yapılmış. Recep Yazıcıoğlu’nun valilik yaptığı dönemde kamu, Erzincan’a para akıtmış. Renkli kişiliği ile Yazıcıoğlu rafting, yamaç paraşütü, su kayağı, tracking (yürüyüş sporu), dağcılık gibi spor kollarını öne çıkararak genç kesimin ilgisini Erzincan’a çekmiş.

Üretim gözardı edilmiş
Yapılaşma ve şehirleşmede Dünya Bankası kredileri nasıl cömertçe kullanılmış ise, üretim ve sanayileşme alanı da o kadar ilgisiz kalmış. Halbuki yapılaşma ve şehirleşme için Erzincan’a tahsis edilen Dünya Bankası kredilerinin anapara ve faiz borcunu ödemek için döviz gerekiyor. Erzincan bu dövizi üreterek kazanamaz ise borcu ve faizini başka illerde yaşayanlar ödeyecek demektir. 1970’li yılların başında yurtdışındaki işçi tasarruflarına dayalı olarak kurulan "hemşeri şirketleri" furyasında Erzincan’da 4 bin ortaklı Doğusan, 5 bin ortaklı Doğu Halk Holding kurulmuş. Bu şirketlerin asbestli çimento boru, kiremit, perlit beton, karo fayans, mermer tesisleri yaşam savaşı veriyor.

Fabrika-düğün salonu
Et - Balık Kurumu tesisleri özelleştirmeden sonra el değiştire değiştire en sonunda kapanmış. Bir zamanlar bin 200 kişinin çalıştığı Sümerbank iplik fabrikasını özelleştirmeden satın alanlar şimdilik sadece "düğün salonu"nu çalıştırıyor. Fabrikayı kapatanlar şimdi her gece bir yerlerine "kına yakıyor." Erzincan Şeker Fabrikası’nın özelliği, "şeker fabrikası yapan fabrika" olması. Hem şeker yapıyor. Hem de şeker fabrikası makinesi yapıyor. Ama şeker fabrikasının kapasitesinin büyütülmemesi ve fabrika yapan bölümünün çalıştırılmaması şikayet konusu. Bölgedeki pancar ürününün bir bölümü Erzurum Şeker Fabrikası’na taşınıyor.

Herkes iş arıyor
Erzincan’da paralar caddeye, binaya, parka, bahçeye harcanmış ama ne kamu, ne özel sektör fabrika yapmamış. Yapılanlar da işlemeyince iş arayanlar sokaklara sığamaz olmuş. Genelde Erzincan ekonomisi Üçüncü Ordu’nun askerleri ve subayları ile üniversitenin 2 fakültesi, 3 yüksekokulunun öğrencileri ayakta tutuyor. Konuştuğumuz her kesimden Erzincanlı, Vali’den de Belediye Başkanı’ndan da şikâyetçi. Şehir sorunlarına ilgisizliklerini dile getiriyorlar. Belediye Parkı’nın banklarından birinde Ali Şen ile sohbet ettim. 30 yaşında. Erzincanlı. Vasıfsız inşaat işçisi. Uzun süredir iş bulamamaktan yakınıyor.

Biraz kıpırdanma var
Belediye Yeraltı Çarşısı’nda konuştuğumuz Bekir Uçar, Fatih Kordalı, yurtdışından gelen Erzincanlılar ve yerli turistler sayesinde son iki aydır işlerin kıpırdadığını ama geçen yılki ciroyu tutturamadıklarını belirtiyorlar. Hakan Hatipoğlu, Ahmet Sakız, Hüseyin Koç, "İki ayda bir mal almaya giderdik şimdilerde yılda bir defa aldığımız malı satamıyoruz" diyerek durgunluktan yakınıyor. Valilik binasının önündeki parkta Mesut Taş’tan ayçiçeği satın aldım. Tuğla fabrikasında işçi olan babasına yardım için iki yıldır ayçiçeği satıyor. 7’nci sınıf öğrencisi. İki milyon liraya aldığı ayçiçeklerini küçük kesekağıtlarına koyarak bir milyona satıyor.

‘Derviş çok oy getirmez’
Lise 1’inci sınıftan Mete Karatay ise, şoför olan babasına destek için ayakkabı boyuyor. Günlük geliri 2 milyon lira. Milliyet TIR’ı önündeki sohbette her kesimden Erzincanlıların tahminine göre, CHP bir, AKP bir milletvekili çıkarır. Üçüncü milletvekilliği için MHP ve DYP yarışır. Erzincanlılar İsmail Cem’e hiç şans tanımıyor. "Kemal Derviş girdiği partiye en çok yüzde 3 ek oy getirir" diyor. Her Erzincanlı "Eskiler gitsin, yeniler ve gençler gelsin" diyor ama adayların Ankara’dan belirlenmesi nedeniyle bunun olabileceğine de inanmıyor. "O zaman tek yapacağımız seçimde oy vermemek" deniliyor.